Çelişkiler kumkuması

Cumhuriyet Halk Partisi'nin yüzüncü kuruluş yıldönümüymüş...
Çünkü Sivas Kongresi bu partinin ilk kurultayı sayılırmış...
Sivas'ta hiçbir gazeteci iskemlenin üstüne çıkıp göbek atmadığı için, sayılmaz. *** İmdi... İliklerine kadar Kemalist ve CHP'li bir adam, Umut Oran, bakalım partisi hakkında neler diyor?
"Bugün siyasi partilerin tümü az çok tek adam sistemiyle yönetilmektedir.
Geniş toplum kesimleri siyasi partilerin söz ve karar mekanizmalarında yer bulamamaktadır." Bu laflar Erdoğan'a gibi görünse de aslında Kılıçdaroğlu'na.
Ya da şöyle mi okuyalım:
Eskiden tek adam sistemi yoktu.
Atatürk olsun İnönü olsun, bütün işlerini geniş toplum kesimlerine danışarak yaparlardı.
Devrimleri de referandumla yaptılar zaten...
Buna inanacak Kemalist cahil çoktur, salla gitsin.
"(Bu gelenek) yüz yılın sonunda her şeyi birkaç kişinin iki dudağının arasına teslim edemez." Yapma Umut Bey, CHP yönetiminin yokettiği Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası da tastamam aynı şeyi söylüyordu! Yoksa sen hain-i vatan mısın?
"CHP üyeleri, birkaç kişinin belirleyeceği milletvekili ve belediye başkanı listelerini de kabul etmemelidir." Ama tek başına Atatürk'ün belirlediği milletvekili ve belediye başkanı listelerini kuzu gibi kabul etmelidir, değil mi?
"CHP'ye oy vermeyen kesimlere açılma planı hem bilimsel, hem ideolojik, hem de siyasi olarak yanlıştır." Yani, Karadenizli inşaat müteahhidinden solcu lider üretmeye kalkmayacaksın!
Kendi kankasını cumhurbaşkanı yapmaya çalışan her şarkıcıya da fazla bel bağlamayacaksın.
Lider dediğin, emekli sigorta müdürü olmalı.
"CHP'yi yönetenlerin (...) AKP'yi takip ve taklit ekmekten vazgeçip kendi özüne, öz gücüne, öz ideolojisine dönmeleri gerekiyor." Yani İsmet İnönü ve Recep Peker faşizmine, altı oka...
Ki, "iktidara gelebiliriz galiba" diye azıcık yeşermiş olan umutları da büsbütün sönsün. *** Şimdilik partide ortalık sütliman gibi görünüyor.
Ama alttan alta müthiş bir çekişme var, günün birinde patlayacak.
Bu, Ekrem İmamoğlu'nun "balon" olduğunun çok çabuk, daha iki ayda anlaşılmasıyla da derinleşti.
Kemalist kanat ayaklanmak istiyor ama sonunun Emine Ülker Tarhan ya da Süheyl Batum gibi olmasından korkuyor...
Partileri HDP'ye ne kadar daha yanaşırsa tepkileri de o kadar artacaktır.
Fakat önce kendilerine "seçim gecesi rakı içip yerlere düşmeyecek" bir lider bulmaları şart.
Marksist ve Kürtçü kanat, "hemen şimdi belediye nimetlerinden pay" istiyor.
Hem kadro hem avanta olarak.
İmamoğlu ile Kaftancıoğlu arasındaki "soğukluk" bunun ipuçlarını verdi.
Bütün bu "fraksiyonlar" birbirlerini yeme aşamasına ne zaman varacaklar?
Kabak çekirdeklerini hazırladık, bekliyoruz.