Kılıçdaroğlu'nun terör sorununa bulduğu müthiş bir çözüm vardı: Mecliste grubu bulunan siyasi partilerden bir komisyon kurulacaktı!
Yani HDP de dahil olmak üzere...
Bu komisyon kurulduğu zaman terör şıpın iyi bitecekti.
Bu, ileriye yönelik bir çözüm önerisiydi. Buna karşılık Meral Hanım çok daha kesin ve "di'li geçmiş" konuşuyor, sorana "ben terörüçözdüm bileoğlum" diyordu.
Bu pırıl pırıl siyaset dehaları iktidara gelemedikleri için terör maalesef sürüyor.
Kılıçdaroğlu şimdi "dolarkrizini" de çözmüş.
Yok, bu sefer komisyon yok. "Komisyonsuz çözümmü olurmuş" demeyiniz, çözmüş: "Devlette liyakat esasalınmalıymış"...
Yani falanca genel müdürlüğe Ali Bey yerine Veli Bey atansa, dolar düşecek. "Kamu ihale yasası"değiştirilse, biraz da CHP'limüteahhitlere ihale verilse mesela... Dolar zınk diye aşağı. "Hukukun üstünlüğü"sağlanmalıymış.
Dolar, Enis Berberoğlu hapiste tutulduğu için yükseliyor. Trump, papazı değil, Enis'i kurtarmaya çalışırmış. Bir de Fetöcüler'i salıversek dolar başaşağı. "İsrafa" da son verilecek. Memur kafası her zaman yaptığı gibi makam arabalarına, uçaklara takılıyor.
Herkes emekli Rıfkı Bey gibi Ankara'dan İstanbul'a Varan'la, Kamil Koç'la ya da Pamukkale'yle gitse...
Yurt dışına da hiç gitmese.
Bunlar bir zamanlar "ne işivar yabancı ülkelerde dışişleribakanımızın" diye desorarlardı... "Üretimi önceleyen birplanlama politikasına geçilmeli"diyor.
Mesela, Orta Anadolu'da, Çin'den mal getirtip paketleyip paketleyip Azerbaycan'a gönderecek bir "ambalaj sanayiikenti" kurulsa...
Kemalingrad!
Yurt dışından doktoralı sayımız 517 ama zarar yok, burada yurt dışından doktoralı 25 bin gencimiz çalışsa...
Aradaki farkı kapatmak için bunları ithal yoluna gitsek gene döviz harcanacak ama...
Şimdi de zurnanın zırt dediği yere geldik: Kemal Bey, doların düşmesi için "dış politikamızın180 derece değişmesini" şart koşuyor!
Yani Kuzey Suriye'de bir Kürt devleti kurulmasına ve bunun daha sonra bizden toprak istemesine izin verilecek, Rusya'dan silah milah alınmayacak, bunun yerine IMF'den borç alınacak.
İsteyen ciddiye alır.
***
Muhalefet kendini kurufasulye gibi nimetten saydırmak için "liderler zirvesi" de istiyor.
Bu arada Temel Karamollaoğlu da istemiş.
Başkanlık seçiminde yüzde 1 oy bile toplayamamış adam "beni de liderden sayın,beni de" diye çırpınıyor. İsteyen kulak verir.
Oldu olacak Perinçek'e de fikrini sorun, onun da iddiasına göre "Vatan Partisi dönemi" başlamış!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.