Başbakan bürokrasiyi "tuş ettiklerini" söylemiş...
Örnek: Şirket kurmak eskiden bir ayı buluyordu, artık bir saat!
Eskiden bu iş için 2 bin 250 lira harcanıyordu, şimdi 650 lira...
İnşaat izni almak için eskiden 18 işlem yapılıyordu, artık 6 işlem yapılacak.
Sınıf atlamanın bu kadar kolay olduğu bir ülkede sol elbette havasını alır!
Birçok alanda da artık "elektronik işlem" devreye giriyor, "devlet kapısında" sürünmeyeceksiniz, çünkü öyle bir kapı olmayacak. Devlet "bir tık uzakta"...
Başka gelişmeler de var: Sürücü belgesi ve pasaport, tıpkı nüfus kâğıdı gibi, artık ilçe nüfus müdürlüğünden alınacak.
Yani polis pasaportlardan elini çekiyor! "Beniilgilendirmez" diyor, "bengüvenliğe bakarım"...
Pasaport, her vatandaşın, nüfus kâğıdı gibi "doğal hakkıdır" artık. (Vize ayrı bir konudur.)
Eskiden öyle değildi. Pasaportu polis "keyfinegöre" verirdi. Beğenmediğine vermezdi.
"Solcu" diye mimlenenler için pasaport almak, deveye hendek atlatmaktan daha zordu. Devlet, vatandaşın vatandaşlık hakkını göz göre göre çiğniyordu.
Çünkü devlet vatandaş için değil, vatandaş devlet için vardı!
Hele nüfus kaydınız oturduğunuz ilde değilse, yazışmaların ve "memleketindenkayıt belgelerinigetirtmenin" iki ayı bile bulduğu oluyordu...
Bazı muhalif yazarlar "ne varmış bütün bunlarda,dünyadaki gelişmeyegöre bütün bunlarzaten olacaktı" diyorlar.
Kazın ayağı hiç de öyle değildir.
***
Başbakan "bürokrasiyituş ettik" derken "kırtasiyeyi"kastediyor.
Açıkça dillendirmediği ama bizim hep altını çizdiğimiz bir şey daha var: İktidar, yalnız "bugün git yarıngel" özdeyişiyle simgelenen kırtasiyecilik anlamında bürokrasiyi değil, "sosyolojikanlamda" bürokrat zümresini de dize getirdi.
Bürokrat zümresinin (hatta sınıfının) temsilcisi olan CHP'nin olanca "huysuzlanması" bundandır.
Türkiye'ye yüzyıllardır kimi dönemde açıkça kimi dönemde gizlice hükmeden bürokrasi artık iktidardan gitmiştir ama bu sefer "sağlama" gitmiştir.
Başkanlık sistemine geçilmesi de bunun "tescilbelgesi" olmuştur.
Bürokrasi artık kendi başına buyruk değildir, hizmet için vardır.
Halk iktidardadır ve gitmeyecektir. Bugün AKP olur yarın ZZP, lideri bugün Tayyip olur yarın Hüseyin öbür gün Mahmut.
Çünkü köylü Mehmet Ağa, artık "adam yerinekonulmanın" tadını aldı! (Ünlü zenci yazar Richard Wright, "insan olduğumuAvrupa'ya gelince öğrendim" demişti. Bunun gibi.)
Bu elbette "sosyalistiktidar" değildir. Halk adına iktidara gelen ama sosyal politikalar da uygulayan, halkın içinden çıkmış "yeni burjuvazinin" iktidarıdır.
Ama halk, ona açıkça düşmanlık güden, onu hor gören, aşağılayan bürokrasiyi çok iyi tanıdığı gibi, onun adına iktidar isteyip de en çok onu ezecek "sözdesolu" da tanır ve yüz vermez.
Eh, sol da gider bürokrat partisinin kuyruğuna takılır ve her seferinde de havasını alır. İttifakları hayırlı olsun, eğer yapacaklarsa.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.