ABD ve İsrail arasındaki ilişkiler, 'fare' ile 'fil' arasındaki münasebetlere benzetilir. ABD için 'farenin emrindeki fil' diyenler olduğu gibi, 'İsrail ABD'nin Ortadoğu'daki uçak gemisidir' ya da benzeri tanımlarla, tam tersini söyleyenler de vardır.
Filin farenin emrinde olduğu ya da farenin file hizmet ettiği şeklindeki birbirine zıt değerlendirmelerin ikisinin de yorumlarla makul gözükebilmesi, meselenin bam teli.
Nüfusu, yüzölçümü, zenginliği, askeri ve siyasi gücü açısından ABD'nin kelimenin tam manasıyla 'fil' denilmeyi hak ettiği, şüphesiz. Hepi topu 9 milyonluk nüfusu, mini minnacık yüzölçümü ve diğer imkanlarıyla İsrail, ABD'ye kıyasla 'fare' bile denilemeyecek bir yapı.
Bu durumda, 'farenin emrindeki fil' ve 'filin hizmetindeki fare' gibi yakıştırmaların uygun olmadığı düşünülebilir. Ancak, özellikle de son gelişmeler, 'farenin emrindeki fil' yorumunu doğrular nitelikte. ABD'yi yönetenlerin, 'İsrail olmasaydı, böyle bir yapıyı oluşturmak zorunda kalırdık' şeklindeki sözleri ise hamamın namusunu kurtarmaya yönelik gibi…
Son dönemlerde sıklıkla kullanmak zorunda kaldığımız için olsa gerek, 'bu kadarı da olmaz!', sözü artık eski ağırlığını kaybetti. Ancak, İsrail'in soykırımcı Başbakanı Netanyahu'nun, ABD Kongresi'nde 'onur konuğu' olarak konuşturulması için başka söz bulabilmek, zor.
Bırakın öncesindekileri, 7 Ekim'den beri Gazze'yi durmadan bombalatan ve çocuk, kadın demeden 40 bin insanı katledip, 90 binini de yaralayan bir alçağı dinlerken kendilerinden geçti, kongre üyeleri.
Taşkınlık yapmamaları konusunda uyarıldıkları için sadece dinlemekle yetinseler, anlayışla karşılanabilirdi. Ancak, katil Netanyahu'nun yalanlarla dolu konuşması sırasındaki anlamsız coşkuları, kan donduran bir alçaklık gösterisiydi…
Konuşmayı izlemeyenler ve Kongre'nin Filistin asıllı üyesi Rashida Tlaib'in protestosu, olayın ABD tarihine kara bir leke olarak geçmesini engellemeye yeterli değil.
Sıradan Amerikalıların da artık bildiği İsrail gerçekleri sebebiyle ayyuka çıkan protestoları görmezden gelerek katil Netanyahu'yu adeta büyülenmişçesine dinlerken sık sık alkışlarla sözlerini kesenler, insan değil olsa olsa tasmalı varlıklardır ancak.
Bulundukları yerlere Siyonist sermayenin desteği ile gelen, orada kalabilmek ya da bir tık daha yükselebilmek için aynı yapıya ihtiyaç duyan tasmalı varlıklar, işin bir yönü. Kariyer ahmakları ve geçmişlerindeki pislikler sebebiyle Siyonistlerin avuçlarına düşen sapıklar, ABD'de çöküşün başladığının habercisi… Kendi devletlerinden çok başka bir devlete bağlılık duyanlar, bünyenin kurtlandığına delalet eder çünkü…
Ne olacağını, nasıl olacağını ve ne zaman olacağını bilmek mümkün değil. Ancak, dünyaya nizamat verme hevesindeki ABD'nin, bu tasmalı varlıklar ve sapıklarla uzun süre ayakta kalabilmesi, mümkün değil!..