Ailenin adı hep olmalı!..
"Devlet yıkılabilir, ordular dağıtılabilir ama ailenin temeli sağlamsa o millet var olmaya devam edip her şeyi yeniden inşa ve ihya edecektir…"
Bu söz, Hilal Kaplan'ın Turkuvaz Kitap'dan çıkan 'Ailenin Adı Yok / Ya da Neden Feminist Değilim' kitabının takdiminde yer alıyor. Rahmetli kayınpederi Usul-ü Fıkıh Profesörü Salim Öğüt'ten aktardığı bu cümle, Kaplan'ın kitabının bir özeti adeta.
İnsanın aklının acıyan yerinde olduğu söylenir. Her birimizin acıyan yerleri çeşitli sebeplerle değişik olsa da, aile konusu ile ilgili bazı üzücü gelişmeler ortaklaşa acıyan yerlerimizden.
Aile yapımızın sağlam olduğu söylenebilir. Ancak, bazı olumsuz gelişmeler olduğu da malum. Nüfus artışındaki düşüş, evlilik yaşının yükselmesi, evlilikler azalırken boşanmaların artması konunun ciddiyetini gösteren olumsuz gelişmelerden.
Olumsuzluklardan bazılarının, hayat şartlarının değişmesi sebebiyle kendiliğinden olduğu söylenebilir. Ancak, aile yapımızı hedef alan çeşitli saldırılar olduğu da bir vakıa.
Türkiye'yi mutlaka ele geçirmeleri gerektiğini düşünenlerin toplumumuzun en sağlam yapılarından aileyi hedef almaları, şaşırtıcı değil.
Hilal Kaplan'ın Ailenin Adı Yok kitabı, aile ile ilgili olumsuz gelişmelerin arka planına ışık tutan bir çalışma.
İki çocuk sahibi bir anne olan Hilal Kaplan, aile ve kadın konuları ile alakalı çalışmaları bulunan bir sosyolog. Canımızı yakan problemleri gözlemleyen birisi olan Kaplan'ın yazdıkları, hakikaten önemli.
Başta ülkemizin artık çekildiği İstanbul Sözleşmesi olmak üzere, şiddet, 6284 sayılı kanun, süresiz nafaka ve erken evlilik mağdurları gibi hususları objektif bir şekilde değerlendiren Kaplan, Feminizm tartışmaları, LGBT ve benzeri konuları da mercek altına almış.
Aileyi zayıflatmaya çabalayanların söyledikleri ve yaptıkları arasındaki tutarsızlıklara dikkat çekerek esas niyetlerinin altının çizen Kaplan, masum gözüken birtakım tartışmaların ardında başka hesaplar olduğuna da işaret ediyor.
Sahasında bir ilk kabul edilebilecek kitapta, ailenin karşı karşıya olduğu tehlikeler ve bunların giderilmesi için reçeteler de mevcut.
Bir eş, bir anne ve bir sosyolog olarak; bütün kesimleri rahatsız eden aile değerlerindeki erozyonu derli toplu şekilde ortaya koyan Hilal Kaplan'ın kitabını, aileyi önemseyenler mutlaka okumalı. Çünkü bu konu ancak böyle anlatılabilirdi…
Kaplan'ın çağrısıyla bitirelim: "Hangi partiye sempati duyarsak duyalım, ailemizin ayakta kalması için doğruya doğru, eğriye eğri demeli ve mücadelemizi birleştirmeliyiz."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Neyi kaybettiğini hatırlamak… (23.11.2024)
- Bana arkadaşını söyle… (20.11.2024)
- Mızrak çuvala sığmıyor!.. (17.11.2024)
- Keşke satın alsalardı!.. (16.11.2024)
- Tencere dibin kara… (13.11.2024)
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)
- Yok öyle!.. (02.11.2024)