İsrail’in cilası döküldükçe...
'BİR AĞAÇ BİLE BULAMAYACAKLAR'...
İsrail'in zuhuru gibi bir olayı sorgulamak, çoğu zaman bedel ödemeyi gerekli kıldığı için ağır gelebilir belki. Ancak, devlet olduğunu iddia eden ve işgal ya da abluka altında bulundurduğu insanları katleden İsrail'in, neden herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığını sorabilirlerdi en azından... Öldürmeyi, evsiz barksız bırakmayı, insanları çaresiz kılabilmek için çevre katliamı yapmayı... sürdürüyor İsrail. Bütün bunların insanlık tarafından öğrenilmesini önlemek için, kontrol ettiği medya üzerinden algı oluşturma faaliyetleri de en önemli kozlarından birisi... Bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan bir trajedi bu. Özellikle de son senelerde, Filistinlilerin yaşadıklarına şahit oluyor insanlık. Davos'ta 'One Minute' ile başlayan İsrail konusundaki farkındalık, Mavi Marmara baskını ve Gazze plajlarında oyun oynarken katledilen sabilerin dünya tarafından seyredilmesi benzeri gelişmelerle sürüyor... Bugünün dünden en önemli farkı şu: Dünya kamuoyu, İsrail'in melanetlerini gizlemek için oluşturulan algılar yerine, gerçeklerle tanışmaya başladı artık... Terör devletinin parlak cilaları döküldükçe dahası da gelecek ve varlığı ile ilgili tartışmalar da başlayacak, kaçınılmaz olarak... Bildiğimiz temel bir husus var: Cenab-ı Hakk küfre mühlet verir, ama zulme vermez... İsrail'in zulümlerini artırması duvara toslayacağı günleri yaklaştırıyor aslında. Ve bu çok uzak değil inşallah... 'Hesap günü geldiğinde, arkasına saklanabilecekleri bir ağaç bile bulamayacakları' gerçeğini, bir de biz hatırlatmış olalım...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İnsanlığın vicdanı ölmemiş… (24.11.2024)
- Neyi kaybettiğini hatırlamak… (23.11.2024)
- Bana arkadaşını söyle… (20.11.2024)
- Mızrak çuvala sığmıyor!.. (17.11.2024)
- Keşke satın alsalardı!.. (16.11.2024)
- Tencere dibin kara… (13.11.2024)
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)