KEMAL Kılıçdaroğlu son dönemde klinik bir vaka haline dönmüş durumda.
Tuhaf konuşmaları, akıl dışı baskınlarını, sert ve tehlikeli bir üslubuyla tam bir kaos tetikliyecisi. Kılıçdaroğlu bir süredir kamu kurumlarını ve bürokratları hedef alıyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere hükümet temsilcilerine hakarete varan söylemlerle eleştiriler yöneltiyor. Ardı ardına YALAN HABERLER uyduruyordu.
Son olarak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kaçaçağını iddia edecek kadar kendini kaybetmesinin sebebi ne?
Tıbbi bir problem olabilir mi bilmıyoruz. Siyasal iletişim açısından bakarsak buradaki temel yaklaşımında DERİN ABD-Avrupa mahfillerinin tetikçiliğine soyunmuş görünüyor.
Aldığı suflelerle gerilim stratejilerine bilerek hizmet ediyor, İÇ KALE'yi (Birlik ve beraberliği) sarsıyor.
Kılıçdaroğlu'nun yalan makinasının son yalanlarını Cumhurbaşkanımız Erdoğan çürüttü. Tarihi örnekler verdi CHP'nin kodlarını apaçık ortaya çıkardı. CHP zihniyeti değişmiyor. Rahmetli Adnan Menderes'e, rahmetli Turgut Özal'a nasıl yalanlarla kurguladıkları hayali haberlerle nasıl saldırıyorlarsa, bugün de Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a yalanlarla, tezviratlarla hucum ediyor. CHP zihniyetini net ve açık ortaya koyan şu örneğı kısaca hatırlayalım.
ESKİŞEHİR ÖRFİ İDARE KUMANDANLIĞI tebliği (27 Mayıs 1960 darbe sabahı: Ankara'da bütün hükümet erkanı ve demokrat parti başkanları yabancı memlekete kaçarken yakalanmışlardır.
Beraberlerinde 12 uçak dolusu altın mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar.
Sabık başbakan Adnan Menderes ve sabık reisicumhur Celal Bayar askeri kumandanlık tarafından tevkif edilmiştir.) Evet. CHP-İsmet Paşa'nın mekaniği içinde yer aldığı 27 Mayıs Darbesi'nin Milli Birlik Komitesi denen güruhun hükmettiği dönemdeki yalanıdır.
27 MAYIS-CIA-MASONİNÖNÜ DARBESİ: CHP'NİN Mason genel sekreterı Kasım Gülek, 27 Mayıs Darbesi'nden iki ay önce Balıkesir'de UTANMAZ, ARLANMAZ yaptığı konuşma da, Rahmetlı Başbakan Adnan Menderes'in kaçacağını iddia etmişti. İki ay sonra ABD istihbaratı yönlendirmesindeki cunta, Başbakan Menderes'i, 27 Mayıs 1960'da bir darbeyle devirdi,sonra gaddarca idam edilerek katlettiler.
Tarihi belgelere göre, Amerikan Deniz Kuvvetleri 1958'de Türkiye'ye gerilla ve kontrgerilla uzmanı, aynı zamanda ajan olan Fred Haynes adlı bir askeri ataşe gönderir. 27 Mayıs 1960'taki askeri darbenin mimarlarından olan ve sürekli sivil giyinen bu ajan, ABD'nin Ankara elçiliği ile Milli Birlik Komitesi arasında irtibatını da sağlayan kişidir.
Önceleri İsmet İnönü ile irtibatı Mason Kasım Gülek üzerinden kurar. Sonra diğer cunta elemanları ile irtibat sağlar. 27 Mayıs sabaha karşı TRT'de okunan bildiriyi bizzat götüren de ajan Fred Haynes'tir.
MASON KASIM GÜLEK-FETÖ İLİŞKİSİ: Bir tarihi MAH (bugün MİT) raporunda, "Kasım Gülek'in ABD ziyaretinden sonra (27 Mayıs öncesi) ABD'nin ve Avrupa devletlerinin olurunu alan CHP, istihbarat örgütleri ile temasını güçlendiriyor, DP'nin her yaptığı eylemi soruşturuyor, tutanak altına alıyor, raporluyordu. Celal Bayar ve Adnan Menderes'in tüm görüşmeleri tutanak altına alınıyor ve kayıt altına alınarak ileride kullanılması için (MAH) bünyesinde korunuyordu.
Menderes'in özel hayatı takip ediliyor ve raporlanıyordu." "Kasım Gülek, ABD elçiliğinde organizasyonu kontrol ediyor ve İnönü ile temasla orduyu ve gazeteleri, cumhuriyeti koruma ve kollama adına takip ediyor ve nihai çözüme adım adım yaklaşıyordu"
SONUÇ: Maalesef CHP dün neyse bugün de aynıdır. DÜN YALAN BUGÜN DE YALAN. Kemal Kılıçdaroğlu çırpındığı halde AK Parti'nin oy kaybetmediğini gördükçe yalanlarla abat olacağını sanıyor. Ancak AZİZ MİLLETİMİZ yalanları da gerçekleri de gayet iyi görüyor.
Cevabını da 2023'te sandıkta verecek...