ARADAN 71 yıl geçti. Türkiye eğitiminin kılcal damarlarına giren ABD-Türkiye kültür anlaşmasının yıldönümünü önceki gün yaşadık..
Bu anlaşma UNUTULMAMALI VE UNUTTURULMAMALI.
1945 yılının Şubat ayında dünyanın üç büyük lideri, ABD Başkanı Franklin Roosevelt, İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve Sovyet lideri Joseph Stalin, Karadeniz sahilinde Kırım yarımadasındaki Sovyet tatil kenti Yalta'da baş başa görüştüler ve dünyayı paylaştılar.
ABD-İngiltere-Avrupa-Türkiye, Japonya, Batı bloğu, Rusya-Doğu Avrupa Komünist Blokta yer alırken, dünya Amerika ile Rusya arasında paylaşılmış oldu. İkinci dünya savaşı sonrası, Amerika, Komünist Rusya'yı çevreleme Stratejisi'nde, stratejik konumu ile Türkiye'yi hedefe oturttu. İşte bu noktadan sonra, ABD'nin Türkiye'ye yönelik, kağıt üzerinde güzel görünen aslında her biri TARİHİ PRANGALAR anlaşmalar dizisi gündeme sokuldu.
Yıl: 1947. Truman Doktrini ile ABD'den askeri yardım anlaşması.
Yıl: 1948: Marshall Planı ile ABD'den ekonomik yardım anlaşması.
Yıl: 1949: Eğitim Antlaşması ile ABD'den Türkiye eğitimini kontrol eden anlaşma. ABD ile Türkiye arasında Eğitim Komisyonu kuruldu.
Komisyon; dördü T.C vatandaşı, dördü de ABD vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden oluştu. Çoğunluğu sağlamak için KOMİSYONUN BAŞKANI ABD BÜYÜKELÇİSİ OLDU.
Milli Eğitim Bakanlığı'nda; personel politikalarından ders programlarına kadar pek çok konuda stratejik planlama yapan "Eğitim Araştırma Geliştirme Daire Başkanlığı" adlı komisyonun varlığı bu antlaşma sonucu gerçekleşti. Personelinin üçte ikisi Amerikalı'ydı!
Milli ve yerli bilinci yok etmenin değişik yollarını buldular. Okullarımıza ABD'den sadece süt tozu gelmedi. Halktangizlenen eğitim antlaşmasıylaABD, Türkiye'ye uzman, araştırmacı, öğretim üyesi adı altında personel gönderdi. Okul müfredatlarında, "Soru soran-sorgulayan" yerine, "EZBERCİ-NAKİLCİ öğrenci yetiştirmek amaç oldu.
"Aramanın-araştırmanın" yerini, Batı'dan "dayatmalar" aldı. Ders kitapları, Batı merkezli kurgu tarih BİLGİLERİYLEGENÇLERİMİZİN BEYNİNİ YIKAMAYI AMAÇ EDİNDİLER. 7 Aralık 1949'da imzalanan, Milli eğitim sistemini altüst eden, eğitimi ABD kültürünün hizmetine sunan bu anlaşmayı, dönemin CHP- Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından imzalanmıştır. Bugün, Cumhurbaşkanımız Erdoğan-Türk Devlet aklı tarafından yürütülen MİLLİVE YERLİ STRATEJİYİ ÇOK İYİ ANLAMALIYIZ. 1947-49 yıllarında Sovyet tehdidine karşı Türkiye'ye Marshall planı çerçevesinde yardım yapıldı. ABD, SAVUNMA SANAYMİZİ PRANGALADI. Bu anlaşma da,CHP-Cumhurbaşkanı İnönütarafından imzalandı. MARSHAL,MİLLİ UÇAK SANAYİMİZİ ÇÖKERTTİ. Gençlerimizin kaçı biliyoracaba? Türkiye'nin 1940'lı yıllardauçak ihraç ettiğini, Eskişehir'demilli uçak fabrikası kurulduğunu,dünyada uçak üreten 5 ülkeden biriolduğumuzu. Ne zaman ki ABD Marshallyardımları başladı, dediler ki sizinuçak üretmenize gerek yok. Sizebedava vereceğiz. İlk uçak fabrikasınıkuran Nuri Demirağ'ın fabrikalarıengellendi ve iflasa sürüklendi. Uçakfabrikaları marangoz atölyelerineçevrildi. O uçak fabrikalarını CHPİsmetPaşa kim kapattı. Aradan 71 yılgeçti. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan-Türk Devlet aklı, MİLLİ VE YERLİUÇAK İMAL ETMEK İÇİN HAYATİ MÜCADELELER VERIYOR.
SONUÇ: YAPTIRIM UYGULAYAN ABD, TÜRKİYE'NİN MÜTTTEFİĞİ, STRATEJİK ORTAĞI DEĞİLDIR.
ABD, Suriye'de, Irak'ta, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ulusal çıkarlarını tehlikeye, ulusal güvenliğini de riske atan politika ve stratejiler izliyor. Müttefik bir ülke Türkiye için tehdit olan PYD/PKK terör örgütüne silah, donatım desteği sağlamaz. S-400 nedeniyle yürüttüğü politika ve strateji, F-35'lerle ilgili verdiği karar da ABD'yi müttefik olmadığını gösteriyor. Türkiye kendi göbeğini kendi kesmek durumunda... Muhtaç olduğu kudret damalarında mevcuttur.
Başkan Erdoğan-85 milyonluk Aziz milletimiz, TAM BAĞIMSIZLIKTAKARARLIDIR.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.