ÖNÜMÜZDEKİ 3 gün Fırat'ın doğusu açısından kritik kavşak.
Birleşmiş Milletler toplantısı sırasında Başkan Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın yapacakları temaslar gerçekten önemli, gerçekten kritik kavşak. Bu temaslar sonrası Eylül ayı sonunda sadece 2 sonuçtan birisi, evet sadece 2 sonuçtan birisi gerçekleşecek. Ya ABD ile anlaşıp Suriye'nin doğusuna gireceğiz, ya da anlaşmadan. Çünkü bu konuşmadan sonra 2 gelişme muhakkak olacak.
1) Türkiye ya ABD'yle birlikte ya da kendisi Fırat'ın doğusunda 10 ya da 15 kilometre olabilir, PKK'nın kökünü kazıyacak, "güvenli bölge" kurulacak, Türkiye'deki mültecilerin önce 2 milyonu oraya yerleşecek.
2) Türkiye, Sülayman Şah'ın kabrini Suriye içindeki (32 kilometre) Milli topraklarımıza taşıyacak.
Türkiye kararlı. Başkan Erdoğan kararlı. Türk Ordusu kararlı. 100 bin askerlik ordu, RESULAYNTELABYADARASINDA bekliyor.
Ordumuzu, Eylül ayının sonundan itibaren kimse, ama kimse olduğu yerde durduramaz. Bu ordu, verilen hedefte durur. O hedef de, Fırat'ın doğusundaki sınır bölgesini, PKK-PYD-SDG'dan temizlemek, temizleyecek. Geniş çerçeveden bakarsak, kararlılığımız BEKAHATTINI TAHKİM ETMEK.
Beka hattımız Kandil'den başlıyor, KUZEY IRAK-KUZEY SURİYEDOĞU AKDENİZ'e kadar uzanıyor. BEKA HATTIMIZ, AYNI ZAMANDA MİSAK-I MİLLİ'DİR.
Halep'ten Musul'a uzanan Misak-ı Milli gerçeğidir bunun adı. Misak-ı Milli haritasına göre, Rakka ve Deyr-i Zor sınırlarımız dışındayken idarî taksimatta Rakka Urfa'ya bağlı, Deyr-i Zor ise müstakil vilayet olarak gösterilmiştir. Meclisin dağıttığı harita ve üzerindeki idarî taksimat bilgilerine göre 1924'te Halep (Antakya, İskenderun, İdlib, Belen, Reyhaniye, Barişa, Cisr-i Şuğur, Bâb-ı Cebbul, Menbic, Cebel-i Sem'an), Rakka, Deyr-i Zor (Resulayn, Aşare, Mesice, Ögmer, Ane), Süleymaniye (Gülanber, Baziyan, Şehirbazar), Musul (İmadiye, Zaho, Dohuk, Akara, Sincar) ve Kerkük (Revandiz, Köysançak, Rayine, Selahiye, Erbil) gibi bugün Türkiye sınırları dışındaki kadim topraklardır.
ERDOĞAN'IN SON AÇIKLAMALARI
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, BM için New York'a uçmadan ABD'ye FIRAT'IN DOĞUSU İÇİNKARARLILIK MESAJINI verdi.
"ABD malum stratejik ortağımız.
NATO'da beraberiz, uzun yıllar bu stratejik ortaklığımızı her halükârda devam ettirmişiz. Biz şu anda da aynı noktadayız. ABD ile karşı karşıya gelmek gibi bir arzumuz yok.
Ancak ABD'nin de davetli olmadığı bir yerde şu anda terör örgütlerine vermiş olduğu desteği bizim de görmemezlikten gelme gibi bir lüksümüz olamaz" Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, gaziler gününde son noktayı koydu:
"Oyalama, geçiştirme yani Münbiç'te, Rakka'da yaptıklarınızı biliyoruz, aynı şeylerin bir kez daha tekrarlanmasını istemiyoruz. Hazırlıklarımızı yaptık.
Gerektiğinde Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. B planımız da C planımız da hazır."
SONUÇ: Jeopolitiğimiz Türkiye'yi MERKEZ ÜLKE OLMAYA yöneltmektedir. Avrupa'ya, Asya'ya ve Afrika'ya komşu olan Türkiye, 1945'lerde boynumuza geçirilen NATO-Batı'nın zincirlerini kırarak, Bağımsız Türkiye bayrağını dalgalandırıyor. Bir ayağımız Ankara'da diğer ayağımız 360 derece yakın coğrafyamızda dolaşıyor.
Jeostratejik konumu ve geniş ekonomik potansiyeliyle Türkiye'nin bir taraftan Amerika-Avrupa ile diğer yandan Rusya, Çin ve Hindistan'la yürüttüğü strateji, çok akıllıdır. Evet.
Türkiye'nin yeni jeopolitiğinde, İran- Irak-Suriye-Doğu Akdeniz-Kıbrıs, birinci öncelikle devletimizin ilmek ilmek ördüğü bir konumdadır.
Evet bu hafta çok kritik. SABRIMIZ TAŞMAK ÜZERE.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.