Daha güçlü Türkiye
AMERİKALI dostum aradı.
"HELLO BEKİR" dedi. "Asrın seçimi bitti; artık çok rahatsınızdır!
Adam, yine kazandı. Türkiye, artık 5 yıl daha kırmızı mavi, değil mi?" diyerek gevrek bir kahkaha attı. "Kırmızı-Mavi" sözcükleri aramızda bir kısaltma. Türkiye'nin gücünü ve milli beraberliğini simgeleyen bir yakıştırma.
ABD'de her seçim sonrasında 50 eyalet haritası, "kırmızı" veya "maviye" boyanır. Kırmızı eyaletler Cumhuriyetçiler'in, maviler ise Demokratlar'ın orada kazandığını gösterir. Amerikalı dostum, "Türkiye 5 yıl daha kırmızımavi" diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul mitinginde, yüzbinlerin her yeri kırmızı beyaz Türk bayrakları ve mavi Ak Parti flamaları ile kaplamasınının oluşturduğu muhteşem görseli kastediyor. Yani Erdoğan'ın seçim zaferini "Amerikanca" her yer kırmızı mavi şeklinde anlatıyor.
İyi ki aradın, Buddy, my friend! Yoksa ben arayacaktım.
Bizim seçimler, sizin oradan nasıl görünüyor? dedim. Gevrek kahkahasını tekrar attı ve birden ciddileşti: "Hayırlı olsun!
Evet, Başkan Erdoğan'ın deyişi ile "herkes kazandı". Lakin, esas büyük başarı, Erdoğan'ın yeniden kazanmasına ilaveten, TBMM'deki yeni durum!" dedi.
Dikkat kesildim. Evet TBMM'de de çoğunluğu Cumhur İttifakı aldı ama bu yeni durum değil.
Geçen dönemde de çoğunluk yine Cumhur İttifakı'nındı. Yeni durumdan neyi kastediyorsun diye sordum. Amerikalı dostum şöyle konuştu:
Bu seçimle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi artık kökleşti.
Tıpkı ABD'deki gibi 2 partili sisteme doğru gidiş hızlandı. Ama benim kastettiğim, TBMM'deki önemli büyük değişiklik olacak gibi görünüyor. Biliyorsun bizim burada ABD Kongresi, iç ve dış politikalarda Beyaz Saray kadar etkili ve fonksiyoneldir. Amerikan Kongresi'nin dış dünyada, global politikalarda büyük ağırlığı ve etkisi vardır. Kongre'nin bu durumu, Beyaz Saray yönetimlerine büyük avantajlar sağlar. Amerikan çıkarlarının korunmasında Kongre Beyaz Saray'ın hep elini güçlendirir.
Yönetimler, ikili ilişkilerde ve dünya hegomanyasında zaman zaman veya gerektiğinde topu Kongre'ye atar. Böylece iyi polis kötü polis rolüyle muhataplarını istedikleri gibi etkilemeyi becerir.
Bu durum, ABD'nin küresel gücünün hissedilmesinde, çok önemli bir faktör ve etkendir.
Başkan Erdoğan ne yaptı? Başarılı son kabinesinin bütün bakanlarını TBMM'ye soktu, vekil yaptı.
Ayrıca Ak Parti'nin yeni meclis kadrosu genç, çok iyi tahsilli, donanımlı ve dinamik isimleri de barındırıyor. Başkan Erdoğan bu yeni döneminde, tecrübeli ve başarılı eski bakanlarıyla TBMM'yi, dış dünyada çok daha etkili ve sözü geçecek bir konuma getirmeyi hedefliyor. Bu çok "yeni" bir gelişme Türkiye için. Hep söylemişimdir, aziz dostum!
Türkiye büyük devlet geleneği olan bir ülke! Küresel bir güç olma yolunda büyük adımlar atıyor.
Türkiye'nin daha da güçlenmesi, NATO'nun daha da güçlenmesi ve Türk-Amerikan ilişkilerinin, "güçlü müttefiklik" paydasında eşit ortaklar olarak daha da gelişmesi demek. Türkiye yüzyılının bence en önemli motivasyonlarından birini bu durum yani TBMM'nin dış dünyada daha da etkili hale gelmesi oluşturacak!" Amerikalı dostumun tarihi seçimle ilgili bu değerlendirmesi bana çok ilginç geldi. Bilinsin istedim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.