Henri
HER seçimde ciddi olarak takip edilen tüm anketlerde Erdoğan seçimi kazanıyor. Bu araştırma şirketlerinin tamamında Erdoğan yüzde 49 ila yüzde 52 arasında Cumhurbaşkanı adayları içinde birinci sırada. Bu tablo muhalefette paniği ve geceleri de uykusuzluk veya kabusları beraberinde getiriyor. O yüzden şimdiden birileri harekete geçti. "Adam kazandı" dememek için kulp hazırlamaya başladı.
Hatta öyle ileri gittiler ki, oy pusulasında CHP'ye basılan mühür bir süre sonra siliniyor ve AK Parti'ye dönüşüyor falanmış.
İçimizdeki Zihni Sinir'ler dünyanın en ucube yalanını bile söyleyerek şimdiden bazı planlar yapmaya başladılar. O da seçim gecesi sonuçlara itiraz ederek sokakları karıştırmak.
Çünkü bu ülkede inandırılmış bir kitle oluşturdular. Bu kitle her seçim öncesi "Bu defa kesin kazanıyoruz" dedi. Ancak her seçimde de kaybetme şokunu yaşadı. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Muharrem İnce, Amerikan kanalına "Adam kazandı" diye mesaj atmasaydı, o gece dahi sokaklara dökülecekti bu kazanmaya inandırılmış kitle.
Bu yüzden Muharrem İnce'yi çok suçladılar.
O da hata yaptığını kabul etti. Pişmanlığını dile getirdi. "Ne yapayım bir hata yaptık, oldu işte, penaltı kaçırdık" dedi. Yani doğruyu söylemeyi bile yanlış görüp, penaltı kaçırmaktan bahseden bir siyaset var ortada.
Muharrem İnce'nin bu açıklaması bile "Keşke doğruyu söylemeseydim, adam kazandı demeseydim. Ortalık karışsaydı" anlamına geliyor. Çünkü YSK'yı dahi basan Kemal Kılıçdaroğlu ve tayfası işi sokaklara taşımaya dünden hazırdı. "Adam kazandı" dendi, seçim sonuçlarını tanımama operasyonu durdu. Önceki gün muhalefeti destekleyen iki önemli isimle beraberdim. Biri elindeki medya gücüyle muhalefete muazzam destek sağlıyor. O da işte bu inandırılmış kitlelerden biri. Her seçim öncesi bir araya geliyoruz. "Erdoğan kesin bitiyor" diyor.
Ben de gülüyorum ona. Şimdi bu son buluşmamızda "Erdoğan yine kazanıyor" dediğimde fena sinirlendi. "Yok, bu defa kesin gidiyor" derken neredeyse ayağa fırlayacaktı. Ardından "Ne o YSK iltisaklı oylarda yapılacak değişimlerin bilgisini mi aldın şimdiden" diyerek beni suçlamaya kalktı. İşte bu kafalarda "Seçimi kesinlikle muhalefet kazanıyor. Aksi halde oylar çalınmış demektir" şartlanması şimdiden beyinlerde nakşedilmiş durumda. Baksanıza Kemal Bey'i "kaybedecek aday. Ölüm gösterilip razı edilen sıtma" ilan eden Meral Akşener bile şimdi "Kemal Bey kazanacak" der hale getirildi.
Muhalefeti destekleyen uluslararası yandaş medyada bile "Eyvah Erdoğan tekrar kazanıyor" feryatları yükselmeye başladı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun karizmasızlığına kadar dalarak "İnşallah kaybetmez" diye ağıt yakanları bile gördük. İngiliz The Economist bile 8'li-9l'u masa kurarak karmaşaya neden olan muhalefetin kaybedeceğinden bahsetmeye başladı.
"Erdoğan kazanacak" diye yazdı hüzünle.
Almanya'da, Fransa'da hatta Yunanistan'da da "Maalesef Erdoğan tekrar kazanacak" diye manşetler atılmaya başlandı. ABD bankası Welss Fargo bile bir rapor yayınladı "Erdoğan kazanıyor" diye.
Son olarak FETÖ'nün kurucusu CIA Ortadaoğu Masası Şefi Graham Fuller'in ortağı Henri Barkey de girdi devreye. Birlikte "FETÖ güzellemesi" kitap bile yazdılar.
15 Temmuz darbe girişiminde ikisi de Heybeliada'da bir otelde hop oturup hop kalkıyordu. Organizatörü oldukları darbenin başarılı olması için dua ediyorlardı. Henri'nin ABD'de en yoğun görüştüğü kişilerden biri de CHP ABD temsilcisiydi. İşte bu adam bile dün "Maalesef Erdoğan kazanıyor.
Beyaz Saray tekrar kazanmış Erdoğan'ı dizginlemek için şimdiden hazırlık ve baskı yapmalı" diyerek anırıyor okyanus ötesinde... Henri üzgün. Henri dertli.
Henri ağlıyor. "Joe Biden derhal seçimleri kazanacak olan Erdoğan'ın Türkiyesi'ne yaptırımlar uygulamalı. Erdoğan'ı sert bir dille uyarmalı" diye gözyaşları içinde çağrılar yapıyor. Henri "Beyaz Saray kapsamlı bir çalışma yapmalı gelecek Erdoğan'lı 5 yıl için" diye uyarıyor Washington'u.
Erdoğan'dan nefret eden Henri Barkey, şimdiden "Adam kazandı" diyor. Peki bunu nerden biliyor? Çünkü çalıştığı kurumdan...
Yani CIA'dan. Amerikan istihbaratının Türkiye'deki merkezi meşhur bir avm'nin üst katlarında. Onlar da sürekli anket yapıyorlar.
Manzarayı görüp, yutkunarak Washington'a rapor ediyorlar. İşte bu Henri de onları okuyarak "Adam kazanıyor" diyor haklı olarak...Henri'nin ne dediği önemli değil.
İçimizdeki her yenilgide galibiyete inandırılmış kitle bizim sorunumuz. Ve Henri gibi birileri de bu kitleyi çok iyi görüyor. Tabii ki seçim gecesi kullanmak isteyen Henri'ler çıkacak.
Henri'siz nice bayramlara inşallah...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.