KKR’nin KKR aşkı
YERYÜZÜ yeryüzü olalı böyle bir Yandaş Medya örgütlenmesi görmedi. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir muhalefet partisine böylesine destek veren bir Uluslararası Yandaş Medya görülmedi. Baktığımızda bu Uluslararası Yandaş Medya'nın sahipleri küresel şirketlerin patronları... Ya banka sahibi, ya silah şirketi var, ya doğalgaz veya petrol şirketinin tepesinde, ya da madenlerin. O yüzden attıkları manşetlerle çıkarları olan ülkeleri hedef gösterdiler.
Özellikle Amerika ve İngiltere'de hükümetleri savaşlara zorladılar.
Yalan haberlerle gaz verdiler.
"Yürüyün arkanızdayız" diyerek baskı yapıp kamuoyu oluşturdular. Trump bile başkan olduğu dönemde "En büyük düşmanımız bu küresel şirketler, beni savaşa girmeye zorluyorlar. Irak'ta Amerikan askerleri ölüyor, devlet trilyon dolarlar kaybediyor, petrol şirketleri kazanıyor" diye bağırıyordu.
Bu küresel medya çetesi, ABD Irak'a girmeden önce aylarca "Saddam'ın elinde kimyasal silahlar var" diye manşetler atmıştı. Yıllar sonra o dönem İngiltere Başkanı olan Tony Blair'den "Maalesef kimyasal silah olayı bir yalandı. Özür dileriz" açıklaması gelmişti. Ancak bu özrün hiçbir faydası yoktu.
Uluslararası Yandaş Medya'nın sahibi Amerikan ve İngiliz petrol şirketleri Irak'ın enerji rezervlerine savaş tazminatı bahanesiyle çökmüştü.
Yüzlerce milyar dolarlık petrolü götürdüler. Soymaya da devam ediyorlar. "Irak'a demokrasi götürüyoruz" diye manşet atıyordu bu Uluslararası Yandaş Medya... Ancak petrol aramaçıkarma şirketlerini ve ölümü götürdüler finalde.
Şimdi bu Uluslararası Yandaş Medya şebekesi bizim seçimlerde sonuna kadar muhalefetimizi destekliyor. Onların yazdığı haberler, makaleler, analizler her gün bizim muhalefete yol gösteriyor. Adamlar açık açık Kemal Bey'e "Şunları söyle, bu konulara girme" diye tavsiyede bulunacak, sayfalarından bedava siyasi danışmanlık yapacak hale geldiler.
Okudukça gülüyorum.
Son olarak ABD'deki İsrail lobisinin bir numarası CFR'nin yayın organlarından Foreign Policy Kemal Bey'e çağrı yaptı. Malum bu yayın organı "Türkiye'deki muhalefet umudumuz" diye yazmıştı daha önce de.
Şimdi ise Kemal Bey'e açık açık "Türk milliyetçiliğine açık açık meydan okuyorsun. Bundan vazgeç yoksa seçimi kaybedersin" diye yol gösterip, gönüllü beleş danışmanlık vazifesini ifa etti. Ardından bir baktık Kemal Bey dün "Vatan, bayrak" demeye başladı.
"Biz milliyetçiliğin nasıl olduğunu göstereceğiz" diye haykırdı kürsüden.
Bir de 2023'e girdiğimiz ilk günlerde "Bu seçim Türkiye'nin yayılmacı bir güç olma yolunda ilerlemeye devam mı edeceğini yoksa daha liberal ve çoğulcu bir yol mu seçeceğini belirleyecek" diyerek Erdoğan'a saldıran ABD Virginia merkezli Politico dergisi var malum. Onlar da bizim muhalefete deliler gibi aşık olduğunu hiç saklamayan ve Erdoğan'dan nefret eden bir yayın organı. Tüzüğünde "İsrail'in çıkarlarını ölümüne savunacağız" diye madde bulunan Alman Axel Springer adlı medya devi, sahibi bu Politico'nun...
ABD merkezli yatırım fonu 700 milyar dolarlık işletme hacmi olan KKR Kohlberg Kravis Roberts var bir de. Kısaca ona KKR deniyor. Amerikan KKR Alman Axel Springer'in hisselerinin yüzde 42.5'ini satın aldı. Bu Amerikan şirketinin birçok alanda yatırımları bulunuyor. Bunlardan biri de ENERJİ şirketleri... İşte Amerikan Kohlberg Kravis Roberts'ın yani "KKR"nin ortak olduğu Axel Springer'in satın aldığı Politico, muahelefetin Başkan Adayı KKR yani Kemal Kılıçdaroğlu'na sonsuz destek verirken, kazanırsa neler yapacağını anlatıyor son analizinde. 2023'ün en önemli seçimi diye ilan ediyor.
Benim en çok dikkatimi çeken Kemal Bey'in kazandığı takdirde Türkiye'nin Libya ve Doğu Akdeniz'den çekileceği yönünde Politico'dan gelen iddia. "Erdoğan kazanırsa Doğu Akdeniz'de istediğini alır, Libya'dan çekilmez ama Kemal Bey kazanırsa hem Doğu Akdeniz hem de Libya'dan çekilir" diyerek kıyaslama yapmış. Doğu Akdeniz ve özellikle bizim karasularımız doğalgaz kaynıyor malum. Libya ile de karasularında 22 trilyon dolarlık tespit edilmiş doğalgaz rezervlerini ortak çıkarma konusunda anlaşma yaptık.
İşte bu enerji şirketlerine ortak olan Amerikan KKR yani Kohlberg Kravis Roberts fonunun bünyesinde olan Politico neden Erdoğan'dan nefret ediyor, niçin dünyanın en önemli seçimi ilan ettiği sandıktan KKR'nin yani Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkması için yanıp tutuşuyor anlayamıyorum.
Sahi küresel şirketlerin sahibi olduğu yayın organlarının tamamı topyekün, niçin bizim muhalefetin Uluslararası Yandaş Medyası olarak görev yapıyor.
Anlamak zor değil mi:)) Sözcü gazetesinden bir yazar da muhalefete sormuş; "IMF'ten borç alacaksınız. Peki karşılığında ne verdiniz." Adam haklı. IMF bedava zırnık vermez!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.