“Cihadçı” Kemal
Aslında Rusya ile Ukrayna arasında büyük bir dostluk vardı. Rus yanlısı liderin Ukrayna'yı yönetiyor olması, Moskova'nın Karadeniz'e hakim olması demekti. O dönemde bir sorun yoktu. Ancak ne zamanki Rus yanlısı lideri Ukrayna'da Soros destekli fonlarla devirdiler o andan itibaren Karadeniz'de üzeri örtülü bir savaş başladı.
Çünkü Karadeniz doğalgaz kaynıyordu.
Daha da ötesi geleceğin enerji kaynağı olarak gösterilen hidrojen burada, tüm dünyanın yarısından fazla büyüklükte rezervlere sahipti.
Ukrayna'da Batı yanlıları iktidarı devirip gücü ele geçirince hemen bir Amerikan şirketi bu ülkeye daldı. Ukrayna Karadeniz'deki enerji arama-çıkarma haklarını hemen bu Amerikan şirketine verdi. İşte asıl savaş da bundan sonra başladı. "Ukrayna NATO'ya girmek istedi, Moskova'yı kızdırdı, krizi başlattı" dense de bugün füzelerin uçtuğu, bombaların yağdığı ülkede aslında Amerikan çıkarları için savaş veriliyor. Karadeniz'de enerji rezervlerini çıkarma hakkına sahip Amerikan şirketinin çıkarları için Zelensky topyekün ülkesini imha ettiriyor. Putin'in de özellikle Ukrayna'nın Karadeniz sınırına yayılma girişimleri boşuna değil.
Unutmayın, Karadeniz'de Türkiye 1 trilyon dolarlık doğalgaz bulduğu anda aniden bir Amerikan şirketi hortlayıp, kapımıza dayandı. "Hemen ortak olalım, paranızı da doğalgaz çıkmadan şimdi peşin verelim" teklifinde bulundu. O Amerikan şirketi, Karadeniz'de bizim bundan sonra da bulacağımız tüm enerji rezervlerinin üzerine çökmek istiyordu. "Buradan gelecek gelirin tamamı halkımın cebine kalacak" diyen Ankara'dan red cevabı alınca deliye döndüler.
Akdeniz'deki trilyonlarca dolar değerindeki rezervlere henüz ulaşılmadan, Türkiye'nin araştırma gemilerini sahaya sürmesi bile birilerini çıldırttı. Fransa savaş gemilerini gönderdi, ABD Yunanistan'a askeri yığınak yaptı. Akdeniz'de de sürekli tatbikatlar düzenliyor. Bundan sonra asıl gerilim Akdeniz'de yaşanacak. O yüzden, Batı'nın Erdoğan'ı indirme sevdasının altındaki asıl nedenlerden biri de bu etrafımızdaki enerji rezervlerinin bolluğudur. O yüzden ABD başkanı bile Erdoğan'ı indirme aşkına Türkiye'deki muhalefete yardım edeceklerini açık açık ilan ediyor. Çünkü Türkiye'deki muhalefet "Batı ile ilişkileri tamamen düzelteceğiz. diyor. Hatta "Batı'dan Afferim alacağız" diye açıkça haykıracak kadar yürekli. "Ne işimiz var Libya'da" diye bas bas bağırıyor. İktidara geldiğinde Libya'dan tamamen kopacağını belirtiyor. Halbuki Libya ile yaptığımız anlaşmayla, onların karasularında belirlenen 22 trilyon dolarlık doğalgazın çıkarılmasına ortak olduk.
Muhalefet iktidara gelirse, bu anlaşmalar yırtılıp, o saha Amerikan şirketlerine bırakılacak. Böylece sadece Libya'da 22 trilyon dolarlık krizi sona erdirip, Batılı şirketleri rahatlatacaklar. Böyle bir muhalefete Batı bırakın sadece desteği, donuna kadar ne varsa verir tabii… O yüzden Meral Akşener'i "Kazanamayacak adam" ilan ettiği masaya sorgusuz sualsiz tekrar oturtmak zorunda kalan GÜCÜ anlayamadığımız sürece havanda su döveriz. FETÖ'cü kaçtığı ülkeden "6'lı masayı biz kurduk" diye boşuna çığlık atmıyor. FETÖ'ye yerli bir terör örgütü diye bakarsak çekirgeye öküz demekten farkımız kalmaz. O bir CIA örgütüdür. Gerçek öküz Amerikan istihbaratının "6'lı masayı biz kurduk" demesine gerek yoktur. Ayıp olur. Bu işi elemanları üzerinden yaparak ayıbı ortadan kaldırıyorlar. Türkiye'de son günlerde yaşanan tüm acayip olaylara bu gözlükle bakmadığımız sürece hiçbir şey anlayamayız. Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Seyit" olduğunu açıklaması, "Bismillah" diye Berat kandilinde Saadet Partisi önünde adaylığını açıklaması tesadüf değildir. Yarın Kemal Bey'i imam olup, cemaatle namaz kıldırırken görürsem şaşırmam. Kemalist partinin lideri bir anda dindar oldu, dindar Saadet'in lideri Londra basınına "İngiliz tipi laiklik" istiyoruz diye demeç verirken, partisi önünde aday açıklanma töreninde "Türkiye laiktir, laik kalacak" sloganları atıldı. İngiliz tipi laikçi Saadet Partililer, besmele çeken Kemal Bey'i önce "Mücahit" sonra açık açık "Cihatçı" ilan etti. Daha neler göreceğiz.
Olayı bu noktaya getiren güç "Erdoğan'ı indirmek için, muhalefete destek olacağız" diyenlerdir. Yaşananlar, nasıl bir kurguyla hareketlere geçtiklerinin de en güzel ispatıdır.
Muhalefet kazanırsa, toryum ve petrol kaynayan güneydoğuya özerklik, HDP'nin PKK'sına bakanlıklar verdiğinde de, Kemal Bey'i "Evliya" ilan eden Saadet Partilileri bile göreceğiz. Şaka yapmıyorum!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.