Bam-Güm

ŞİMDİ bir CHP'li çıktı ekrana "Çaat… Paat… Küüüt… Bam-Güm" diye masalara vura vura haykırdı. Sayamadım kaç defa canlı yayında masaya vurduğunu.
5 dakikada en az 15 var sanırım.
Önce "Meral Akşener, boyuna kıvırıyor" deyip "Çaatt" yaptı… Allah Allah, bir CHP'li çaat diye masaya vurup, yanyana oturdukları Meral Hanım'ı "Boyuna kıvırmak"la suçluyordu. Yahu bunlar ortak ülkeyi yöneteceklerdi hani? Kıvırdığına inandığın ile bu koskoca ülkeyi yönetmeye talip olmak demek ne demekti?
O CHP'li siyasetçi daha da ileri gidiyor Meral Hanım'a sesleniyordu. "Hadi aday ol… Çık… Çık… Paat… Çık da göreyim seni" diyordu.
"Son seçimde yüzde 7 alamadın be" diye haykırırken, ekranda "Bammm" diye ses çıkmıyordu. Samimi olmak gerekirse sadece burada masaya vurmuyordu sanırım.
Ancak "Gümm" diye ses hemen akabinde geliyor ve "O masayı dağıttığı takdirde elimizde belgeler, dosyalar var. Sokağa çıkarmam onu" diye bağırıyordu. "Haydaa" idi durumlar. Bu iddiaları ortaya atan sıradan biri değil, Türk siyasetine damga vurmuş CHPli Yaşar Okuyan'dı. Onu dinlerken şaşkına dönüyorduk. Tezat, matematiğe aykırı bir manzaraydı bu. "Masayı dağıtma" diye çağrı yapıyorsun, "Yoksa hakkında dosyalar var elimizde, Kemal Bey'e de verdim, sokağa çıkamazsın" diyordun.
Şimdi şöyle bir düşünün. Hakkında sokağa çıkamayacak hale getirecek belgeler olan birisiyle siz olsanız kahvede, kafede, yemekte aynı masada dahi oturur musunuz? Yahu uzaktan görseniz, topuklayıp kaçarsınız. Ama bir bakıyoruz, "Belgeler elimizde, dosya var" diyenler, "Aman bu masadan kalkma, otur ve bizi dinle" diye dayatıyor. Hem de bu ülkeyi birlikte yönetmek için. İşte burası çok tuhaf geliyor bana.
Güüümm… Bu defa ben elimi masaya vurdum.
Yanlış anlaşılma olmasın.
"İhanet" deyip "Çaaat" yapıyor masaya Yaşar Bey. Yahu "İhanet"le ilgili belgeler varsa elinizde, neden ihaneti yapanla aynı masada oturmak ve ülkeyi yönetmek aşkına "Bam-Güm" yapıyorsun diye sorarlar adama. Bunu bir Allah'ın kulu sormuyor.
Meral Hanım da "Hodri meydan… Yalan söylüyorsun. Çık açıkla o belgeleri" demiyor. Hadi bakalım alın size bir "Bamm" daha… Hele spikerin "Dosyalar Meral Akşener'le mi ilgili" sorusuna Yaşar Bey'in öyle bir "Eveet" diye bağırışı var ki, kendinizi gök gürültülü sağanak yağışlın bir afetin içinde hissediyorsunuz.
Ardından "Konuşturtma beni" deyip "Güüm" yapıyor masaya. Kasetle parti liderini tayin eden CHP'den, birlikte hükümet kurma uğuruna başka bir parti liderine sokağa çıkamaz hale getirme tehdidi geliyor. Yaşar Bey'in elini kaldırıp, parmağını uzatarak dosyalarla ilgili "İhanettir" diye bir bağırışı var ki, insan küçük dilini yutacak zannediyor.
Ardından bir bakıyoruz, 6'lı masa dağılmasın diye, elinde belgeler olduğunu söyleyen Yaşar Okuyan istifa ettiriliyor. Kısa bir süre sonra da Meral Hanım "Beceriksizler" dediği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurmaylarında zeka olmadığını söylüyor. Haydaa, buradan yakın şimdi. Medyada "CHP kurmaylarına geri zeka suçlaması" diye haber ve yorumlar gırla gidiyor. Ve bir kurmay tartışması başlıyor.
Halbuki bu "Kurmay" tartışmasını ilk başlatan da CHP'ydi. Herkesin atladığı bu. Zira CHP'den ayrılmadan önce "Bam-Güm" diye masalara vuran Yaşar Okuyan, o konuşmasında "Meral Akşener'in hemen yanıbaşında olan iki üç kafadarın ucuz politikalar ve zikzaklar" yaptığını söylüyordu. Yani, Meral Hanım'ın kurmaylarını suçluyordu. "Ucuz politikacı ve zikzakçı" olmakla iyi mi?
Bu manzara kafama takıldı benim. 6'lı masanın en büyük iki ortağından birinde kurmay zekası yoksa, diğerinde de kurmaylar ucuz politikacı ve zikzakçıysa, bu memleketi nasıl yönetecekler diye sorma hakkı yok muydu bu Milletin? 6'lı masanın tam göbeğinden net bir şekilde açıklanıyorsa tüm bunlar, biz ne diyeceğiz şimdi? Her zekası olan ve ucuz düşünmeyen kişi bu soruları sorar yani.
Bunlar iktidara gelmeden "Kurmay zekası yok", "Beceriksiz", "Boyuna kıvırıyor" "Zikzakçı", "Ucuz politikacı", "Hain", "Sokağa çıkamaz" diye birbirlerini suçlarlarsa, yarın seçimi kazandıklarında ne olacak bir düşünün. Bu ülkenin hayati konuları ile ilgili hangi kararı alabilirler, bu aylardır aday dahi belirleyemeyenler? Yunanistan Kıbrıs'ın tamamını ilhak etse, birbirlerini yemek ve kurmaylarının ne kadar boş olduğunu anlatmaktan, karar almaya vakitleri mi olur? Birkaç ayda darmadağın olmazlar mı? Ne yani o zaman da başka dosyalarla mı ayakta tutarlar hükümeti?
"Elimde dosya var" diyen bakan istifa mı ettirilir? Neler olur? Var mı tahmin eden?