Taht kavgası
"Türkiye Afrika'da bizim yerimizi aldı. Afrika'daki Fransız tahtı tarih oluyor" diye. Haklılar mı? Aynen öyle, haklılar.
Afrika'da birçok ülkede Fransız askerleri kovulmaya başladı. Hatta elçileri bile kovuluyor.
Fransızlar başka alanlarda da ağlıyor. Mesela Rusya-Ukrayna savaşında masada oturmak, dünya arenasında söz sahibi olabilmek için kendilerini yırttılar.
Fransa devlet başkanı Macron'un bu uğurda Putin önünde bir takla atmadığı kaldı. Nafile… Kimse takmadı, Micron'a döndü.
"Türklere kaptırıyoruz her şeyi" diye ağıt yaktılar uzmanıyla, siyasetçisiyle, askeriyle, yazarı ve çizeriyle. O yüzden Türkiye Cumhurbaşkanından nefret eden ve her fırsatta saldıran Fransız yayın organı Le Mond dört gün önce gözyaşı döküyordu. "Hala aday bulamayan 6'lı masa umut vermiyor, maalesef Erdoğan'ın oyları anketlerde yükseliyor" diye acı haberi duyuruyordu okurlarına.
E kolay değildi adamlar için… Afrika'dan sonra Rusya'da da nüfuz kaybediyorlar, yatırımlarına kilit vuruluyordu. Yunanistan gibi cücük bir ülkeden medet umarak Ege ve Akdeniz'de Fransız Total'e yüz milyarlarca dolarlık doğalgaz çıkarttıracaklarını zannediyorlardı.
Bu yüzden Ege'ye savaş gemisi bile gönderdiler ama bizimkiler elektromanyetik silahlarla kilitleyiverdi o gemiyi. Dünyaya rezil olup, NATO'ya koştular.
Hüngür hüngür ağlayarak bizi şikayet ettiler. Kaddafi'yi kimseye sormadan ilk onlar vurdu savaş uçaklarıyla. Şimdi Libya ile 30 trilyon dolarlık doğalgaz çıkarma anlaşmasını biz yaptık.
At koşturmak istedikleri Orta Asya'da, Türk Cumhuriyetleri'nde de hep Ankara'ya tosladılar.
O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kendini yırtan Macron'a "Gel seni Türk Devletleri Teşkilatına alalım" şeklindeki espri dolu sözleri ağırlarına gidiyordu.
Aslında bu çağrının verdiği mesajların ağırlığı tonaj cinsinden bile hesaplanamaz. Tüm dünyada Batı ülkeleri nereye gitse Türk duvarına çarpıyorlar. Artık Türk pasaportuna büyük saygı gösteren dünya halklarının sayısı çığ gibi artıyor. Avrupa Birliği'nin iki liderinden biri olan Fransız medyasında Türkiye'ye saldırıların artması, 6'lı masaya destek çıkılması o yüzden anormal değil.
Peki AB'nin bir numaralı lideri Almanya'da durum ne? Onlar da tıpkı Fransızlar gibi medyaları aracılığı son günlerde Erdoğan'a muazzam bir saldırı başlattılar.
Peki onlar da haklılar mı? Evet kendileri açısından haklılar. Çünkü onlara da bir şeyler batıyor. Neyin battığını da Alman Bild gazetesi dün okurları ile paylaşarak itiraf ediyor. Bild açık açık "Türkiye krizleri fırsata çevirerek Almanya'nın tahtını elinden aldı" diyor. Rusya'da, yanlış politikaları nedeniyle pazarı kaybediyorlarmış.
Türkiye, savaş öncesi Almanların cirit attığı Rusya pazarında son dönemde ihracatını ikiye katlayarak Germenlerin tahtını elinden almış. Vallahi utanmadan, sıkılmadan bunu net bir şekilde sayfalarında itiraf ediyorlar. E sen şimdi kalkıp onların kazandığı milyarlarca doları alıp Ankara'ya getirirsen, herifler ne yapacak?
Tabii ki "6'lı masa yandaşı" olup, Erdoğan'a var gücüyle, yalanladolanla saldıracaklar. Kolay mı öyle TAHT'ı kaptırmak. Batı medyasının tamamının, bir başka ülkedeki seçime kilitlenip, kendileri ile alakası hiç yok gibi görünen 6'lı masa gibi bir siyasi hareketin YANDAŞI olması normal mi?
Bence bu da normal. Neden normal olduğunu da dün France 24 adlı yayın organı veriyor. İşi gücü bırakmışlar, oturmuşlar, bizim 6'lı masanın önceki günkü tanıtım programını takip etmişler.
France 24 diyor ki; "Türkiye'deki seçimler Batı için hayati önem taşıyor." Tabii ki HAYATİ… E zaten Amerikan medyası da yazmadı mı "Dünyanın 2023'teki en önemli seçimi" diye. Peki neden onlar için de HAYATİ önem taşıyor bize ait olan bu seçimler? Adama sorarlar; "Yahu kardeşim bu bizim seçimimiz. Size ne?" diye… Hatta kafamızın tepesi atarsa "Sana ne lan?" deme hakkımız bile var.
Ancak sakin olalım. Adamları dinleyelim. Neden bir başka ülkenin muhalefetinin topyekün YANDAŞ'ı olduklarını anlamaya çalışalım. Evet nerede kalmıştık?
Hah tamam… France 24'teydik… Bu Fransız yayın organı dün açık açık bizim muhalefetin tanıtım programında Batı'ya söz verdiğini haykırıyor.
"Erdoğan'ın mirasını YOK edeceğiz" diye. Hah işte böyle açık olun, canımızı yiyin kardeşim. Yalnız bir şeyler itiraf edip, finali yapmakta gevşek kalıyorsunuz. Dürüstçe söylesenize "Erdoğan'ın elimizden aldığı TAHT'ı da geri alacağız, mirası yok edildiğinde" diye. Siz yandaşlara sadece şunu söyleyeyim Batı'nın gevşekleri;
"Yoktan var edilmiş olan insan… Ne var edebilir, ne de yok edebilir"… Boşuna çırpınıp, debelenip heveslenmeyin.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)