Napolyon kafa
SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca, yeni yıla hastanelerde girdi. Bu hastanelerden biri de Başakşehir Çam ve Sakura hastanesiydi. Türkiye'deki ezik ittihatçı kafalar, muhalefet şiddetle karşı çıktı bu hastanelere.
"Yapmayın" diye bağırdılar. Çamur atma yarışına girdiler. Engellemek için her şeyi yaptılar. Hatta İstanbul belediyesi yolunu dahi yapmadı. Şimdi Sağlık Bakanımızın o hastaneyi ziyaretinde bir görüntüye tanık olduk. Portekiz'den tedaviye gelen bir Türk vatandaşı, gururla sarılıyordu Fahrettin Koca'ya. "10 numara bir hastane" diye bağırıyordu. Portekizli doktorların bile bu devasa şifa üssünden haberdar olduğunu söylüyordu. Muhalif kanallarda "Hastane çok büyük, vatandaş bir yerden bir yere nasıl gidecek?" diye haber yapıp algı, operasyonlarına girenler bile oldu.
Karalamak için akla hayale gelmeyecek yalan ve iftiralar attılar. Rahmetli Menderes İstanbul'a Vatan Caddesi'ni yaptığında "Bu kadar büyük cadde mi olur? Uçak mı kaldıracaksın" diye suçlayan da bu zihniyetti.
Bunlarda öngörü yok, geleceği düşünme, inşa etme diye zerre kadar plan ve fikir yok. Tek planları ve projeleri var. Bu memleket için çivi çakanları durdurmak, karalamak ve yerden yere vurmak. Napolyon Bonapart , ordusuyla savaşa giderken bir mimarı çağırdı. "Aylarca yokum. Ben dönene kadar Paris'i yık, yeniden kur" diye talimat verdi. Döndüğünde geniş caddeleri görünce küplere bindi. Mimar caddeleri çok geniş yapmıştı. Napolyon "Ne yapacağız bu kadar geniş caddeyi, at arabası mı yarıştıracağız" diye azarladı.
Mimarın verdiği cevap tarihe geçti. "Ben bu caddeleri sizin için değil, 100 yıl sonrası için yaptım" diyordu adam. Ne kadar haklı çıktığını bugün tüm Fransa konuşuyor.
Bugün Paris yılda 20 milyon turist çekerek milyarlarca dolar kazanıyorsa, en çok turist ağırlayan iki şehirden biri oluyorsa bunda en büyük pay, o mimarındır. O yüzden 100 yıl sonrası için de kurulan şehir hastanelerinde emeği geçen herkese büyük borcumuz var.
"Bu kadar büyük hastane mi yapılır?" diyen eziklere, ittihatçı kafalara da Allah akıl fikir versin. Amerika'dan kuzenim geldi.
15 gündür İstanbul'da. Gözünden rahatsız.
Amerika'da tedavi için 5 bin dolar istediler.
1100 dolara gidiş-dönüş uçak bileti bulup, Türkiye'ye geldi. Muayeneye 400 lira, iğneye de 1500 lira ödeyerek tedavi oldu. Yani yaklaşık 100 dolara tedaviyi halletti. ABD'de muayeneye bile 900 dolar aldıklarında söyledi.
Bir gece hastanede yatsan 5000 ila 20 bin dolar ödüyorsun. Amerikan televizyonlarının gündemini de anlattı. Kanada'dan Amerika'nın Hawai'sine gelen bir çift olay oldu. Kanadalı kadın hamile ve tatil yaparken sancıları başlıyor. Apar topar hastaneye kaldırıyorlar.
Doğurup 15 gün hastanede yattıktan sonra ülkesine dönüyor. Kanada'da uçaktan iner inmez kendisine hastaneden 2 milyon dolar fatura geliyor. "Amerikan televizyonları günlerdir bunu konuşuyor. Bir doğum 2 milyon dolar. Türkiye sağlık sistemini çözmüş. Ülkemle gurur duyuyorum" dedi kuzenim. Dünyanın dört bir yanından akın akın hastalar Türkiye'ye koşuyor. Hızla dünyanın sağlık merkezi olmaya doğru gidiyoruz. Tıpkı dünyanın doğalgaz merkezini kurmaya hazırlandığımız gibi. Madem gazdan açtık lafı devam edelim. CHP Grup Başkanvekili çıkıyor "Karadeniz'de gaz bulmuşuz buna inanan var mı?" diyor.
Ondan gaz alarak "Palavra gaz" diyenler çıkıyor. Denizin ortasındaki kuyulardan borular karaya ulaşmış. Hala "Yalan" diyorlar. O borulardan gaz akışı başlasa, tüm evlere ulaşsa "Kuru fasulye gazı veriyorlar" diyecek kadar Napolyon kafa bunlar. CHP grup başkanvekili inanmıyormuş doğalgaz bulduğumuza. Bir zamanlar "Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim alkışlayacak halimiz yok. Bize verilen görev bu" diyordu. Yani bu ülkeye çakılan her çiviye karşı çıkmak görevleriymiş. Lafa bak. Bu kafaya bu Millet iktidarı verir mi? Yıllardır seçim üzerine seçim kaybetmeleri boşuna mı? Zaten Meclis'te de konuşmalar yaparken bu CHP grup başkanvekilinin iskambil kağıdı oynadığı görüldü. Türkiye meselelerine bu kadar uzaklar. Malum Napolyon diye bir iskambil oyunu var. Acaba onu mu oynuyordu? Bunlara "Napolyon ne?" desen "Kiraz" cevabını veririler. Hani var ya meşhur Napolyon kirazı, ondan bahsediyorum. Dünya yeni bir çok kutuplu düzene gidiyor. Yeni eksenler kuruluyor. Dünyadan bihaberler. 2050-2073 gibi vizyonları yok. Sıfırlar. Köprü, tünel, yol, hızlı tren ne yaparsan ayağa kalkıyorlar.
Dünya İstanbul havaalanını konuşuyor. Bu kafalar yeden yere vuruyor. Dünya şampiyonu THY, Savunma Sanayii'ni itibarsızlaştırmak için bir yerlerini yırtıyorlar. "SİHA yapanları yargılamaktan" bahsedenler de bunlar. Ne yapacağız, bırakın 100 yıl sonrasını, yarın bile yapacak hiçbir planı olmayan, tüm tarihi projelere karşı çıkan bu Napolyon kafalara mı vereceğiz memleketi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)