“Gel bakalım 6’lı masa”
YENİ bir durum ortaya çıktığında, bu kimin işine yarıyor diye bakmak lazım.
Yerel mahkeme Ekrem İmamoğlu'na hapis cezası verdi, siyasi yasak istedi. Şimdi böyle bir durumda siz olsanız ne yaparsanız?
Üst mahkeme de onaylarsa hapse girme ve siyasi hayatınızı noktalama durumunuz var. Kahrından, üzüntüden dünyadan kopar insan yahu. Ancak bakıyoruz, Ekrem İmamoğlu çok mutlu. Meral Akşener daha mutlu. Sanki sevinçten havalara uçacaklarmış gibi bir İmamoğlu Akşener'e sarılıyor, bir Akşener İmamoğlu'na.
Onları bu halleriyle izlerken, Saraçhane konuşmalarını dinlerken "Yaşasın hapis kararı ve siyasi yasak" diye neredeyse sevinç naraları atacak zannediyor seyreden. "Bu ne mutluluk, bu ne zevkten dört köşe olma hali" diyesi geliyor insanın. Görüntülerde "Çak beşlik" yapıyorlar. Yayınlanmayan ve göremediğimiz bölümlerde göbek attılar mı, halay çektiler mi bilmiyoruz. CHP'li bazı arkadaşlarla konuştum dün. Çok mutlulardı bu mahkeme kararına. "Çok iyi oldu" dediler. Ekrem İmamoğlu'nun reklam ve seçim kampanyasının en büyük mimarlarından biriyle de muhabbet ettim dün. "Süper bir karar. Muhteşem oldu.
Dinledin mi Saraçhane konuşmalarını?" dedi. Ekranlarda "Tarihi fırsat" diye konuşan CHP'lileri görünce şaşkınlığım daha da arttı. Hatta FETÖcüler bile twitter'da sevinç çığlıkları atıyor, bundan sonra nasıl bir yol haritası izlenmesi konusunda tavsiyeler yağdırıyordu. "Almanya'da gezerken, Meral- Ekrem sana darbe yaptılar" diyerek Kemal Bey'e "Acele dön" çağrısı yapanlar bile vardı. Hatta Ekrem İmamoğlu'na şizofren dediği iddia edilen Canan Kaftancıoğlu bile, Saraçhane'deydi. Ekrem İmamoğlu'nun yanında zoraki de olsa gülücükler dağıtıyordu. Allah Allah, muhalefet ne kadar mutluydu böyle. İnsan şaşkına dönüyor. Bir önceki seçimde "Gel bakalım Muharrem"le dalgalanan siyasetimiz, Saraçhane buluşmasında Meral hanım sayesinde "Kaybolma Ekrem"e dönüştü. Meral hanımın "Kaybolma Ekrem"i, Kemal Bey'in "Gel bakalım Muharrem"ini adeta gömdü Saraçhane'de.
Saraçhane at takımları ve at arabası koşumları yapan yer demektir. Bu ülke İngiliz elçi İstanbul'a gelip, tren istasyonunda at arabasına bindiğinde karşılama töreni düzenleyen CHP'lileri gördü. O CHP'lilerin organize ettiği karşılama töreninde tren istasyonuna getirilen gençler arabanın atlarını çözdü. Atların yerine geçerek Taksim'e kadar sevinç çığlıkları atarak arabayı çektiler. At takımı oldular, at arabası koşucusu olmak için birbirlerini ezdiler.
Neydi bu İngiliz elçisine at olabilme aşkının derinliklerinde yatan muhabbetin nedeni?
At takımları ve at arabası koşumları yapan yer anlamına gelen Saraçhane'de mutluluk mitingleri düzenleyen Ekrem İmamoğlu da, İstanbul'a kar yağdığında ortadan kaybolmuştu. Boğazda İngiliz elçiyle rakı balık yaptığı ortaya çıkmıştı.
"Çok önemli bir görüşme" diyordu Ekrem İmamoğlu. İstanbul'da milyonları yollarda mahsur bırakan afetten daha önemli olan buluşmanın derinliklerinde yatan neydi? Hiç açıklanmadı. Sonrasında kenara itildi Ekrem İmamoğlu. 6'lı masaya Cumhurbaşkanı olarak oturmak istiyordu. Büyük hayali vardı. Ona sandalye koymayı bırak, kapıdan içeri sokmadılar. Kemal Bey, video konferans yoluyla konuşma başına 20 bin dolara anlaştığı Amerikalı danışmanı Prof Rifkin'i izleyerek adaylıkta gövde gösterisi yapmaya çalışırken, "Kaybolma Ekrem" kaybolma korkusuyla harekete geçti.
Yabancı elçileri topladı bir yemekte. "Senin Amerikalı Rifkin'in varsa benim de elçilerim var" diyerek meydan okudu.
Kemal Bey'in bir yıllığına Amerikalı danışman Rifkin ile 1 milyon dolara anlaştığı iddia edildi. CHP lideri Almanya'ya Rifkin ile buluşmaya gittiğinde, "Kaybolma Ekrem"in dava sonucu açıklandı. Kemal Bey'in her görüşmeye 20 bin dolar ödeyeceği Rifkin buluşması suya düştü. 20 bin doları sokağa atarak İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Çünkü bir zamanlar "Gel bakalım Muharrem" diyen Kemal Bey'e, hapis cezası nedeniyle Meral hanımla "Çak beşlik" yapıp, göbek atan "Kaybolma Ekrem" Saraçhane çağrısı yapıyordu. "Gel bakalım Kemal" diyordu. Hatta daha da ileri gidiyor "Gel bakalım Ahmet, Ali, Meral, Temel" vs. diyerek 6lı masanın tamamını çağırıyordu.
Madem ki 6'lı masa "Kaybolma Ekrem"i salona bile sokmuyordu o halde bir el devreye girmeliydi. Girdi de… 6'lı masayı "Kaybolma Ekrem"in ayağına getirdi. Bu bir "Gel bakalım 6'lı masa" operasyonuydu.
"Cumhurbaşkanı adayımızı uluslararası karar vericiler belirleyecek" diyen CHPli Hatay belediye başkanının kulakları çınlıyordu. 6'lı masayı kuran güç, aynı masayı Saraçhane'ye "Kaybolma Ekrem"in ayağına boşuna taşımıyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.