Aptallığın zirvesinde olanlar
KENDİ güvenliğini sağlayamayan, ordusu donanımlı olmayan her ülkenin, günümüz dünyasında üzeri örtülü bir "Manda" ya dönüştüğüne tanıklık ediyoruz.
Ulusal güvenliğin yabancı ellere teslim edildiği anda, kaplanların bile kağıda dönüştüğünü görüyoruz.
Örneğin Fransa... Eski Genelkurmay Başkanı bile önceki gün "Uzun süreli bir savaşta dayanmamız mümkün değil" dedi. Fransa Devlet başkanı Macron'un "Avrupa ordusu kurmalıyız" çıkışı boşuna değildi. Çünkü Avrupa'nın ordusu yok. NATO ve ABD olmasa muhtemel bir savaşta tamamının işgal edilmesi işten bile değil. O yüzden Macron önceki gün yeni bir dünya düzeni kurulduğundan bahsediyor, ülkesinde yaşanan ayaklanmalara işaret ediyordu. Avrupa ordusunu düşündüğün anda bile Amerikalılar Paris'te sarı yeleklileri öne sürer, yeni bir Fransız devrimi yapmaya kalkarlardı. Mandaya döndüğün için oturup başını öne eğer, Avrupa Ordusu'nu hayal ettiğine bile pişman oldurdun.
Bir diğer örnek de güvenliği için NATO ve ABD'ye sırtını yaslamış Almanya...
Ordusu yok, silahı yok, uçakları, tankları külüstür. Almanya da Fransa da Avrupa'nın lideri iki ülke konumunda... Liderlerin bile ABD tarafından korunduğu bir Avrupa'da geride kalan ülkelerin halini de siz düşünün.
O yüzden Amerika istedi diye, enerji anlamında mahkum oldukları Rusya'ya ambargo uygulayarak kendi bindikleri dalı kesecek kadar mandaya dönüşmüş bir AB'den bahsediyoruz. ABD "Bana ne" diyor. "Sizin enerji sıkıntınız olacakmış, ekonomileriniz batacakmış umurumda değil. Sizi ben koruyorum.
Rusya'ya ambargo uygulayın diyorsam uygulayacaksınız." diyerek diz çöktürüyor.
"Gerekirse gazı kat kat daha pahalı fiyata benden alın" diye ekliyor.
Avrupa'da enerji krizine giren fabrikalar batıyor, milyonlarca insanı işsizlik bekliyor.
Maçalarının donacağı bir kış kabusu ile uyuyamıyorlar. Güvenliğini başka bir ülkeye teslim etmenin bedelini çok pahalı ödüyorlar.
Ve daha da ötesi, başlarını aciz bir şekilde Türkiye'ye çevirip medet umuyor, muhtaç hale geliyorlar.
Nitekim eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder önceki gün dünyada tahıl sevkiyatında yaşanan sıkıntıyla ilgili "Bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan elinden geleni yapıyor ve uluslararası çapta bu yaptıkları karşılık buluyor.
Erdoğan, bu noktada çok önemli bir rol oynadı ve uluslararası alanda takdir topladı. Türkiye, Avrupa'ya gaz tedarikinin sağlanmasında da önemli bir rol oynuyor" diyerek Ankara'ya övgüler yağdırdı. Aynı Schröder 2021 başında da "Son Şans" adlı bir kitap yazdı. O da "Yeni Dünya Düzeni" kurulduğundan bahsetti kitabında. Sayfalarında bize de yer verdi ve; "Avrupa'nın hoşuna gitsin gitmesin, Türkiye Doğu Akdeniz'de artık yadsınamaz hâkim güç" dedi.
Avrupa'yı bu gerçeği kabul etmeye çağırdı. Türkiye, Rusya ve Çin'in dünya politikasında önemli birer aktör olduğunu vurgulayarak: "Batı her zaman yaptığı gibi onlara Soğuk Savaş mantığıyla davranırsa KAYBEDER." diye uyardı.
Evet artık Avrupa'da Türkiye'ye yanlış yapanın kaybedeceğini haykıran devlet başkanları fışkırmaya başladı. Yeni kurulacak dünya düzeninde bu yanlışı yapan herkes kaybedecek. Orta Doğu araştırmacısı Amerikalı analist Michael Doran da dün TRT'de bakın nasıl konuşuyordu.
"ABD Ortadoğu'da Türkiye ile işbirliği yapmadan herhangi bir şey başaramaz. Irak, Suriye, Kafkaslar'ın istikrarı buna bağlı. Türkiye'nin bu konudaki hayati rolü jeopolitik bir gerçek... Bu bölgelerin istikrarı için ABD Türkiye ile çalışmak zorunda.
Türkiyesiz bunu yapmanın yolu yok" Michael bir de aptallara sesleniyordu;
"2016'dan beri aynı şeyi söylüyorum ve doğruluğu kanıtlanacak. ABD Suriye'den çekilecek ve Türkiye, YPG'yi DAĞITACAK. Ankara'yı eleştirenler haykırıp ağlayacak ama sonuç belli... Bunu baştan fark etmemek APTALLIĞIN ZİRVESİ..." Aşağıdan Esad ordusunun, yukarıdan Türk ordusunun geleceği ve PKK'nın Suriye'de pastırmaya döneceği günler yakın. Çünkü 2003'ten itibaren kendi güvenliğini sağlayan, savunma sanayiinde tam bağımsızlığa giden Yeni Türkiye var artık.
O yüzden Yeni BM ve Yeni NATO'da artık sadece Türkiye gibi gücü olanlar konuşacak.
PKK gibi maşalar, Avrupa gibi ahmaklar, önümüzdeki dönemde aptallığın zirvesinde oturmanın bedelini ödeyecek. Bu nedenle yakında Batı başkentlerinde siyasilerden sonra kiliselerde de bizim muhalefetin iktidara gelmesi için dua edileceğine dahi tanıklık edersek şaşırmayacağız. Kontrol edilemeyen ve kınından çıkan Türkiye kılıcı zirvedeki aptalları boşuna korkutmuyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.