İNGİLTERE için Hindistan bir zamanlar ticaret açsından hayati önemde bir ülkeydi. Hindistan'a ulaşmak da ancak Osmanlı toprakları ve denizleri üzerinden olabiliyordu. O yüzden harekete geçtiler.
Osmanlı içindeki devşirilmiş, localarda ağırlanmış Mason paşaları kullanarak imparatorluğu savaşa sürüklediler. Bizi satılmışlar eliyle Ruslarla boğuştururken, İngilizler ellerini kollarını sallayarak Hindistan'a girdiler. Peki Osmanlı'yı devşirme hainlerle neden bir başka ülke ile değil de Ruslarla savaşa soktular? Bu sorunun da cevabı basitti. Rusya, merkezi konumunu kaybetmeden her yöne doğru yayılma hareketleri sürdürebilen tek ülkeydi. İngilizler, Rusları, Hindistan'a giden yollarda, yani Akdeniz'de dahi yayılma potansiyeli olduğu için, Hindistan hayaline tehdit görüyordu. Tehdit ülke ile geçiş yolu olan Osmanlı'yı içerideki hainler eliyle savaştırırsan Hindistan ve güzergahına rahatlıkla yerleşip, parayı vururdun. Aynen böyle yaptılar.
Bugün, Osmanlı'ya ihanet eden o devşirmelerin torunları ve zihniyeti ecdada küfretmeye devam ederken gülüp geçiyorum. Ben başka bir yöne bakıyorum.
Büyük Türk tarihine ve imparatorluğa imza atanlara, ecdadına, Osmanlı'ya aşık olanların uyguladığı politikalara artık dünya parmak ısırıyor. Hem NATO ülkesi olacaksın, hem de bugün Rusya ve Çin'in başı çektiği Şanghay İşbirliği Örgütü'nün Semerkand'da başlayan toplantısına diyalog ortağı olarak ilk kez katılacaksın… Hem NATO'nun desteklediği Ukrayna ile dost olup, onları en büyük düşmanları Rusya ile masaya oturtacaksın, hem de NATO'ya yön veren ülke konumuna geleceksin… İşte dünya medyası, analistler, askerler, akademisyenler, stratejistler, bilimum Batı'da ne varsa tamamı işi gücü bırakmış Türkiye'nin bu inanılmaz ve gerçekleştirilmesi mümkün görünmeyen politikasını tartışıp, şapka çıkarıyor. Şimdi bu koroya bir Japon gazetesi de katıldı. Geçmişte bizim yerli monşerler Avrupa Birliği'nden en ufak bir azar gelse ortalığı ayağa kaldırıp "Aman Batı'yı kızdırmayalım" diyorlardı ülkeyi yönetenlere. Eziktik, korkaktık. Şimdi Japon gazetesi Türkiye'nin dünyada en büyük ve en güvenilir arabulucu haline gelip, söz dinlenen ülke olduğunu yazıyor, "Avrupalılar içten içe kızıyorlar ama Türkiye'ye mahkumlar" diyor. Nereden nereye geldik. O yüzden Şanghay İşbirliği Örgütü'nün Semerkand toplantısında Türkiye'nin de bulunması çok önemli ve dünya medyası da bunu tartışıyor.
Müşfik Güç Türkiye'nin katkıları ve adaletli-kazan kazan işbirliği modelinde, büyük buluşmaya adım adım yaklaşılıyor.
İPEK YOLU ve Avrasya yeni dünya düzeninde, Türkiye'nin stratejik konumu ve gönül coğrafyasının engin birikimleri ile yeni bir model olarak ikamesi zor ve kilit yeni bir birlikteliğe koşuyor.
Semerkand Ruhu ile Osmanlı ruhunun ata topraklarındaki büyük buluşması anlamına gelen yeni OLUŞUM şekilleniyor. Şangay Beşlisi önderliğindeki bu Semerkand Zirvesi, yeni dünya düzeninde küresel refahın, adaletli paylaşımın, global huzur ve istikrarın yapı taşlarını oluşturacak potansiyeli taşıyor. Başkan Erdoğan'ın küresel liderliği, Türkiye'nin böyle bir misyonu başarıyla üstlenmesinin ve daha ilerilere taşımasının güvenilirliğini de beraberinde getiriyor. İngiliz devlet kanalı dün "Şanhgay örgütü, dolara karşı savaş açıyor. Üye ülkeler kendi aralarındaki ticarette dolar yerine ulusal paraların kullanılmasını konuşacaklar. Birinci gündem maddesi bu" diye yazıyordu. Nitekim ABD Hazine Bakanlığı'nın Terörizm ve Finansal İstihbarat birimi de geçtiğimiz haftalarda önemli bir raporu kongre ve Beyaz Saray'a sunmuştu. O raporda; "Türkiye, Rusya, Çin, İran gibi 19 ülkenin kendi para birimleriyle ihracat-ithalat sistemini kullanmaya başlaması, dolara en büyük saldırı girişimiydi. Eğer buna Avrupa Birliği ülkeleri de katılırsa, doların rezerv para gücü biter. Bu da Süper Güç Amerika için yeni bir düşmanı ortaya çıkartır. O düşman da dolara savaş açan ülkeler" deniyordu.
Rusya, Çin, Tacikistan, Kırgızistan ve Kazakistan tarafından 1996'da kurulan Şanghay Beşlisine şu anda hücum var.
Türkiye'nin son toplantıda statüsünün yükseltilmesi bekleniyor. Hindistan ve Pakistan 2017'de örgüte katılmıştı. Onları İran takip etti. Afganistan, Moğolistan ve Belarus gözlemci ülke olarak yerini aldı. Türkiye, Azerbaycan, Sri Lanka, Ermenistan, Kamboçya ve Nepal örgütün diyalog ortağı ülkeler. Suudi Arabistan, Mısır ve Katar'a diyalog ortağı statüsü verildi. Asya'nın bir ucunda masa büyüyor.
Türkiye o masada da "Osmanlı ruhu" ile yerini alıyor. Bambaşka şeyler oluyor!
Bizi geçmişte Ruslarla savaştıranların elinde tek silah kaldı. O da; Cücük Yunanistan…