DÜNYADA Süper Güç olmanın, ayakta kalmanın, bunun için çırpınmanın bir bedeli vardır. Kurdukları sömürü düzenini yaşatmak için, ordularıyla, bankalarla, şirketlerle muazzam bir sistem kurdular. Bun sitemin adı DOLAR İMPARATORLUĞU idi. Devamlı dolar basıyorlar, dünyaya pompalıyorlardı. Sistemi ve bunun en büyük silahı doları korumak için, diledikleri ülkeleri terörist gösterecekler, çıkarlarına ters düşenlere terör orduları göndereceklerdi. Sisteme en ufak başkaldırı yapanları "Demokrasi düşmanı", "İnsan Hakları ihlalcisi", seçilmişleri "Diktatör" vs argümanlarla suçlayacaklardı.
Demokrasiyi savunacaklar ama sürekli birçok ülkede darbe yapacaklardı. Demokrasinin "D"si olmayan Ortadoğu diktaörlüklerinin büyük bölümünde Kralları koruyacaklar, tahtları için garanti vereceklerdi. Çünkü yılda 1 Trilyon doların üzerinde petrol Ortadoğu'dan dünyaya gidiyordu. O 1 trilyon dolar da hisse senetlerine, tahvillere, gayrımenkullere yatırımla ABD'ye geri dönüyordu. O yüzden "Ortadoğu'da kahrolsun demokrasi" diyen bir demokrat ABD vardı karşımızda.
PKK'nın çocuk kaçırarak ölüm tarlalarına sürdüğü terör ordularına bile, Suriye'deki petrol bölgesi için komutanlık yapacak kadar İnsan Hakları savunucusu kisvesi altında insanlık suçu işleyen bir ABD vardı.
Ukrayna'yı NATO'ya alacağız diyerek gaza getirip Ruslara yem eden ve savaş çıkaran ABD yüzünden dünya hem gıda hem de enerji krizine sokuluyor, ülke ekonomileri çökme noktasına geliyordu. Tek amaç, tek gaye vardı. Amerikan ve İngiliz şirketlerinin cebini doldurarak İmparatorluk aşkına dünyadan bastıkları dolarları hortumlayarak geri almak. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guattares dün "Enerji şirketlerinin böyle bir dönemde kar marjlarını tavan yaptırması AHLAKSIZCA" diyordu.
Nitekim ABD ve İngiliz enerji devleri Shell, Exxon, Chevron ve TotalEnergies, son dört ayda toplamda 51 milyar dolar kar elde ettiğini açıklıyordu. Bu rakam bir yılda 200 milyar dolar demekti. Karlar ikiye üçe katlanarak tarihi rekorlar kırılmış, şirket yöneticileri "Hurra" çekerek iftiharla bunları peşpeşe açıklamıştı. Diğer Amerikan ve İngiliz şirketlerini, savaş korkusuna kapılanlara silah yağdıran firmaları da hesaba katarsanız trilyon dolar ABD' ve yanaşması İngiltere'ye dönüyordu.
İki sene önce ahaber'de Yazboz programında sizlere, "Dünyadaki dolar rezervlerinin yüzde 65'in altına indiğini ve yüzde 6'lık bir azalma olduğunu grafiklerle aktarmıştık. "Dolar İmparatorluğu için tehlike çanları çalıyor" demiştik. Şimdi bu rakamlar daha da aşağı düştü. Çanları durdurmanın yolu, savaş tamtamlarını çaldırmaktı. Şu an dünyada yapılan budur.
Çünkü Süper GÜÇ kalabilmek ve yaşayabilmek için artık onlar adına başka yol yok.
Nitekim ABD Hazine Bakanlığı'nın Terörizm ve Finansal İstihbarat birimi çok önemli bir rapor hazırladı. Amerikan Kongresi'ne sunulan son raporda, doların büyük bir çöküş trendine girdiği vurgulandı.
10 yıl önce dünyadaki merkez bankalarındaki döviz rezervinin yüzde 72'si dolardı. Bu yıl itibariyle yüzde 59'un altına düştü. Raporda, "Eğer yüzde 50'nin altına inerse, Amerika Birleşik Devletleri'nin dolar gücü sorgulanmaya başlar" ifadesi dikkat çekti. Raporda fikirleri sorulan uzmanlar, "Türkiye, Rusya, İran gibi 19 ülkenin kendi para birimleriyle ihracat-ithalat sistemini kullanmaya başlaması, dolara en büyük saldırı girişimiydi. Eğer buna Avrupa Birliği ülkeleri de katılırsa, doların rezerv para gücü biter. Bu da Süper Güç Amerika için yeni bir düşmanı ortaya çıkartır. O düşman da dolara savaş açan ülkeler" dedi.
Raporda, Çin'in dolar rezervini azaltıp, altına yönelmeye başladığı İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Türkiye gibi 12 ülkenin de aynı adımları attığına dikkat çekildi. Bugün Süper Güç Amerika, doların gücünü koruması için yüzde 9'luk cephanesi kaldı. 32 trilyon dolarlık dış borcu olan ABD için artık büyük risk kapıda. O yüzden parayı takip ederseniz, her türlü kaos ve savaşın nedenini anlarsınız.
O yüzden ABD'nin en derin adamı Kissinger'in "Savaşın Ukrayna- Rusya çatışması ile son bulacağını zannediyorsanız aptal olmanız lazım. Daha büyük savaşlar yolda" şeklindeki çıkışı boşuna değil. Dünyayı Dolar İmparatorluğu'nun tahtını koruma savaşları bekliyor. Böyle bir ortamda her zaman söylediğimiz gibi biz ne yapacağız? ABD merkezli talimatlarla, yanyana gelmezlerin buluştuğu kirli ittifaklarla mı yürüyeceğiz?
Dünyada neler olduğundan zerre haberi olmayanları mı iktidara taşıyarak iş tutacağız? Karar sizin!