William’ın çürükleri
SAVAŞLARIN şekil değiştirdiği bir dönemden geçiyoruz.
Mesela ABD istihbaratı CIA, MOSSAD veya MI6 son dönemde hackerlerin peşine düştü. Dijital ortamda siber ordu kurma çalışmalarında gelinen nokta dudak uçuklatıyor. Kafası çalışan, şifre kırıcı hacker'lar devlet sitelerine girerek hackleyebiliyor veya bankalarda dilediklerinin hesaplarını boşaltarak suç işliyorlar. İstihbarat örgütleri "Ya bize çalışın ya da hapse girin" diyerek yakaladığı bu hacker'larla uzlaşmaya varıyor ve siber orduya katıyor. Dijital ortamda her türlü dolandırıcılığı yapabilecek bu hacker'lar sayesinde istihbarat örgütlerinin kontrolü altında olan uyuşturucu baronlarının, her türlü mafyanın da kara parası aklanıyor.
Böylece uyuşturucu trafiğini kontrolü altında tutan İstihbarat örgütleri, hacker'lar sayesinde gelen örtülü paralarla özel güvenlik şirketleri, kendi başına buyrukmuş gibi görünen ordular kurabiliyor.
Bununla da yetinmeyip lejyoner orduları kuruyorlar. Paralı askerler dünyanın dört bir yanındaki savaşlara gönderiliyor. Sadece Ukrayna'ya 2 bin dolar maaş için Rus öldürmeye dışarıdan gelen paralı asker sayısı 60 bin. Şu ana kadar yaşanan savaşta bu kadar insan ölmedi. Ülkenin her yanında yabancı savaşçılar var. Rusya saflarında da binlerce yabancı paralı asker savaşıyor. Bu tür asker sevkiyatlarını hep istihbarat örgütleri yapıyor. Facebook, Twitter, Instagram gibi platformlarda hesaplara girme ve kontrol yetkisine sahip CIA-MOSSAD-MI6 gibi istihbarat örgütleri, kimin hangi radikal unsura meyilli olduğuna dair veri topluyor. İstediği zaman bu insanlara ulaşıp, dilediği ülkede terör örgütüne dönüştürebiliyor.
Ülkelerde sivil toplum örgütleri ve medya kuruluşlarıyla mensuplarını parayla satın alan istihbarat örgütleri artık kabak gibi ortada.
Hangi medya kuruluşu, şahısların veya sivil toplum örgütlerinin hangi ülkeden kaç milyon dolar fonlandığına dair resmi bilgi ve belgeler havada uçuşuyor. Fonlanan bu kurum ve şahıslar hala aramızda mutlu bir şekilde sistemlerini yürütüp, rant çarklarını işletiyor.
Fonlayanların talimatları doğrultusunda yayın yapmak parayı kapmanın birinci şartı oluyor.
Siyasi partilere kadar ellerini kollarını sallayarak sızabiliyor, envantere eleman katabiliyor, partileri dizayn edip, devletine düşman yapıp, elçilerle çalışacak liderler devşirmekte artık ustalaştılar.
Terör örgütlerine de çok kolay ulaşabiliyorlar. Mesela DHKP-C geçmişte Alman istihbaratına çalışır, Türkiye'de Amerikan elçiliğine saldırılar düzenlerdi.
Ancak şu an CIA'nın emri altına girdi. Peki bu dönüşüm nasıl oluyor? Gayet basit. DHKP-C Gençlik yapılanması Başkanı yakalandı mesela. Eleman FETÖCÜ çıktı. FETÖ gibi kullanışlı elemanlarınız varsa komünist-ateist bile görünüp CIA aşkına her örgüte sızıp Amerika'ya bağlayabilirsiniz. Bugün kapitalizm düşmanı komünist ve ateist PKK'nın açık bir şekilde ABD'nin emrinde olduğunu göstermesi, onun siyasi kanadının da CIA tarafından yönetildiğinin en büyük delilidir.
15 Temmuz'da Türkiye'den kaçan veya NATO karargahı gibi kurumlarında Türkiye'yi temsil ederken FETÖCÜ oldukları kesinleştiği için Ordudan atılan subay elbisesi giymiş yüzlerce teröriste bugün ABD Savunma Bakanlığı'nda iş imkanı sağlandı.
Türkiye'yi bu elemanlara takip ettirip, raporlar tutturuyor, istedikleri her amaç için kullanıyorlar. Türkiye aleyhine kullanmak için Twitter gibi platformlarda, silikon vadisinde binlerce FETÖCÜ istihdam edildi.
Türkiye'de insanları bombalayarak öldüren katiller ABD'de baştacı yapıldı. Son olarak bir fotoğraf çıktı ortaya. FETÖ'nün manevi oğlu basketbolcu Enes Kanter'in, Amerikan Merkez İstihbaratı CIA'nın direktörü William J. Burns ile bir araya geldiği fotoğraftan bahsediyorum. FETÖCÜ ahmak bu fotoğrafı iftiharla, gururla yayınlıyor. Altına da "Harika bir sohbet gerçekleştirdik. Arkadaşlığın için teşekkür ederim William" diye not düşüyor. CIA direktörü William çürümüş dişlerinin 32'sini de gösterecek şekilde sırıtarak poz vermiş o fotoda . Adam sırıtacak tabii.
Böylesine elverişli, kullanışlı ÇÜRÜMÜŞ ahmakları her yerde bulmak kolay değil. Artık yan yana gelip poz verecek kadar da kartları açık oynuyorlar. Aramızda bazı ahmaklar da tüm bu delillerle içimizde sırıtarak dolaşan dönüştürülmüş Williamlara rağmen "Nerede bu dış güçler" diyor iyi mi?
Çünkü onların üzerine de William kadar taş düşmüş? Ne yapsınlar?
Bayramınız mübarek olsun...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)