Yaptırımlar paylaşımdır

Yeni dünya düzeninde kurulacak masalarda söz sahibi ülkeler kim olacak? Savaşın getirdiği net soru bu. Avrupa bağıra bağıra ABD'nin kucağına oturtuluyor, bunun karşılığında da Ukrayna Ruslara veriliyor. ABD iyiyi, Rusya kötüyü oynuyor. Plan bu. Ancak sonuçta her ikisi de yeni düzende güçlü ama ondan daha da ötesi söz sahibi ülkeler olarak dünya arenasına çıkarılıyor. Kötüler de olacak ki, iyinin anlamını kavrayacaksınız. Muhteşem bir tezgahla dünya yepyeni bir döneme evriliyor.

ABD, Irak'a girerken önce medyayı karaya çıkardı. CNN International aylarca bomba yağan Bağdat'ta bir caminin önünden yayın yaptı. "Haçlı seferleri başladı" diyen bir ABD Başkanı'nın kafasındakiyle, CNN yönetiminin politikasında da aynı algı operasyonu vardı. Her gün bombaların patladığı Bağdat'ta cami önünden ezanlar eşliğinde yayın yapmak, Batı'ya "Burada öldürülenler mavi gözlü, sarışın değil. Hıristiyan da değil. Rahat olun" mesajı vermekti. Şimdi aynı CNN Ukrayna'dan özellikle bir kilise önünden yayın yapıyor. Avrupa'yı çıldırtıyor. Kamuoyu deliye dönüp hükümetlere baskı yapıyor, "Ruslarla tüm alışverişi kesin" diye önüne gelen nara atıyor. ABD de hemen devreye girip Avrupa'ya "Derhal Ruslardan petrol ve gaz alımını bırakın, tüm ekonomik işbirliğini sonlandırın" diye ültimatom veriyor. Rusya'dan alınan enerjinin sadece yüzde otuzunu kesip başka pazarlara yönelmek bile AB için en iyimser tahminle bir yıl sonra başlayabiliyor. Göbekten Moskova'ya bağlı Avrupa'ya "Ruslardan doğalgaz ve petrol almayarak donun ve ekonominizi batırın. Washinton'a daha da bağımlı olun" oyunu oynanıyor. Bu arada petrol ve doğalgaz fiyatları da neredeyse ikiye katlanarak, kasası doldurulan Rusya'nın savaş maliyeti Avrupa'ya ve dünyaya ödetiliyor. Çünkü kapalı kapılar ardındaki anlaşma bu. 240 milyar dolar yıllık ithalatı olan

Moskova'nın 407 milyar dolarlık ihracatının yüzde 60'ı petrol ve doğalgaz. İhracatının yüzde 40'ı da Avrupa'ya... Çin "Avrupa almazsa almasın hepsini ben alırım" diye savaştan kısa süre önce Moskova ile anlaşma imzaladı "Ukrayna'ya dal, arkanda ben varım" dedi. Çünkü Pekin de Tayvan'a dalmak için bahane arıyor. Rusya'nın Çin'den sonra en büyük ticaret partnerleri Almanya ve Hollanda... Ve dahası Hollanda'nın Rusya'da 60 milyar dolarlık yatırımı var. İngiltere'nin ise 50 milyar dolar. Londra'yı 24 milyar dolarla Almanya, 20 milyar dolarla Fransa takip ediyor. ABD'nin bastırdığı yaptırımlar uygulanırsa öncelikle Avrupa ülkeleri ve yatırımları batacak. Batı, Rus oligarkların 300 milyon dolarlık süper yatlarına el koyuyor. Rusya'yı dize getireceğini düşünüyor. Halbuki Putin ülkesindeki Airbus ve Boeing'ten kiralan uçakların yurtdışına çıkışına yasakladı, el konulacağını açıkladı. Bu kiralık uçakların değeri tam 12 milyar dolar. Ukrayna ise burada darbeyle iktidar bulup Batı yanlısı elbise giydirilen başkanı tarafından yem durumuna düşürülmüş zavallı bir ülke. Kullanışlı eleman Zelensky "NATO'ya giriyoruz" diye savaş öncesi çığlık atarken dün "NATO'ya güvenim kalmadı" dedi. Bu sözler boşuna değil. Çünkü planın bir parçası olduğunu o da biliyor. İlk hedefte batırılacak ve Yeni NATO şemsiyesine bindirilecek Avrupa var. O yüzden AB'den ekonomik çığlıklar yükselmeye başladı. Yeni dünya düzeni bedel ödetilerek kuruluyor. Bu bedelden herkes nasibini alacak. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov'un dün "Soğuk savaş dönemindeki dünya istikrarını koruyan barış dönemi prensiplerine dönmek için ABD ile görüşmeye hazırız" demesi tesadüf değil. Çünkü bu konuda savaşın çok öncesinde anlaştılar. Lavrov "ABD ile saygıya dayalı diyalog konusunda samimiyiz. İlişkilerimizi düzeltme konusunda çok umutluyuz" diye boşuna söylemiyor. Çünkü iyiyi oynayanla kötüyü oynayanın anlaşması bu... Zaten ABD'den de "Savaşı durdur öyle anlaşalım" mesajı geldi. Tüm bu açıklamaların açılımı "Savaş bitince, kucağımıza aldıklarımızı kapı önüne koyar, biz anlaşırız" demektir. ABD, Rusya'yı Çin'den koparmak için Ukrayna'yı sundu. Özeti bu!

Pandemi operasyonundan sonra başlatılan savaşla planlar adım adım ilerliyor. Finalde dünyadaki dengeleri alt üst ederek, ekonomileri sarsmayı ve ülkeleri dizayn etmeyi hedefliyorlar. Böyle bir ortamda Millet olarak kenetlenmek ve her türlü oyuna, provokasyona set çekmek zorundayız. Dünya muazzam bir krizle karşı karşıya... Böyle ortamları seven içimizdeki kriz ve sosyal medya kargalarının gazına gelmek bu ülkeye yapılacak en büyük ihanettir. Hiç şüpheniz olmasın. Savaş bittiğinde masada Türkiye de olacak ve ülkesine taşınacak sayısız fırsatlarla en karlı ülkelerden biri haline gelecektir. Çünkü Türkiye, bu savaştaki devlet politikası ile en akıllı davranan ülkelerin başında gelmektedir.