BEKİR HAZAR

Göremiyorlar!

KOCA koca akademisyenlerimiz, askeri uzmanlar Ukraynalıların çektiği görüntülere bakıp olayı "Kiev'in şanlı direnişi" noktasına getiriyor. Evet baktığımızda Ukrayna tarafının gönderdiği görüntüler yayınlanıyor tüm dünyada.
Ruslar dünya ayağa kalkmasın diye, stratejik davranıp vurdukları askeri tesisleri, yaptıkları büyük ve korkunç tahribatın zerresini servis etmiyor. Hal böyle olunca da Ukrayna tarafının gönderdiği görüntülere bakarak koskoca profesörlerimiz ekranlarda "Rusya bitti, battı" demeye başladı.
Çok yanıltıcı bir OYUNU okuyamama ve gerçeklerden sapma ile karşı karşıyayız Türkiye'de. Yıllar önce bir Rus generalden ilginç bir açıklama dinlemiştim Moskova'da. "Dünyada batırılamayacak, bitirilemeyecek iki ülke vardır. Binlerce yıllık devlet geleneği olan Rusya ve Türkiye… İkisi de aç kalsa bile yaşar, gerekirse çarıkla gezer ama ayakta kalır" diyordu.
Dünyanın en büyük askeri güçlerinden birine sahip Rusya'nın battığını söyleyen profesörlerimizi gördükçe gülüyorum. 6. Gün olmuş, Ruslar Kiev'i alamamış o halde "Batmış, bitmiş" imiş.
Yahu Ukrayna'dan kat kat küçük Çeçenistan ile tam 10 yıl savaştı Ruslar. Sonunda battılar mı? 10 yılda bitmeyen ülkenin 6 günde batacağını öngören akademisyenlerimiz, çocuklarımızı geleceğe hazırlıyor iyi mi?
Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky Avrupa parlamentosunda dün bir konuşma yaptı. "Bizi derhal AB'ye alın" çağrısı yaparken tüm salon ayağa kalkarak alkışladı. İşte Batı'nın gerçek yüzü buydu."Yürü koçum, öl" diye gaz veriyorlardı Zelensky'e. Zaten daha önce de "NATO'ya alacağız" diye gaz vererek Rusya'dan koparıp, savaşa sürüklemişlerdi. Şimdi Avrupa Parlamentosu'ndan "AB'ye girmek öyle kolay değil" diye açıklamalar geliyor.
NATO genel sekreteri de dün en büyük Rus düşmanı Polonya'da konuştu. "Savaşa girmeyeceğiz, NATO'nun sınırlarını koruyacağız" dedi. Yani bu açıklamanın özü bile artık "Ukrayna Rusya'nın" demekti. Ruslara "İstediğinizi yapın" mesajıydı.
Zavallı Ukrayna fena dolmuşa getirilmişti. Çünkü ABD ve Rusya yıllardır kapalı kapılar ardında dünyanın güvenliği konulu görüşmeler ve anlaşmalar yapıyor.
Birbirlerine nereleri peşkeş çektiklerini bile bilmiyoruz.
Amerika'da da son birkaç gündür "Yeni Dünya Düzeni kuruluyor" şeklindeki yorumlar havada uçuşmaya başladı. ABD, Ukrayna'yı göstere göstere Ruslara satarak, son yıllarda kendisine başkaldırı yapan koca Avrupa'yı bir devlet karşılığında tekrar otoritesine bağladı.
Tüm tablo bu. Artık dünyada güçlü olmak yetmiyor. Yeni düzende söz sahibi olmak da önemli. Daha düne kadar ABD başkanına ağzına geleni söyleyen Avrupalı siyasiler, şu anda Washington'dan medet umar hale getirildi.
O ABD ise "Ruslarla savaşmayacağız" diye noktayı koyarken, Rusya Dışişleri bakanı Lavrov da dün "Dünyanın stratejik güvenliği için ABD ile masaya oturmaya hazırız" dedi. Adam bağıra bağıra "Yeni düzeni anlaştığımız gibi ABD ile biz kuracağız" demek istiyor ama anlayan yok.
Moskova Ukrayna'yı kendine bağladıktan sonra, Karadeniz'de bir tek sahilini bırakmayıp söz sahibi olacak.
Romanya'nın burnunun dibindeki Ukrayna'ya ait küçücük Yılan adasını bile Rusların alması boşuna değil.
Her şey planlı. Daha da ötesi bu yıkıcı savaş sonrasında, Sovyetlerden ayrılan ülkelerle, Asya'daki diğer ülkeler üzerinde sağlam bir otorite oluşturup söz sahibi olacak.
Dünya söz sahibi olanların şemsiyesi altına giren ülkelere evriliyor. Ambargolara güvenen, Rusya'nın batacağını söyleyen akademisyenlerimiz akıllara zarar konuşuyor. İran'a bile yıllardır en ağır ekonomik yaptırımları uyguluyorlar. Peki ne oldu sonuçta. İran Atom bombası yaptı. Yemen'e kadar yayıldı. Nüfuzu daha da arttı.
Kaldı ki bedel ödemeden dünyada söz sahibi olmak yok. Ruslar kendilerine altın tepside sunulan Ukrayna'yı yerle bir etmeye gidiyorlar.
Zavallı Avrupa ülkeleri de "Mavi gözlü, sarışın" diye yüzbinlerce mülteciye kapılarını açıp, koşarak sıraya giriyor. Ukrayna'dan giriş yapmak isteyen zencileri ise Afrikalı olabilir düşüncesiyle geri gönderiyor. Avrupalı haberciler televizyonlardan "Burası Afganistan, Suriye değil, bizim insanlarımız, kapıları açmalıyız" diye çağrı yapıyor. İnsanlıktan bu kadar uzaklar. Ancak sömürgeci kafaların düşünebileceği alçaklığı yapıyorlar.
Bu savaş sonrası dünya Türkiye'nin önemini konuşacak. Kartlar ve stratejiler değişecek. Bu dünyayı sarsan krizden de kazanan olarak çıkacağız.
Çünkü Türkiye Batı gibi sömürgeci değil. Kazan kazan esasına göre ülkelerle anlaşıyor, insanlık dışı uygulamalardan kaçıyor, köken ayırmaksızın her mağduru kucaklıyor. Gördüğü saygı, Karadeniz'de Ruslarla komşu olmaya giden stratejik önemi, Batı'yı da, dünyayı da bize göbekten bağlayacak.
Kimsenin şüphesi olmasın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.