Patlıcanın faydaları
FRANSA son yıllarda İslamofobi'yi en çok büyüten ülkelerin başında geliyor. Çünkü senelerce sömürdükleri özellikle Afrika sömürgelerinden gelen göçle Müslüman nüfus Fransa'da hızla artıyor. Bunu durdurmak için askerler ve istihbarat sürekli toplantı yapıyor, projeler üretiyor. Eğer ülkedeki Müslüman nüfus azaltılmazsa gelecekte büyük bir sorunla yüzleşecekler. Çoğunluğu ele geçirebilecek, mülteci sınıfından sıyrılmış ve Fransız vatandaşı unvanını almış Müslüman nüfusla karşı karşıya kalacaklar. Sömürgecilik, 16 Afrika ülkesinden her yıl gelen yüzlerce milyar dolar ve soygun, finalde başlarına bela oldu. Fransız istihbaratının tavsiyeleri doğrultusunda Müslümanlar'ın hakları devamlı alınmaya başladı. Bunu haklı göstermek için de Fransız istihbaratı bir dizi provakasyonlar düzenledi. Hem DEAŞ içinden devşirilmiş elemanlar hem de ülkedeki Neo Naziler kullanılarak sivillere yönelik saldırılar organize edildi. Sürekli suç Müslümanların üzerine atılarak inanç özgürlüklerine yapılan devlet saldırıları kamuoyunda haklı hale getirilmeye çalışıldı.
Macron, polisleri Müslüman mahallelerine salarak "Terör estirin" talimatı verdi.
Çok sayıda camiyi kapattırdı. Binlerce insanı sınırdışı ettirdi. İstihbarat projesi terör saldırıları sonrasında Macron açık açık "Şimdi korku taraf değiştirecek. Artık bu ülkede Müslümanlar rahat uyuyamayacak" diyordu. Yine Fransız istihbaratının organize ettiği bir başka saldırıda zanlı yakalanmış ve Neo-Nazi örgütü üyesi çıkmıştı. İşte Ekim 2020'de yaşanan bu olayda saldırganın Neo-Nazi olduğunu Fransız polisi resmen açıklarken en garip analiz Almanya'dan gelmişti. Türkiye düşmanı Yeşiller Partisi üyesi ve halen Alman Tarım Bakanı olan Cem Özdemir, Fransa'daki Neo- Nazi saldırısında Türkiye'yi suçluyordu.
"Fransa'daki saldırının nedeni Türkiye'nin Fransa'ya karşı tutumudur" diyecek kadar gözü dönmüş bir Türk düşmanı ile karşı karşıyaydık. Sürekli Türkiye'yi soykırım yapmakla suçlayan devşirilmiş bir eleman vardı ortada. Tokat'tan Almanya'ya göç etmiş ama "Alman okullarında Türk öğretmen istemiyoruz" diyecek kadar Türklükten çıkmış bir kullanışlı elemandı o. 15 Temmuz darbe girişimini destekliyor, FETÖ'ye yapılan operasyonlara karşı çıkıyor, FETÖ'cüleri açık açık savunuyordu.
Terörist PKK'yı da çok seviyor, öpüyor, kokluyordu. Türkiye'nin Afrin operasyonuna karşı çıkıyordu. Afrin'de öldürülen PKK'lı teröristler için üzüldüğünü söylüyor, ağlıyordu. Almanya'da PKK paçavraları altında HDP'ye oy istiyor, "Ülkücüler bu ülkeden uzaklaştırılsın" diyor, Almanya'da sözde Ermeni yasa tasarısının tanınması sağlıyordu. Akdeniz'de sondaj yapmamıza şiddetle karşı çıkıyor, Karabağ operasyonunda kardeş Azerbaycan'a yardım ettik diye Ermenistan adına çıldırıyor, ağzından köpükler saçıyordu.
Türkiye binlerce DEAŞ üyesini toprağa gömerken Cem Özdemir "Türkler DEAŞ'a yardım ediyor" diye avaz avaz bağırarak ters algı yapıyordu. Madem ters algıdan söz açtık... Bizde de algı konusunda uzman bir isim var. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan bahsediyoruz. İngiliz elçi ile rakı balıkta buluştuğu gecede 16 milyon İstanbullu karda sokaklarda mahsur kalmıştı.
Elçi ile rakı balık yapmanın karda mahsur kalan 16 milyon kadar önemli olduğunu vurgulayacak kadar algıcıydı Ekrem Bey. O gecenin 16 milyondan neden daha önemli olduğunu hala anlayamadık. Çünkü Ekrem Bey hala bu konuda bir açıklama yapmadı ve bize o önemin detaylarını anlatmadı.
Şimdi de Türkiye düşmanı bu Almanlaşmış Cem Özdemir ile buluştuğu ortaya çıktı.
Bir belediye başkanı, bir Türk düşmanı, Ermeni ve PKK yanlısı ruhunu Alman'a satmışla neden buluşur anlayamadım.
Acaba Alman Tarım Bakanı'ndan belediye işçilerine çıkardığı yemekler için antrikot ve musakka pişirmek için patlıcan mı istedi?
Benim gibi solcu kardeşimiz Nihat Genç de anlayamamış olayı. Diyor ki; "Keloğlanı bi PKK tabutlarıyla poz verirken, bi İngiliz elçisiyle, bi Türkiye düşmanı vekille poz verirken görüyoruz. Muhalefet kendini daha ne kadar rezil ve tahrip etsin." Bence çok aşırı bir tepki bu. Ekrem Bey, Türk düşmanı, PKKsevici Almanlaşmış Tarım Bakanı'ndan kesinlikle Berlin patlıcanı istemiştir. Patlıcan ezmesi rakı-balık sofralarının da vazgeçilmez mezesidir ayrıca. Gerçi ünlülerin aşçısı Fevzi Alboğa "1976'da Almanya'ya geldiğimde buradakiler patlıcanın ne olduğunu bilmiyorlardı" diyor. Acaba Ekrem Bey Türk düşmanı PKKsevici bakana patlıcanın faydalarını mı anlattı?
Ne konuştuklarını anlatsa da öğrensek...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.