Milad
O gün benden başka yazar yoktu sokaklarda... Tankların üzerine çıkacağını söyleyen liderler de oldu. Onları tankların arasından darbecilerin özel izniyle telaşla çıkarken gördük.
Sonra otel baktıklarını söyledi biri..
Külliye, içinde milletvekilleri olduğu halde Medlis bombalanırken...
Başbakan F-16'ların sorti yaptığı havaalanında konuşurken... Darbeye tarihi darbe vururken...
Otellerden "Yer yok" demişler nazikçe ona... Oteller kabul etmemiş adamı... İktidara talip bir siyasi parti lideri otelden yer isteyecek de "Yok" diyecekler.
Halbuki patronun suitini tahsis ederler hemen. Ama nedense Kemal Bey'e yok demişler.
Belki de "Sözünü tut tankın üzerine çık, ne işin var otelde" demek istediler. O da soluğu belediye başkanının evinde aldı.
16 Temmuz sabahı deyince TRT İstanbul radyosunun bahçesinde yerde yatan hainler aklıma geliyor. Bir de Kuleli Askeri lisesindeki çatışma...
11 Temmuz'un hemen ertesinde sabaha karşı canlı yayınlarda izlediğimiz çatışma görüntüleriydi.
Darbenin bittiği anlardı. Hainlerin umutlarının toprağa gömüldüğü dakikalardı.
Daha da ötesi Avrupa'nın tırnaklarını kemirdiği, Amerika'nın dudaklarını ısırarak parçaladığı tükenmişliğin görüntüleriydi o anlar.
Bu MİLLET onları tahmin edemeyecekleri bir şekilde gömdü.
15 Temmuz esaret zincirlerinin koparılmasında, içimizdeki hainlerin su yüzüne çıkarılmasında bir milattı, bir başlangıçtı. Artık bunun devamı da gelecek, geliyor da...
Her türlü baskı ve tehdide rağmen Türkiye gitti S-400'leri 15 Temmuz'a saatler kala gitti, aldı, getirdi.
Bu karşı darbenin ilanıydı. Çin'le füze anlaşması yaptığımızda DEAŞ'ı Kobani'ye sürüp, bizdeki borazanları ile sokakları taşırdılar, Kürdü Kürde öldürttüler.
Bir Çin füzesi için komutanı oldukları PKK'ya katliam yaptırdılar.
"Bizim sözümüz geçer" diye gözdağı verdiler. Ardından 15 Temmuz'la geldiler. Yılmadılar her türlü operasyonu çektiler.
Dolarla vurmaya kalktılar.
Ülkemizdeki iaşadamlarının yüz milyarlarca doları yurtdışına kaçırmasına yardım ve yataklık ettiler.
Ekonomiye saldırıp, Başkan ve hükümeti hedef aldılar.
Bugün bir ülkeden yüzmilyarlarca dolar bir operasyonla yurtdışına kaçırılırsa o ülkenin ayakta kalması, doların yerinde sayması mümkün değil.
Dolardaki artışın, piyasalardaki fiyat artışlarının en büyük müsebbibi dışarıya kaçırılan yüzmilyarlarca dolardır. Kimse çıkıp da bunu söylemedi, konuşmadı.
Operasyon üzerinden kullanışlı elemana dönüştüler, devlete, yönetenlere vurdular.
Ancak bugün Türkiye dimdik ayakta. Yıkamadılar. Şimdi "S-400 de alırım, istersem de üretirim" diyoruz.
Bu bir karşı darbedir. F-35'leri vermezlerse, 100 Boeing siparişi iptal olur. Daha da ileri giderlerse üsler gündeme gelir. Bakın Yunan basını "Türkler Akdeniz'de doğalgaz buldu" diye bas bas bağırıp ağlıyor.
Bir de elimize, S-400'lerle bizden habersiz kuşların bile uçamayacağı Akdeniz'deki enerji kozu geçiyor. Her haliyle onların bize ihtiyacı daha fazla.
Kontr darbeyi vuracak olan biziz. Yiyecek olan da onlar. Yeni Türkiye'yi anlayamayanlar Amerikan kongresinden gazel okuyup İsrail'e borazan oluyor.
Dolmuşa, gaza gelenler, ülkemize yapılan operasyona bilerek veya bilmeyerek içimizde alet olanlar da, 15 Temmuz'u, ruhunu, miladı hala idrak edemiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ninni (29.11.2024)
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)