BEKİR HAZAR

Koroya rağmen

"KENDİNİZİ kandırmayın, bu ülkede bir askeriendüstriyel kompleks var, bunlar sürekli savaş istiyorlar". Bu sözler Amerikan Başkanı Donald Trump'a ait.
Kendisine dünyanın başka yerlerinde savaş çıkartılması için baskı yapıldığını söylüyor. Birileri "Kaldır uçakları bir yerleri bombala, binlerce askerle girip işgal et, milyonlarca kişiyi öldür. Biz de para kazanalım" diye kendini yırtıyor, Beyaz Saray'a gaz veriyor. Dünyada en büyük 100 silah üreticisinin yarısından fazlası Amerikan şirketi. Ve bunlar pazarın büyük bir payına sahip: Ciroları yüz milyarlarca doları aşıyor. Daha fazla kan, daha fazla ölüm, daha fazla yıkım, daha fazla acı istiyorlar. Hiç utanmadan, merhametsizce savaş çıkması için baskı yapıyorlar. Bunu bizzat Amerikan başkanının söylemesi, itiraf etmesi daha da dehşete düşürüyor insanı. "Askerlerimizi Suriye'den geri getirmek istiyorum diyorum, insanlar çılgına dönüyor" diyor Trump. Aslında çılgına dönenlere insan da denemez. Ölüm tarlalarından beslenen akbabalar, silah şirketleri, asker çekilecek yerlere daha fazlasının gönderilmesini isteyecek kadar gözü dönmüş insanlık dışı mahlukat takılıyor.
NATO üyesi ülkeler bu anlamda en büyük pazarları. 8 TRİLYON DOLARLIK bir pazar var ortada.
NATO'da yer alan birkaç ülke dışında kimse silah üretmiyor. Amerikan şirketleri ne satarsa onu alıyor.
Muazzam bir çıkar girdapı kurulmuş durumda. Mesela Fransa "Avrupa ordusu kuralım, ortak savunma sanayiimizi geliştirelim" diyor.
Amerika'dan fırça geliyor. "Kardeşim sen NATO için harcamalarını artır, silahı bizden al. Ne işin var orduyla, silah üretimiyle" diyor, sopa gösteriyor. Ve hala da Fransa'da aylardır CIA derstekli gösteriler bitmek bilmiyor, devam ediyor. Dünya Top 100 silah üreticileri içinde 1. sırayı alan Lockheed Martin ile onu kovalayan Boeing arasında müthiş bir yarış yaşanıyor. Milyarlarca dolarlık ciroaları kasalardan taşan bu iki şirket Amerika'da en büyük GÜÇ kabul ediliyor. Trump işi gücü bırakıp yollara koyuluyor. Son Japonya seyahatinde bir bakıyoruz 100 F-35 savaş uçağını Tokyo'da pazarlayıvermiş... Yani silah şirketlerinin "Savaş çıkar" baskısına direnen Trump, herşeye rağmen onların pazarlama elemanı olup, ülke ülke sipariş almaya gitmek zorunda kalıyor. İşte bunun adına Şirket GÜCÜ deniyor.
Amerikan başkanlarını avuçları içine alan, kongre üyelerini, senatörleri parayla satın alan silah şirketleri, yıllarca Türkiye'de savunma sanayiinde bir çivi bile çakılmasına razı omadı.
Engellediler hep. Bizi NATO şemsiyesi altında silahsız ve muhtaç bir ülke haline getirdiler. "Ne gerek var silah yapmana, biz veririz" dediler, vermediler. Süründürdüler.
Üretimin sıfır olduğu, sadece tarım yapan bir ülke haline getirdiler. Tarım ülkesiydik ancak öyle dönemler yaşadık ki traktöre koyacak mazotumuzun kalmadığı günler yaşadık. İşte böyle bir dönemde Demirel S. Arabistan'a elçi gönderip Kral'dan yardım istedi.
Traktöre konacak 300 milyon dolarlık petrol yardımına Kral'dan onay geldiğini görünce muhtaç Türkiye'yi yöneten adam, yani Demirel ağlıyordu. Nerelerden nerelere geldik. Ancak balık hafızalıyız. Eski günleri çabuk unutuyoruz. Halbuki hatırlasak bugün Rusya Savunma Bakanı Şoygu'nun "Türkiye artık ABD'nin emir verdiği bir ülke değil. Tam bağımsız yeni bir GÜÇ... Bunu Amerika da kabul edecek" sözünü çok iyi anlayabiliriz.
Şoygu ortak S-500 üreteceğimizi açıklıyor. "Türkiye'nin elinde ayrıca kendi geliştirdiği ileri teknoloji Hisar Hava Savunma bataryaları var. Amerika geç kaldığını yeni farketti" diyor.
Ne diyelim... Maşallah... Maşallah...
Avuç açıp ağlayanlar değil, üretip dik duranlar yönetiyor bu ülkeyi. "S- 400 almayalım" diyen HDP ve "Erteleyelim" diyen CHP ittifaklarına, ABD ile aynı sesi çıkaran koroya rağmen hem de!..
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.