Hayati soru
Türkiye karşıtı eksenler oluşturdular.
Askeri veya siyasi nereye gitsek oralarda darbecilere yol verdiler. Akdeniz'de doğalgaz aramamıza bile karşı çıktılar. "S- 400 almayın.Yoksa F-35 vermeyiz" dediler. 25'i aşkın alanda Türkiye ile sorun çıkaran bir Amerika ne yapmak istiyor?
Nedir bu hayati ortağına çektirdikleri...
Türkiye'deki kanalları vasıtasıyla Belediye seçimlerine bile müdahale ettiler. Ekrem İmamoğlu'nu doğru dürüst kimse tanımazken Türkiye'deki Amerikan kanalından sonsuz destek vererek CHP'nin başına hazırlayacak hale geldiler.
ABD'de de Başkan Trump'ı destekleyen o Amerikan kanalından bugüne kadar bir kez olsun "S-400 almalıyız" diye bir haber görmedik. "Türkiye için bu hava savunma sistemi olmazsa olmaz" diye tek bir yoruma şahit olmadık. Amerika'nın Ekrem İmamoğlu ile yatıp onunla kalkan kanalı FOX'ta.
Bizden biri gibi yayın yapıyordu bu kanal.
Aslında Amerikan kanalı olduğunu dahi unutturacak kadar bizden takılıyordu.
"Ekrem de Ekrem. İlle de Ekrem" diyordu. Tıpkı bir önceki seçimlerde PKK'nın Demirtaş'ını sazcı kurgulama ve sempatiseyle yukarılara taşımaya çalışmaları gibi...
Pentagon'un komutasından asla dışarıya çıkmayan Kandil'le CHP'yi dahi yanyana getirip ilginç siyasi operasyonlara göstere göstere imza attılar. FOX kanalı ile de buna tamgaz destek ve yol verdiler.
Dışarıdan dolarla geldiler, ekonomik saldırılara imza attılar. Hatta "Ekonominizi batırırız" diye açık açık tehdit edecek kadar zıpçıktı takıldılar. Bize adeta düşman gibi davranan, dışlayan, hatta Rusya'ya doğru iten bir Washington ile karşı karşıya kaldık sürekli. Allah Allah neler oluyordu. Bu Amerikalılar kafayı mı yemişti? Beyinleri mi sulanmıştı?
Önceki gün bir Türk generali ile bu soruyu ve cevaplarını konuştuk. İlginç şeyler anlattı generalimiz. Dünyanın dehşet ötesi bir kaosa doğru hızla sürüklendiğini söyledi. Amerika'nın Süper Güç olarak sürekli fitne ve kavga çıkardığını, dünyanın her yerinde kasıtlı olarak krizlere imza attığını, darbeleri ve çatışmaları desteklediğini anlattı.
Çin ekonomik olarak geliyor, Pekin Londra'ya bağlanıyor, dünyanın en borçlu ülkesi ABD çıldırıyordu. Diğer yandan ölümlerden beslenen ve paraya doymayan Amerikan silah Lobisi bastırıyor, asla tek kutuplu dünya istemiyordu. Ne kadar çok kutup, o kadar kaos, çatışma, korku ve bunun sonucunda silaha MİLYARLARCA DOLAR akıtmak demekti. Silah sanayii Amerika'nın lokomotifiydi. Küresel Sermaye Amerika'nın karşısına Çin'i koyuyordu.
Pentagon da operasyonla üçüncü bir kutup olarak "Rusya-İran-Türkiye"yi bir araya getiriyor, Çin'le araya tampon kuruyordu.
Türk generali analizinde "Şu andaki görüntüye bakacak olursak 3 kutuplu dünyaya doğru gidiyoruz" diyordu. "Amerikan silah lobisi 3 kutuplu dünya istiyor" diye de ekliyordu. Türkiye ile yakınlaşacak Rusya uzun dönemde de Çin'den koparılacaktı.
Avrasya "Ankara-Moskova" ile kontrol edilecekti. İstanbul'da tam da bu yüzden önemliydi. Adeta kutuplara ayrılan dünyanın merkeziydi.
"Biz yerel seçimler" diye bakarken, birileri için İstanbul seçimleri hayati öneme sahipti. Bunu asla göremedik, anlayamadık. Ülkemiz üzerinden oyunlar kurup, operasyonlar düzenleyenler, yeni lider hazırlıkları yapanlar, kapalı kapılar ardında yeni partileri masaya yatıranlar, yatlarda kısık sesle konuşanlar, ne kadar başarılı olacak? Pentagon kazanacak mı yoksa aptal duruma mı düşecek? Bunu zaman gösterecek. Onlar ülkeleri için çalışıyor. Önemli olan.... Biz ne yapacağız? Hayati soru bu!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ninni (29.11.2024)
- Putin’in köpeği (27.11.2024)
- Katiller panikte (25.11.2024)
- CHP'ye Trump darbesi (24.11.2024)
- Yumruklar konuşuyor (21.11.2024)
- Musk savaşı başladı (18.11.2024)
- "Trump; "Ben deliyim" (16.11.2024)
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)