Mourinho dün gece intihar etti, hem de Fenerbahçe'yi yaktı. Kararlarıyla Mourinho'nun ne kadar iyi bir hoca olup olmayacağı tartışılacağı gibi ne kadar adam olduğu da tartışılabilir. Çünkü bu takım daha üç gün önce 120 dakika maç oynamış… İlk yarıyı 2-0 önde kapatmışsın. Defansın yerleşim hatasından pis bir gol yemişsin. Sonrasındakiyarım saat kabir azabı başlamış. Son yarım saate bakın Göztepe akın akın geliyor, Fenerbahçe'nin oyundan düştüğü çok açık. Düşünebiliyor musunuz o dakikalarda En-Nesyri ve Tadic hâlâ sahadalar… Çıkar Tadic ve Dzeko'yu, al iki tane diri orta saha, hem direncin artsın hem de topu tutabil… Göztepe gibi mütevazi bir takımakarşı 2-0 önde kapattığın maçtapuan kaybediyorsan, Mourinhoağır şekilde tartışılmalıdır. Aslında Livakovic olmasa maç son saniyelere de kalmazdı. 80-90 arası kurtardığı net yüzdü yüz 2 şut var. Bütün bu baskılarda Mourinhouyuyor, kenarda seyrediyor. Kendi kendine üstün insan tripleri atıyor. Yazık çok yazık. Tamam bizim ligimiz bir İngiltere, bir İtalya değil ama Türkiye'de de plaj futbolu oynanmıyor. Sahada kötü bir hakem ve art niyetli bir VAR hakemi (Mustafa İlker Coşkun) vardı. Göztepe'ninattığı sayılmayan golde karar doğru. Çünkü İsmail'in ayağına basılıyor. Verilen penaltı da doğru. Çünkü Osayi'nin topuğuna bir darbe var. Ama ikinci yarı hakemlik açısından skandal kararlar vardı. Yanlış fauller, yanlış kartlar ve VAR hakemi kötü niyetli derken de şunu demek istiyorum; Maximin'iVAR'a davet edip niye oyundan attırmadın? Maximin, Koray'ın bileğinin üst tarafına çok kuvvetli basıyor. Ayak yüksek ve bilek üzeri.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.