Deniz bitti artık, umutlar bir başka bahara kaldı.... Fakat dün gece bazı gerçekler çok net göründü. Önce şunu sormak lazım; İtalya kalecisi Donnarumma kaleciyse bizimkiler ne? Bunu sadece dün gece hatalı gol yiyen Altay için söylemiyorum. Uğurcan'ın da Altay'ında uluslararası maçlarda gösterdiğibüyük bir başarı yok. Üstelik dün geceki İtalya, yarım İtalya bile değildi; çeyrekti... Kaleci ve emektar Chiellini dışında bir çok isim, ideal kadronun oyuncusu değil. Aslında maça golle başladık. Cengiz sağdan girdi, iyi vurdu. Ama ne olduysa sonra oyun İtalya'ya geçti. İki takım arasında ciddi anlamda fizik ve ikili mücadele üstünlüğü farkı var. Topu almaları, vermeleri, boşa çıkmaları, yere sağlam basmaları, bizden çok farklı. Biz ise kendimizi kandırıyoruz. Yok Kerem30 milyon Euroeder, Uğurcan ileAltay 20'şer milyoneder gibi gibigibi… Yediğimiz ikinci gol, çok manasız. Kalecinin top kaptırması ya da pası rakibe atması gibi bir şey kabul edilemez ama biz ikinci golü böyle yedik. Sonuçta bir turnuva daha geridekaldı. Bu ülke 2002'den beri bir DünyaKupası görmedi. Üstelik futbolun bukadar sevildiği, bu kadar paranın harcandığıbir ülkeyken… 85 milyon insanbu tabloyu hak etmiyor.
Şimdi soru; Kuntz'la devam edilecek mi? Bence edilmemeli. İyi çocuk, hoş çocuk olabilir ama Türk Milli Takımı'nın teknik direktörü olmak için birçok şeyi eksik. Özellikle Portekiz'de kaybettiğimiz maçta kadro tercihi başta olmak üzere yanlışları çoktu. Ülke futbolu bitti, kulüplerAvrupa'ya gidemiyor, gidenlerbaşarılı olamıyorlar, hakemlerde bölündü. Kısaca Türk futbolununiçine edildi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.