Cemil Emre Yavaş deprem projesi nedir? Yapay Zeka ile çığır açan başarı: İstanbul depremini %91,65'lik oranla...
Türk bilim insanı Cemil Emre Yavaş ve ekibi, depremleri önceden tahmin etme konusunda çarpıcı bir başarıya imza attı. ABD’de Georgia Southern Üniversitesi'nde geliştirilen algoritmanın, depremleri tam bir ay öncesinden tahmin etme oranı yüzde 98 olarak belirlendi. Özellikle İstanbul'daki depremler için bu oran yüzde 91,65 olarak ölçülürken, yapay zekanın bu alandaki potansiyeli büyük bir umut vadediyor.
Cemil Emre Yavaş ve ekibi, Los Angeles bölgesindeki depremlere dair yüksek doğruluk oranları sunan bir tahmin modeli geliştirmek amacıyla farklı yapay zeka algoritmalarını test etti. Önceki çalışmalarında Los Angeles için yüzde 69'luk doğruluk oranı elde eden araştırmacılar, İstanbul'un sismik hareketliliği yüksek yapısını dikkate alarak bu oranı artırmayı hedeflediler.
Deprem Verilerinin Analizi
Araştırma kapsamında Yavaş ve ekibi, deprem büyüklüğünü etkileyen çeşitli faktörleri analiz ederek yapay zekayı eğitti. Deprem derinliği ve büyüklüğü arasındaki etkileşimleri incelemekle kalmayıp, bölgenin yeraltı yapısını ve geçmişteki büyük depremlerle ilgili verileri de değerlendirdiler. Bu kapsamlı veri analizi algoritmanın doğruluğunu artıran önemli bir etken oldu.
30 Gün Öncesinden Tahmin İmkanı
Geliştirilen algoritma, yapay zekanın 30 gün içinde meydana gelecek depremlerin büyüklüğünü doğru bir şekilde tahmin edebilmesini sağlıyor. Yapılan araştırma, prestijli Scientific Reports by Nature dergisinde yayınlandı ve bulgular bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Birleşmiş Milletler'in (BM) afet risk azaltma platformu Prevention Web'te de yayımlanan bu çalışma, doğal afetlere karşı yapay zeka ile önlem alma noktasında tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor.
Uzman Görüşleri
Uzmanlar, bu yüksek doğruluk oranına ulaşan algoritmanın, doğal afetlere karşı alınacak önlemler konusunda devrim niteliğinde bir gelişme olduğunu vurguluyor. Yapay zekanın sunduğu bu olanaklar, depremlerin daha etkin bir şekilde tahmin edilmesine ve dolayısıyla toplumların bu tür felaketlere karşı daha hazırlıklı hale gelmesine yardımcı olabilir.