Polis suç makinelerine karşı 'vur' emrini uygulayabilir!

Son dönemlerde, azılı suçluların polise yönelik saldırılarında artış gözlendi. Geçtiğimiz 22 eylül akşamı polis memuru Şeyda Yılmaz karakoldan kaçan Yunus Emre Geçti isimli şüpheliyi yakalamaya çalışırken, Geçti tarafından şehit edildi. Bu olayın ardından polise yönelik şiddet olayları devam etti.

Beyoğlu'nda polise bıçaklı saldırı (İHA)

Beyoğlu'nda 12 Ekim'de sabit noktada görev yapan polis memuru arkasında gelen bir kişi tarafından saldırıya uğradı. Polis memuru yaralanırken, etkisiz hale getirilen şüpheli Oytun I. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya'da ise 13 Ekim ihbar üzerine bir eve giden polisler bıçaklı saldırıya uğradı. Polis memuru yaralanırken, saldırgan vurularak gözaltına alındı.

Konya'da polise bıçaklı saldırı

2 GÜNDE 2 POLİSE SALDIRI

Sabah'ın haberine göre Bu olaylarla birlikte Türkiye'de sadece 2 günde 2 polise saldırı olayı gerçekleşti. Geçtiğimiz aylarda da Küçükçekmece'de meydana gelen olayda ise polise saldıran şüpheli polisin tereddütsüz bir şekilde ateş etmesi sonucunda vurularak etkisiz hale getirilmişti. Yaşanan olayların ardından halk arasında polise vur yetkisi tartışmaları oluştu ancak polisin vur yetkisi kanunlar düzenlenmiş durumda. Polis kendisine yönelik saldırıya karşı silah kullanma yetkisine sahip.

"KAÇIŞ İMKANI BULUNSA BİLE KAÇMAK ZORUNDA DEĞİLDİR"

Eski Cumhuriyet Savcısı Avukat Ahmet Aslan, vur emrinin hangi koşullarda doğacağı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Aslan, "Polise karşı anlık saldırılar, şayet bedeni güç ve göz yaşartıcı gaz gibi araçlarla engellenecek nitelikte değilse, polisin doğrudan silah kullanmak suretiyle kendini koruması mümkündür. Polis, görevini yaparken kendisine yönelen fiili saldırılara, o anki hal ve koşullara göre orantılı karşılık verme ve gereği halinde silah kullanma yetkisine sahiptir. Kaçış imkânı bulunsa bile kaçmak zorunda değildir, karşılık verebilir ve ölçüyü gözettiği sürece cezai sorumluluğu da doğmaz" dedi.

TÜRK POLİSİ "VUR" EMRİNİ EN SON KULLANIYOR

ABD, Almanya, Fransa gibi ülkeler baz alındığında Türk polisinin benzer vakalarda "vur" emrini en son kullandığı dile getiriliyor.