Ankara'daki katliam gibi kaza neden oldu? A Haber canlı yayınında flaş sözler: Yol hipnozu...
Ankara'da sabah saatlerinde meydana gelen katliam gibi kazada 9 kişi hayatını kaybetti, 27 kişi ise yaralandı. Uzmanlar, kaza sonrası A Haber canlı yayında olayın nedenine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kazanın, şoförün uyuması ya da yol hipnozu nedeniyle yaşanmış olabileceği üzerinde durulurken "Teknik incelemeden sonra durum netleşecek." yorumlarında bulunuldu.
Alınan bilgiye göre, sabaha karşı Ankara'dan Polatlı'ya seyreden ve sürücüsünün kimliği henüz belirlenemeyen 04 AAV 951 plakalı yolcu otobüsü, Olukpınar köyü yakınlarında henüz belirlenemeyen nedenle yoldan çıkarak köprü ayaklarına çarptı. Kazada otobüste bulunan çok sayıda yolcu hayatını kaybederken, 20'den fazla yolcu ise yaralandı.
Kazanın ardından A Haber canlı yayınına bağlanan İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, ileri sürüş teknikleri uzmanı Çetin Büyükçınar ve ileri sürüş teknikleri uzmanı Nusret Türker şu değerlendirmelerde bulundu:
"KAZALARDA EN BÜYÜK PAY SÜRÜCÜDE"
Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı: Trafikte küçük hata yoktur. Kaza istatistiklerine baktığımız zaman 2023 yılında 6 bin 548 vatandaşımızı kaybettik. 1 milyonun üzerinde kaza yaşanmış 350 binden fazla insan da yaralanmış. Kazaların nedenlerine bakıldığı zaman yüzde 99 insan hatası olarak karşımıza çıkıyor. Sürücü-yolcu ve yaya hataları var burada en büyük pay da sürücüye ait.
Yüksek standartları yollar yapıyoruz. Yurt dışında bu kalitede yollar yok. Yollar çeşitlendiriliyor gereken altyapı yapılıyor ama vatandaşlarımız ve sürücüler konulan kurallara uymuyor. Burada ölümlü bir kaza meydana geldi. Adli ve idari soruşturma yapılacak. Tecrübe dayanarak sürücü hatası olduğunu söyleyebilirim. Sürücü yoldan çıkarak köprünün ayaklarına çarpmış.
"SÜRÜCÜNÜN UYUDUĞU GÖRÜLÜYOR"
Olay yerine bakıldığı zaman sürücünün uyuduğu görülüyor. Burada aşırı bir hız olduğunu söyleyebiliriz. Görüntülere bakıldığı zaman otobüsün paramparça olduğu görüyoruz. Katliam gibi bir kaza görüyoruz.
Bariyerlere bakılarak alınan zarar göz önünde alındığın hızın 100'ün üzerinde olduğu yorumunu kendimce yapabilirim. Emniyet kemeri otobüslerde oldukça önemli bir güvenlik tedbiridir. Araç sürücüsünün uyuduğu bariyerlerden de aşarak köprüye çarptığı ve otobüsün parçalandığını söyleyebiliriz.
KAZANIN NEDENİ YOL HİPNOZU MU?
Çetin Büyükçınar: Araç kullanırken riskleri yanı başımızda taşımıyorsak tedbirleri de buna göre azaltmış oluyoruz. Burada dinlenme-mola ve uykusuz yola çıkma ile alakalı bir durum olduğunu söyleyebiliriz.
Kaza ilk olduğu andan itibaren verileri takip ediyorum. Kaza bölgesinde fren izinin olmaması tamamen yol hipnozunda araç kullanmış olabilir sürücü. Burada tahminden bahsediyoruz. Teknik incelemeden sonra durum netleşecek. Kaza yerine bakarak yorumlar getirebiliriz. Olay yerinde fren izi yok, hız limiti çok yüksek.
Bizim belirli molalar vermediğimiz ya da uykumuzu alamadığımız zaman uzun süre uykusuz kalan bir sürücünün yol hipnozu olma durumu söz konusu olabiliyor. Gözleri açık oluyor yanındaki uyuduğunu düşünmez. Hatta bazı sorulara cevap da verebilir ama aslında kişinin algısı ve konsantrasyonu tamamen yok olan bir durumdur.
Yük ve yolcu taşımacılığı yönetmeliğinde 4,5 saat devamlı en az 45 dakikalık mola ondan sonra 4,5 araç kullanma gibi bir kanuni altyapı var. Bunların takip edildiği cihazlar var. Ancak burada art niyetli davranışlar görebiliyoruz. Aracın mola verip vermediği takograf cihazından anlaşılacak. Burada sürücünün 1 önceki gün yaşadıkları ve uykusunu alamamış olması yine sürüş kalitesini etkiler.
FREN İZİ OLMAMASI NE ANLATIYOR?
Nusret Türker: Ankara Polatlı'da sabah saatlerinde feci bir trafik kazası meydana geldi. Yolcu otobüsü önce bariyerlere sonra köprünün duvarına çarptı. Kazada 9 kişi hayatını kaybetti, 26 kişi de yaralandı. Peki kazaya ne sebep oldu? Fren izi olmaması ne anlatıyor? Şoför hatası var mı? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan uzman isimler değerlendirdi.
İleri sürüş teknikleri uzmanı Nusret Türker A Haber'de şu değerlendirmelerde bulundu: Bunlar dizel motor kullanan araçlardır ve patlamalar çok kolay yaşanmaz. Bu aracın teknik bakımlarının yeterli olup olmadığına bakmak lazım. Aracın muayenesi yapılmış mı? Fren sistemi ve lastikleri düzgün mü? Bunlar araştırılması gereken kısımlar. Bu kazada büyük ihtimalle şoför uyumuş durumda. Ticari araçlarda 24 saatlik sürede sürücülerin 9 saatten fazla araç kullanması gerekir. 4,5 saatte kullandıktan sonra 45 dakika mola verip tekrar bir 4,5 saat daha kullanması gerekir. Dolayısıyla takograf cihazında şoför kartına bakıp şoförün hareketlerini görebiliriz.
Burada 9 saati aşmış gibi görünüyor. Çünkü arabanın yalpalayarak bariyerleri yıkıp beton direğe girdiği görülüyor. Bu da şoförün uyduğu noktasında izlenim veriyor. İncelemeler bitmeden de tam kesin bir şey söyleyemeyiz. Araçta teknik problemde olabilir ama yüksek ihtimalle kazanın oluş şeklinde şoförün uyuduğu gözüküyor. Denetimlere çok dikkat edilmesi gerekir. Şoförün mesleki yeterlik belgesi var mı? Diğer belgeleri tam mı? Toplam kullanması gereken süreyi aşmış mı? Bunların araştırılması gerekir.
Araçta fren izi gözükmüyor. Yüksek ihtimalle bir sürücü hatası var. Uyduğu ve dinlenmediği tahminin yürütebiliriz. 4,5 saatlik kullanma süresini aşmasaydı. En azından bu kazanın olmayacağını söyleyebiliriz. Sürücülerin hizmet içi eğiti alarak kendilerini yenilemeleri gerekir. Aşırı hız, uyku ve yol hipnozu bunların hepsi bir arada. Sürücü kaynaklı bir kaza yaşandığını söyleyebiliyoruz.
Otobüs aşırı hızla beton direğe çarpıyor. Koltukların fırladığını görüyoruz. Tahminlerime göre yolcuların çoğu da emniyet kemerlerini takmamıştır. Bu da büyük bir etkendir. Aracın ortadan ikiye bölünmesi ve koltukların fırlamasının en büyük nedeni tabi ki aşırı hızdır. Bunun da şoförün de uyuması kazanın olmasının en büyük sebebidir. Çarpma hızının tahmini olarak 100 KM'nin üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Kazanın görüntülerinde bunu görüyoruz. Kazaların en çok olduğu saatler, sabahın ilk saatleridir. Şoför uyduğu için kendisini arkadan ikaz edeleri de duymamıştır. Araçta hiç fren izi olmadığını görüntülerden görüyoruz.