
252 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Seçil Erzan için "Özel Belgede Sahtecilik" ve "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis talep edilirken; diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları istendi.

"ÇOK KORKUYORDUM"
Bugünkü duruşmaya, kimlik tespitlerinin ardından Seçil Erzan'a söz verilerek başlandı.
Seçil Erzan, bugünkü savunmasında şunları söyledi:
"Maddi gerçeğin ortaya çıkması için, fazla para aldığını söylediğim kişilerin HTS kayıtlarım, MASAK raporları, hesaptan çekilen tüm paraların tespit edilmesini istiyorum. Yardım edin. Söylediğim şeylerin ispat edilmesi için ne gerekiyorsa yapılsın. Benim en yakınımdaki kişi bile Fırat'ı tanımıyorum diyor. Ali Yörük, Emre Çolak'tan para aldığında, Seçil banka müdürü olarak sorumlu diyor. Ben banka müdürü olarak sorumluyum. Ama bunlar bulunmalı. Ben, Florya şubede çalıştığım dönemde oluşan mağduriyetlerinden dolayı birbirimize olan güvenimiz, ben banka müdürü Seçil Erzan olarak aldım paraları. Ben o gün o koltukta oturmasaydım, ben bir saat önce işten ayrılmış olsaydım Selçuk İnan bana para vermezdi. Ne çıkıyorsa çıksın ortaya istiyorum. Canımla buradayım. Malı mülkü geçtim annemi bıraktım. Herkes ne aldığını söylesin ki her şey ortaya çıksın. Daha fazla faiz almış olan insanlara para yetiştirmeye çalışıyordum. Çok korkuyordum.

"BANKA BUNU TESPİT EDEBİLİRDİ"
Bankada çok döviz işlemi oluyordu, aynı gün paralar çekiliyordu. Banka bunu tespit edebilirdi. Teftiş etseydi Emre Çolak olmazdı. Ben anlatmaya çalıştım fon falan yok ortada dedim. O an teftiş gelseydi bunlar olmayacaktı. İş çığırından çıktı. Daha fazla faiz isteyen insanlara para vermek için daha fazla para istemeye başladım. Bu paralar bende değil."
BAGAJI AÇTIM PARAYI KAPIŞTILAR
Seçil Erzan, "GPS kayıtlarına, HTS eşleşmelerine bakılsın. MASAK kayıtları incelesin. Ben banka müdürü olmasam Selçuk İnan bana o parayı vermezdi. Ben kabul ediyorum ama yüksek faiz beklentisi de vardı bu da bir gerçek. Canımla buradayım. Kim ne aldığını söylemezse gerçeği ortaya çıkaramayız. İlk fonu Semih Kaya'ya söyledim. Ben bir süre sonra daha fazla faiz isteyenlere para yetiştirmeye çalıştım. Sebebi benim çok özür dilerim ama bu para bende değil. Yardım edilmesini istiyorum, bunu devlet bulabilir" dedi. Erzan "Arabanın bagajını açtığımda paralar kapışılıyordu" ifadelerini kullandı.
EMRE'NİN PARASINI 10 KİŞİ PAYLAŞTI
Sözlerine devam eden Erzan, "Herkes doğruları söylesin ki bu maddi gerçekler ortaya çıksın. Ben Semih Kaya'ya fon olduğunu söyledim ama çok fazla çekme de dedim. Biraz bekle, senin adına resmi bir şekilde yaparız ondan sonra çekersin dedim. 8 Mart'ta Merve ve Tanın'ı en yakınlarım olarak Fırat Özdemir'le görüşmeye götürdüm. Ben yanlış yaptığımı anlatmaya çalıştım. Herkes daha değişik şeyler söylemeye başladı. Bana 'sen kiminle paylaşıyorsun parayı, kiminle yiyorsun' denmeye başladı, iş tamamen çığırından çıktı. Ben daha fazla faiz alan insanlara para yetiştirmeye başladım. Bu mağduriyetin sebebi benim evet ama bu para bende değil. Ben Trabzonlu bir kadın olsaydım bunlar olmazdı. Ben 8 Nisan'da her şeyi anlatmaya çalışırken evime gelirken darp edildim. Gerçek mağdurlar var, Emre Belözoğlu'nun parası 10 kişiye dağıtıldı, ana parasını alanlar da oldu, fazla alanlar da. O saatten sonra ben herkese bu işin doğru olmadığını anlatmaya çalıştım, yanlış yaptığımı da ama kimse bana inanmadı. Ben bunların hepsinin tek tek çıkmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
SEMİH KAYA'DAN ÇARPICI SÖZLER
Semih Kaya'da mahkemede söz alarak yaşananları anlattı.