FETÖ’cü sözde Profesör Süleyman Salih Zoroğlu kabusu yaşatmıştı! Mağdur ailelerden şoke eden açıklamalar
FETÖ'cü çocuk psikiyatristi Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun ailelere yaşattığı büyük skandalın yankıları sürüyor. “Çoklu kişilik bozukluğu teşhisi” koyduğu çocuklarda hafıza kaybına sebep olan ve “cinsel istismara uğradığına yönelik” halüsinasyonlar görmesine yol açtı. Yaşanan olayda 180'den fazla mağdur çocuğun yer aldığı gün ışığına çıktı. Sabah Gazetesi’ne konuşan ailelerden biri yaşadıkları kabus dolu günleri “Eve kimsenin girmesini istemiyordu, sürekli hayal görüyordu. Sürekli bir öğretmenin adını söylüyordu. 'O bana tecavüz edecek' diye bağırıyordu” ifadeleri ile anlattı. Diğer yandan öfkeli aile, "Sürekli doktor değiştiriyorduk. Gittiğimiz doktorlardan birinin FETÖ davası yüzünden ABD'ye kaçtığını öğrendik. Zoroğlu da FETÖ'yü övmekten hapis yattı zaten." cümlelerine yer verdi.
Salih Zoroğlu'nun kliniğine gelen çocuklara hafıza kaybına neden olan ilaçlar verdiği ortaya çıktı.
Gündemi sarsan korku kliniği hakkında soruşturma açıldı.
Salih Zoroğlu tutuklanırken yüzlerce mağdur aile olduğu bildirildi.
Çocuklarıyla birlikte kabusu yaşayan ailelerin anlattıkları herkesi şoke etti.
Sabah Gazetesi yazarı Mevlüt Tezel'e ulaşan bir aile de, kızlarının yaşadıklarını çarpıcı bir dille anlattı.
MEVLÜT TEZEL'İN BUGÜNKÜ KÖŞE YAZISINDA YER ALAN İFADELER ŞU ŞEKİDE:
Geçtiğimiz hafta psikiyatr Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakkındaki iddiaları dehşet içinde takip ettik.
Zoroğlu'nun kliniğine gelen çocuklara hafıza kaybına da neden olan bir ilaç vermesi ve yakınları tarafından cinsel tacize uğradıkları yönünde telkinde bulunması vs. korku filmi gibi haberler okuduk.
Sabah Gazetesi'nin bu olayla ilgili yaptığı fikri takip, röportaj ve özel haberler sayesinde Zoroğlu'dan zarar gören aileler yaşadıklarını anlatmaya başladılar.
İddialara göre Zoroğlu'nun çoklu kişilik bozukluğu tanısı koyduğu 180 çocuk var.
O çocuklardan birinin annesi bana ulaştı ve yaşadıklarını anlattı...
Çocuğun ve ailesinin mahremiyeti ve güvenliği adına anne ve çocuğun ismini vermiyorum. Şimdi sözü o anneye bırakıyorum:
"Kızım özel bir okulda ilkokul 4 sınıfa gidiyordu. Öğretmeni 'Çocukta dikkat eksikliği olabilir, destek alın' dedi. Biz de biraz araştırdık ve Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu'na gittik.
Zoroğlu 'Bir test yapacağım' dedi, kızımı diğer odaya götürdü. Yarım saat sonra kızıma çoklu kişilik bozukluğu tanısı koydu.
Bize üç tane ilaç verdi ve sonra hayatımız karardı."
"BU ÇOCUK UÇMUŞ!"
Kocasının bu ilaçların kızına verilmesini istemediğini belirten anne, sözlerine şöyle devam etti:
"Ama Zoroğlu bizi öyle ikna etti ki, sanki bu ilaçları içince düzelecek havası yarattı. 'Mecbursunuz bu ilaçlara' dedi.
Kızım ilaçları kullanmaya başladıktan sonra kilo aldı, karnı şişti. Ruh hali kötüleşti. Konuşmaları tuhaflaştı, zıtlaşmaya ve mantıksız hareketler etmeye başladı.
Bir ay sonra Zoroğlu'na kontrole gittik. Çocuğu gördü, karnına baktı ve muayene etti ve 'Hemen bu ilaçları bırakıyorsunuz' diyerek ayağa kalktı.
'Bu çocuk uçmuş' dedi.
'Peki, ne olacak dedim?' O da 'Ben bir şey yapamam.
Araştırın, düzeltecek biri varsa bulun' diye karşılık verdi.
Ben de 'Bu ilaçları sen verdin' dedim.
Cevap vermedi, 'Yapabileceğim bir şey yok' dedi. Yani git başının çaresine bak der gibi davrandı."
BUNU NEDEN YAPTI?
Anne sonrasında yaşadıkları zor günleri şöyle anlattı:
"Sonra yıllarca doktor, doktor gezdim.
Kızım, Zoroğlu'yla olan tedaviden sonra bir yıl okula gidemedi. Evden dışarı çıkmıyordu.
Perdeleri kapatıp eve kimsenin girmesini istemiyordu.
"MAHVETMİŞLER ÇOCUĞU"
Farklı bir doktora gitmeye başladık. Doktor 'Mahvetmişler çocuğu, mahkemeye verin bu adamı' dedi. Ama biz çocuğu kurtarmaktan başka bir şey düşünmüyorduk.
Eşim 'Bu adam Adli Tıp'ta da çalışıyor, uğraşamayız' dedi. Sonra kızımı devlet okuluna yazdırdık ama orada da eğitimine devam edemedi.
Sürekli hayaller görüyordu.
Sürekli bir öğretmenin adını söylüyordu. "O bana tecavüz edecek" diye bağırıyordu. Takıntıları arttı.
BABASINDAN KORKUYORDU
Babasından da korkmaya başladı, onun kendisine zarar vereceğini söylüyordu. Babasını görünce bağırıyordu. Eşim bir buçuk yıl bizden ayrı yaşamak zorunda kaldı." Anne sözlerine şöyle devam etti:
"Sürekli doktor değiştiriyorduk. Gittiğimiz doktorlardan birinin FETÖ davası yüzünden ABD'ye kaçtığını öğrendik.
Zoroğlu da FETÖ'yü övmekten hapis yattı zaten.
Allah razı olsun son gittiğimiz kadın profesör, kızımın sorunlarını çözmek için çok uğraştı. Şimdi kızımın durumu biraz daha iyi ama eğitim hayatı yarıda kaldı. Biz aile olarak bittik. Kızım tek başına yaşayamaz artık. Biz de dava açacağız. 180 çocuktan bahsediliyor. Daha fazla da olabilir. Bunu bize neden yaptılar? Neden kullanımı yasak olan maddeleri verdiler? Aklım almıyor. Bu kadar çok kurban varsa. Bu organize kötülük!"
Anne çok haklı! Savcılar, Zoroğlu'nun FETÖ başta olmak üzere tüm bağlantılarını mutlaka araştırıyordur.
Çocukların hayatını karartan başka doktorlar da olabilir. Kurban sayısı artabilir.