Kahramanmaraş’ta dükkanlar birer birer kepenk açıyor! Esnaf kararlı: Yeniden ayağa kalkacağız
6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6’lık 2 büyük deprem Tütkiye’yi sarstı. Asrın felaketinin ardından baharatçıdan kuyumcuya, terziden manava dükkanlar birer birer açılıyor. Maraşlı esnaf, “Yeniden kalkınmaya çalışacağız. Başka çaremiz yok” diyor. İşte ayrıntılar...

Deprem felaketinin merkez üssü Kahramanmaraş'ta bir yandan enkaz kaldırma çalışmaları büyük bir hızla sürerken, bir yandan da dükkanlar birer birer kepenk açıyor. Kıbrıs ve Atatürk Meydanı'nda büyük bir hareketlilik göze çarpıyor. "Bir an önce normale dönmek istiyoruz" diyen esnaf "Şehrimizi terk etmek istemiyoruz. Burada yaşayan insanların sonuçta günlük ihtiyaçları devam ediyor. Eskiye kıyasla işlerimiz çok düşse de satışa devam edeceğiz. Dükkanları açmazsak burası bir hayalet şehre dönüşür. Buna müsaade etmeyeceğiz" açıklamasında bulundu.
Sabah'ın haberine göre, dükkanı yıkılan ya da ağır hasar gören esnaf için ana meydanında konteyner dükkanlar kurulmuş. Dükkanı hasar görmeyen esnaf da satışa başlamış durumda.
Restoranlar vatandaşın kapalı yerde kalma korkusunun önüne geçmek için masalarını dışarıya taşımış. Masalarda neredeyse boş yer yok. Kebapların pişirildiği dev mangallar sokaklara çıkarılmış. Görüşlerini aldığımız vatandaşlar ise "Kapalı yerde kalmaktan korkuyoruz. Ancak hayat bir şekilde devam ediyor. İhtiyaçlarımızı karşılamak zorundayız. Bu nedenle dükkanların açılması çok iyi oldu" değerlendirmesini yaptı.
ÇOCUKLU AİLELER ÇARŞIDA
Şehrin en eski ticaret merkezi tarihi kapalı çarşıda ise kısmi bir hareketlilik göze çarpıyor. Çarşıda bulunan 1.200 dükkanın 200'ü kullanılamaz durumda. İçeride bir yandan iş makineleri ağır hasarlı dükkanları yıkarken, bir yandan da alışveriş devam ediyor. Çocuklarıyla alışverişe çıkan ailelerin varlığı dikkat çekiyor. Kimi ayakkabı alıyor, kimi baharat, kimi de bakır eşya... Bütün iş kollarından açık dükkanların varlığı dikkat çekiyor. Esnaf buruk da olsa umutlu olmaya çalışıyor: "Bir yerden başlamamız gerekiyordu. Hayatı devam ettirmek zorundayız, başka seçeneğimiz yok..."