Çıplak fotoğraflarını bilirkişi buldu! Sevgili katili genç kadından mahkemeye damga vuran savunma: Cezaevindeyim ama yaşıyorum
İstanbul’da birlikte yaşadığı uzman çavuş Zeynel Yıldırım’ı öldüren Gizem Erdoğan’ın yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada savunması alınan Erdoğan, sürekli alkol ve uyuşturucu kullanan Yıldırım’ın kendisine şiddet uyguladığını, çıplak fotoğraflarını internete koymakla tehdit ettiğini, cinayetten bir gün önce tecavüz ettiğini öne sürdü. Gözyaşları içinde savunma yapan genç kadın, “Cezaevinde şu an özgürlüğümden mahrumum ama dayak yemiyorum, korkmuyorum ve yaşıyorum. Kendini koruyan nadir kadınlardan biri olarak hissediyorum” ifadesini kullandı.
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Gizem Erdoğan savunmasını yaptı. Bir yıl önce Samsun'da avukat katibi olarak çalışırken, İstanbul'da yaşayan Yıldırım ile bir arkadaşlık uygulaması üzerinden tanıştıklarını anlatan Erdoğan, evlilik vaatleri üzerine işinden istifa edip İstanbul'a geldiğini söyledi.
Savunmasında gözyaşlarını tutamayan Erdoğan, birlikte yaşamaya başladıktan sonra Yıldırım'ın tavrının değiştiğini, kendisine şiddet uygulamaya başladığını, defalarca öldüresiye dövdüğünü anlattı. Genç kadın, sürekli alkol ve uyuşturucu kullanan erkek arkadaşının, çıplak fotoğraflarını internete koymakla tehdit ettiğini, cinayetten bir gün önce de zorla ters ilişkiye girip kendisine tecavüz ettiğini öne sürdü.
"ÖZGÜR DEĞİLİM AMA YAŞIYORUM"
Erkek arkadaşını kendinden uzaklaştırıp canını kurtarmak isterken öldürdüğünü savunan Gizem Erdoğan, "Cezaevinde şu an özgürlüğümden mahrumum ama dayak yemiyorum, korkmuyorum ve yaşıyorum" ifadesini kullandı.
Mahkeme başkanı kendisine ait bir intihar mektubu olduğunu sorunca Gizem Erdoğan, "Polisler karakolda söyleyince hatırladım intihar mektubu yazdığımı. Ben aslında kendimi öldürmek istemiştim. Mektubu yazdıktan sonra silahı çenemin altına dayadım. Kapı açılmaya başladı, Zeynel geldi. 'Seni öldüreceğim' diye bağırınca onu uzaklaştırmak için ateş ettim. Normalde tabancayı işe giderken yanına alıyordu ama o gün evde bırakmıştı" diye konuştu.
ÇIPLAK FOTOĞRAFLARI BİLİRKİŞİ BULDU
Gizem Erdoğan, erkek arkadaşının cep telefonunda bilirkişi incelemesi sonucunda bulunan çıplak fotoğraflar gösterilince, "Fotoğraflar bana ait. Kalçama imza attığı fotoğrafı çektiğinden haberim yoktu" diye cevap verdi.
Karakolda utandığı için herşeyi anlatamadığını, avukatlarına da çok sonradan anlatabildiğini söyleyen genç kadın, "Daha sonra istemediğim şeyleri zorla yaşamış biri olarak aslında utanacak kişinin ben olmadığımı düşündüm" dedi.
Mahkeme heyeti, Gizem Erdoğan'ın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı 3 ay sonraya erteledi.
ARKADAŞLIK SİTESİNDEN TANIŞTI
Mahkemede olayı tüm ayrıntılarıyla anlatan Gizem Erdoğan, özetle şu ifadeleri kullandı:
Zeynel sürekli evlenme vaadinde bulundu. Çok seviyordum, teklifini kabul ettim. Annem ve kuzenim ile konuştum. İlişkimin ciddi olduğunu, evlenme teklifi ettiğini söyledim. Annem erken olduğunu, ciddiyete bindiği zaman konuşabileceğimizi söyledi. Çevremdeki herkesle paylaştım. Bana 'iyi tanıdın mı, emin misin' diye sordular. Ben de onu kendim gibi gördüğümü, huyunun çok güzel olduğunu, iyi anlaştığımızı, hiç tartışmadığımızı söyledim.
Zeynel, İstanbul'da ev kiraladı. Ben de Samsun'daki işimden istifa edip onun yanına yerleştim. Her şey güzel gidiyordu. Beni arkadaşları Hanifi K. ve Gökhan E. ile tanıştırdı. Onların restoranına yemek yemeye götürmüştü.
"EVDE UYUŞTURUCU ALDILAR"
Arkadaşlarını bir gün eve davet etti. Gökhan'ın kız arkadaşı ve bir çalışanı da vardı. Gökhan ve Hanifi ceplerinden uyuşturucu madde çıkarıp, içmeye başladılar. Tedirgin oldum. Zeynel'in uyuşturucu kullandığını biliyordum ancak bu kadar çok kullandığını bilmiyordum.
Bir akşam Zeynel'in telefonunu karıştırdığımda çok sayıda kız numarası gördüm. Bu ne diye sorunca telefonu elinden aldı, bana saldırdı. Samsun'a dönme kararı aldım, evin anahtarını verdim. "Gitme, ne olur bırakma beni, ne istersen yaparım" dedi.
HER SEFERİNDE İKNA ETTİ
Bir seferinde de kripto paradan 200 bin lira para kaybettiğini, bu yüzden psikolojisinin bozulduğunu söyledi, onu anlamamı istedi. "Az kaldı, Antep'e düğüne gideceğiz. Ailemle tanışacaksın" diyordu. Her seferinde bir şekilde beni ikna etti.
Sürekli alkol ve uyuşturucu içiyordu. Maddi anlamda da sıkıntılı olduğu için saf etil alkolle kendisine rakı yapıyordu.
Ben kendini koruyan nadir kadınlardan biri olarak hissediyorum. Onu çok seviyordum. Onun beni sevmediği kadar ben onu çok seviyordum. Asla birine zarar verme niyetim yoktu. Ben sadece gitmek istiyordum. Sürekli ayrılmak istiyordum. Olmayacağına inanmıştım, beni bırakmıyordu, tehdit ediyordu. Sürekli üzerimde baskı kuruyordu. Çaresiz bırakmıştı. Maddi yönden de ona bağlı kalmıştım. Çok pişmanım.