Saç ekimi yaptırırken ölen İbrahim Gül’ün davasında sanıklar hakim karşısında
İtalya'dan İstanbul'a saç ekimi için gelen İbrahim Gül (27) geçen sene işlem esnasında hayatını kaybetti. Gül’ün ölümüne ilişkin görülen davada, ikişer yıldan altışar yıla kadar hapisleri istenen zanlılar sorumlu müdür Serdar Elgörmüş, doktor Mehmet Albayrak, anestezi teknikerleri Evin Baykuşak ve Şehnaz Çelebi'nin yargılaması geçen gün başladı.
İtalya'dan İstanbul'a gelen ve saç ektirirken yaşamını yitiren 27 yaşındaki İbrahim Gül'ün hayatını kaybetmesi ile ilgili görülen davada, ikişer yıldan altışar yıla kadar hapisleri istenen şüphelilerin yargılaması dün başladı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 11 Ekim tarihinde İbrahim Gül'ün saç ekimi için hastaneye gittiği ifade edilerek, doktor zanlı Mehmet Albayrak'ın sorumluluğundaki anestezi teknikleri zanlılar Şehnaz Çelebi ve Evin Baykuşak tarafından ense kısmından saç kökleri alındıktan sonra kafasının ön kısmına saç ekimi başlamadan önce Gül'ün kalp krizi geçirdiği anlatıldı.
KURTARILAMADI
Akabinde mavi kod verildiği, CPR işlemi yapılarak hastanın kalp ritminin geri gelmesinin sağlandığı aktarılan iddianamede, Gül'ün anjiyoya alınarak kalp damarına stent takıldığı ancak müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği belirtildi.
6 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Sanıklar Çağrı Serdar Elgörmüş, Evin Baykuşak, Mehmet Albayrak ve Şehnaz Çelebi hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talebiyle dava açıldı.
Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklar Serdar Elgörmüş, Evin Baykuşak, Mehmet Albayrak ve Şehnaz Çelebi geldi. Duruşmada müşteki, taraf avukatları da hazır bulundu.
"SADECE ANESTEZİ VERİLMESİ KISMINDA GÖREVLİYDİM"
Duruşmada kendisine söz verilen Mehmet Albayrak savunmasında " Olaydan bir gün önce hasta bana geldi. Kendisi ile görüştüm. Bugüne kadar herhangi bir rahatsızlık geçirmediğini söyledi. Kendisinden kan alındı. Ancak kendisi hastane ücretini ödemediği için test yapılmadı. Test operasyon amacıyla bir test değildir. Kendi sağlık çalışanlarını korumak için yapılan bir testtir. Herhangi operasyon için sorun olmadığını tespit ettikten sonra ertesi gün kendisine operasyon için saat verdim. Operasyonda diğer arkadaşlarım Şehnaz ve Evin görevliydi. Ben kendilerine gereken dozda anestezi maddeleri söyledim. Ben yan odadaydım. Evin ve Şehnaz gerekli işlemleri yaptı. Anestezi yapıldıktan sonra Pliküller alındı. Pliküller alındıktan sonra henüz daha saç ekimindeki kanallar açılmadan önce hastada göğsünde rahatsızlık başladı. Ben müdahale ettim. İlk müdahaleyi ben yaptım. Daha sonra da mavi kod verdim. Hastanenin kardiyoloji uzmanları ilk müdahaleyi yaptı. Daha sonra hasta geri döndürüldü. Grafi ve tıbbi işlemler yapıldı. Kalp krizi geçirdiği tespit edildiği üzerine kalp uzmanları stent takma işlemini gerçekleştirdi. Ancak daha sonraki müdahale de hasta kurtarılamadı. Bu kısımda benim bir dahilim yoktur. Ben sadece anestezi verilmesi kısmında görevliydim. Olay tarihinden sonra ben tutuklandığım için aileye başsağlığı dileyemedim. Gerekli müdahaleler yapılmıştır. Ancak ölüm olayı gerçekleşmiştir. Suçsuzum, Beraatımı talep ederim" dedi.
"NORMAL DOZUN ALTINDA UYGULANDI"
Evin Baykuşak savunmasında "Ben 4 yıldır anestesi teknikerliği yapıyorum. 3 yıldır saç ekimi yapıyorum. Hastanın onay işlemleri yapılmıştı. Olay günü ben sürekli yan tarafta bulunan doktor Mehmet ile görüşüyor ve onun talimatı ile işlemleri yapıyordum. Çizim odasından çizim malzemeleri almaya gittiğimde hastanın hırıltı sesini duydum. Doktor Mehmet ve Şehnaz odadaydı. Doktor Mehmet müdahale ediyordu. Bana mavi kod vermemi söyledi. Ben bunun üzerine mavi kod verdim. Bunun üzerine doktor Çağrı Serdar ve mavi kod ekibi geldiler. Ben o an şoktaydım. Biz hastaya saç ekimi yapmadan henüz kanallar açılmadan sadece çizim aşamasında hasta rahatsızlandı. Büyük bir alan ekilmeyeceği için normal dozun altında uygulandı. Fazla doz uygulaması söz konusu değildir" diyerek beraatını talep etti.
"ORADAKİ OPERASYONDAN BENİM HABERİM YOKTUR"
Şehnaz Çelebi'de savunmasında anestezinin normal dozun altında uygulandığını belirterek "Doktorun talimatı ile küçük bir alanda kök alımına başladım. Bu sırada hasta iyiydi. Sürekli konuşuyorduk. Doktorun odası yan taraftaydı. Biz olağan işlemleri yaptık. Kanal açım işlemi başlamadan hasta rahatsızlandığını söyledi. Bunun üzerine doktor Mehmet ilk müdahaleyi yaptı. Bize mavi kod vermemiz talimatını verdi. Ben ve diğer arkadaşım mavi kodda bulunduk. Üst katta bulunan Çağrı beyde geldi. Zaten yakın olduğu için ilk Çağrı bey geldi. Arkasından mavi kod ekibi geldi. Saç ekimi odasında ilk müdahale yapıldı. Burada hasta kendine geldi. Ancak daha sonra hastayı aşağıya kalp bölümüne indirdiler. Oradaki operasyondan benim haberim yoktur. Suçsuzum, beraatımı talep ederim" dedi.
"KALPTE BİR ANORMALLİK OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Çağrı Serdar Elgörmüş ise savunmasında "Ben ekimin yapıldığı hastanede mesul müdürüm. Aynı zamanda kendim 10 yıllık acil tıp uzmanıyım. Olay günü bir toplantı için saç ekimi yapıldığı kattaydım. Mavi kod anonsu geldi. Mavi kod anonsu geldiğinde hastanede bulunan bütün doktorlar mavi kodun geldiği yere giderler. Oraya gittiğimde doktor Mehmet in müdahale ettiğini gördüm. Bunun üzerine bende kendisine yardımcı oldum. 18-20 dakika kalp masajı yaparak gerekli ilk müdahaleyi yaptık. Daha sonra diğer mavi kod ekibi anestezi uzmanları geldi. Kardiyoloji uzmanı Mustafa Yurttaş da kendisine müdahale etti. Anestezi uzmanı Melih Eray Kaplan vardı. İlk müdahaleden sonra koroner yoğun bakım ünitesine götürdük. Hastanın eko cihazıyla damarlarına bakıldığında kalpte bir anormallik olduğunu gördük. Anjiyo kararı alındı. Anjiyo da damarların tıkalı olduğu tespit edildi. Bende bunu gördüm. Daha sonra yoğun bakıma götürüldü. Yoğun bakımda vefat etti. Benim kusurum yoktur. Suçsuzum, beraatımı talep ederim" şeklinde konuştu.
Duruşmada bulunan maktul İbrahim Gül'ün ailesi ise ifadelerinde Gül'ün daha önce herhangi bir sağlık ve kalp sorunu olmadığını belirterek sanıkların cezalandırılmalarını istedi.
"HASTADA BİRDEN FAZLA KALP DAMARI TIKANIKLIĞI OLDUĞU BELİRTİLMİŞTİR"
Mehmet Albayrak'ın avukatı ise duruşmada "Müvekkilim hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılmasını talep ederiz. Adli raporda durum açıklığa kavuşmuştur. Maktülde damar problemi olduğu kesinleşmiştir. İddianame eksik ve hatalı olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle iddianame hukuka aykırıdır. Esas hakkındaki savunmamızı bilahare bildireceğiz. Hastada birden fazla kalp damarı tıkanıklığı olduğu belirtilmiştir. Esasen benim müvekkilimin kusuru yoktur. Müvekkilim ve diğer sanıkların olaydaki ölümle ilgili illiyet bağı olmadığı ortaya çıkmıştır. Dosya basına yansıtıldığı için müvekkilim tutuklanmıştır" şeklinde beyanda bulundu.
Mehmet Albayrak hakkındaki adli kontrol kararının delillerin büyük ölçüde toplanmış olması gözetilerek kaldırılmasına karar veren mahkeme ise Savcının dava ile ilgili mütalaasını hazırlaması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
"KAFAYA BİNLERCE DARBE VURULUYOR"
Basın açıklamasında bulunan Maktul İbrahim Gül'ün avukatı Selçuk Osman Burak Vural "Anestezi yapan memurların bir tanesi doktorun verdiği talimata göre anestezi yaptığını söyledi. Diğer anestezi memuru ise tam olarak hatırlamadığı ancak az dozda yapıldığını söyledi. Doktor da bütün kontrollerin yapıldığı bir problem olmadığı için bu işleme başladığını söyledi. Başhekim olay esasında o katta olduğunu ve mavi kod verildiği için ilk müdahaleyi yaptığını söyledi. Genel olarak saç ekim işlemlerinde hastaya sadece basit bir kan tahlili yapılıyor. Bu kan tahlili sağlık personellerini korumak için yapılıyor. Aslında bu büyük bir yanlış saç ekimi işleminde kafaya binlerce darbe vuruluyor. Ciddi şekilde işlemler yapılıyor bu işlemler yapılmadan önce bir tarama yapılmalı. Hastaların hangi rahatsızlıkları olduğu sadece beyanla olacak bir şey değil. İbrahim böyle bir olaya kurban gitti daha başka birisi bunu yaşamasın diye bu düzenle değiştirilebilmeli. Kan tahlili bir gün önce yapıldığı söyleniyor ancak hastanın kaydının açılmadığı söyleniyor. Kaydı olmayan bir hastaya kan tahlili nasıl yaptınız. Kan tahlili yapıldığı her hangi bir şey çıkmadığı söyleniyor ancak kayıt olmadığı için biz bunları göremiyoruz. Tabiri caizse bu işlemin kaçak yapıldığı ortaya çıkıyor. Çünkü hastanenin saç ekimi yaptığı yer ile işlemin yapıldığı yer farklı. Hastanın kaydı yok çalışanlar dışarıdan geliyor. Doktorun hastane ile yaptığı bir hizmet sözleşmesi var. Ancak bu basit yağ aldırma gibi işlemler için geçerli. Saç ekimi için işlem yapma ruhsatı yok. Biz bu olayın sonuna kadar takipçisi olacak. Bir işlem kaçak yapılıyorsa ve burada bir kusur varsa bunların takipçisi olacağız. Ortada bir kayıt yok biz beyanlara göre inanamayız. Ne kadar dozda ilaç yapıldığı ne işlem yapıldı biz şuan bunları bilemiyoruz. Çünkü ortada bir kayıt yok. İbrahim böyle bir olaya kurban gitti başkaları böyle bir olaya kurban gitmesin" şeklinde konuştu.