Hacı Ali Aydar’ın başına gelenler yürek sızlattı: Çamaşır suyu hayatını kabusa çevirdi
İstanbul’un Kağıthane ilçesinde ikamet eden Hacı Ali Aydar, dört çocuğunu erken doğum sebebiyle defnettikten sonra ilk çocuğunu 2017 yılında kucağına aldı. Aydar, kızının dünyaya gelmesinin ardından bir yemek firmasında bulaşıkçı yapmaya başladı. Orada başına gelenler Aydar'ın hayatını kabusa çevirdi.
İstanbul'un Kağıthane İlçesi'nin Gültepe Mahallesi'nde ikamet eden Hacı Ali Aydar, 4 çocuğunu erken doğum sebebiyle sarılamadan toprağa verdi. Sonra ilk çocuğunu 2017'de kucağına aldı. Aydar, kızının doğumunun akabinde bir yemek firmasında bulaşıkçı olarak işe başladı. İş yerinde hemen hemen 20 litrelik kazanlarda çamaşır suyuyla bulaşık yıkayan Aydar bir müddet sonra hastalanmaya başladı.
ÖNCE YANDI SONRA ŞİŞTİ
İddiaya göre iş yerinin verdiği eldivenin kısa olması nedeniyle omzuna kadar çamaşır suyuna temas eden Aydar'ın kolu zamanla önce yanmaya ardından da şişmeye başladı.
11 HASTANE DOLAŞTI 5 KEZ AMELİYAT MASASINA YATTI
Kolunu kaplayan ödemin gittikçe büyümesi üzerine toplam 11 hastane gezen ve 5 kez bıçak altına yatan Hacı Ali Aydar, sağ kolunu tamamen kaybetti, solu kolunu da kaybetme noktasına geldi. Kolunun kesilmesinden sonra gidemediği işten de atılan Aydar'ın hayatı bir anda tersine döndü.
TEDAVİ OLURKEN KOVULDU
Talihsiz adama, kolunu kaybetmesinin ardından yüzde 89 oranında "sürekli iş göremez" raporu verildi. Aydar'a ikinci bir şok ise kolunu verdiği iş yerinden geldi. İddiaya göre tedavi sürecinin devam ettiği dönemde işten atıldı. Aydar hasta yatağında aldığı acı haberin ardından soluğu adliyede aldı.
İŞ YERİ SAHİBİNE HAPİS CEZASI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı genç adamın şikayeti üzerine konuyla ilgili soruşturma başlattı. Bu soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede Hacı Ali Aydar'ın çamaşır suyu nedeniyle sağ ve sol kolunda basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde kızarma ve yanma olduğu, şüpheli iş yeri sahibinin gerekli önlemleri almadığı, bilirkişi raporunda da kazanın oluşunda şüphelinin kusurlu olduğunun belirlendiği aktarıldı. İddianamede şüpheli iş yeri sahibinin 'Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle cezalandırılması talep edildi.
Aynı zamanda çalıştığı iş yerine maddi manevi tazminat davası da açan Hacı Ali Aydar, dava dilekçesinde çalıştığı iş yeri yüzünden sağ kolunu kaybettiğini, iş yerinde tedbir alınmadan ağır kimyasal maddeler kullanıldığı, dayanılmaz acılar yaşayıp hastanelik olduğunu ve sonunda kolunu kaybettiğini ifade etti.
"BU ACI TARİF EDİLEMEZ"
Dilekçede, 'Bir insanın kolunu kaybetmesi onun hayatından pek çok şeyi alıp götüren bir vakadır. Bu durumda ruhsal ve psikolojik acı rakam ve kelimelerle tarif edilemez' ifadeleri yer alırken davacı Hacı Ali Aydar'ın hayatının altüst olduğunun altı çizilerek davalı şirketten 100 lira maddi, 300 bin lira manevi tazminat talep edildi.
"BU KADAR ZARARLI OLDUĞUNU BİLSEYDİM…"
Hacı Ali Aydar "İşe başladığımda bana verilen eldiven dirsek altıydı. Kollarımızı tamamen kapatmıyordu. İki ay sonra sağ kolumda sıkıntılar baş gösterdi. 5 şehir gezdim, 11 hastaneye gittim tam 5 kez ameliyat oldum ama kolumu kurtaramadım. Kolumu kaybedince işten de çıkartıldım. Beni iş yerinin ihmali bu hale getirdi ama buna rağmen işten atıldım. Bana verdikleri eldiven daha uzun olsaydı kolumu kaybetmeyecektim. Çamaşır suyunun bu kadar zararlı olacağını bilseydim bu işe girmezdim" dedi.
"HER ALANINDA ÇOK ZORLANIYORUM"
Gündelik hayatta birçok işini yaparken başka bir insanın yardımına ihtiyaç duyduğunu belirten Hacı Ali Aydar "Banyo yaparken, tıraş olurken, çorabımı giyerken, yemek hazırlarken ve kıyafetimi giyerken... Hayatın her alanında çok zorlanıyorum. Bağımlı bir insana dönüşsem de kendi alın terimle çalışabileceğim bir iş istiyorum, iş insanların devlet büyüklerinden yardım değil iş istiyorum" ifadelerini kullandı.