Diyarbakır’ın barış elçisi Hanım Ağa 800 ailenin küslüğünü bitirdi
Diyarbakır'da 'Hanım Ağa' olarak tanınan ve şehrin tek kadın kanaat önderi Suna Kepolu Ataman, bölgedeki kan davalı, husumeti olan ve küskün aileleri barıştırıyor. 20 senede hemen hemen 800 aileyi barıştıran bir çocuk annesi Hanım Ağa, kız çocuklarının okutulması için de elinden geleni yapıyor.
Adalet Partisi ve Anavatan Partisi'nden 3 dönem milletvekilliği yapan ve hemen hemen 30 bin nüfuslu "Şeyhdoda Aşireti" lideri olan Mahmut Kepolu'nun kızı Suna Kepolu Ataman ilk önce ağabeyini sonrasında da babasını kaybetti. Ardından da aşiretin başına geçti.
Kamu görevlilerinin de desteği ile aralarında anlaşmazlık olanları yaptığı görüşmeler sonucu barıştırıyor. Aynı zamanda kız çocuklarının okuması için de büyük çaba harcayarak, ailelere eğitim desteği veriyor. Bir yandan tarlada işlerinin başında olan diğer yandan da ev ev dolaşıp sıkıntıları ve sorunları dinleyen Kepolu, bölgede yaptığı çalışmalarını anlattı.
KAN DAVALARINI BİTİRİYOR
Eşi Trabzonlu olan Suna Kepolu Ataman, tespit ettikleri husumetli, kan davalı ve küskün aileleri ikna etmek için kendisinin de içinde yer aldığı akil insanlarla birlikte iki tarafı da ayrı ayrı dinlediklerini söyledi. Ataman, "Olayı dinledikten sonra haksız olanı, haklı olanın evine götürüp çayını içirip barıştırıyoruz.
"BİZDE KADININ STATÜSÜ ÇOK FARKLIDIR"
Yıllardır bu türlü davalı aileleri barıştırıyoruz. Bizde kadının statüsü çok farklıdır. Kadın rica ettiğinde kan davaları bile barış ile sonuçlanır. Kadın rica ettiğinde fedakârlık sınırları zorlanır. Diyarbakır Silvanlı Suna olmamın yorgunluğu ve yoğunluğu kadar avantajı da var. Gerek bölgemizdeki meselelere gerekse ülkemizdeki meselelere hem Trabzon'dan hem de Diyarbakır'dan doğru bakmaya çalışan bir anneyim.
Bu durum daha geniş bir açıdan olaylara bakmamıza katkı sağlıyor. Gerek kanaat önderi olarak gerekse siyasi kimliğimle ulaşabildiğimiz veya bize intikal eden her konuda arkadaşlar ile birlikte elimizden geleni yapmanın gayreti içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
1987'de ağabeyini trafik kazasında, 8 ay sonra da babasını hastalıktan kaybeden Ataman yıllardır aşiretin başında bir kadın olarak kalmayı başardığını belirterek, "Rahmetli ağabeyim ile babamı 8 ay ara ile kaybettikten sonra bölgemizde kadın olmanın ve ayakta kalabilmenin zorluklarını büyük oranda yaşadım.
KIZ ÇOCUKLARINI OKUTMAK İÇİN MÜCADELE EDİYOR
Bu şartlar altında babamın sorumluluğunu devralmaya karar verdim. Sokakta, sahada, taziyede, düğünde karşılaştığım kişilerden edindiğim intiba başarılı olduğumuz noktasındadır" diye konuştu. Bölgede kız çocuklarının da okuması için ziyaret ettiği evlerde ailelere eğitimin önemini anlatan Ataman, Silvan Demirkuyu köyünde 12 derslikli ve Silvan merkezde ise 32 derslikli okul için arazi bağışladığını söyledi.