Osmanlı'da fahiş zamların cezası neydi?
Son günlerde gıda fiyatlarındaki artışlarla ilgili yetkililerin denetimleri tüm hızıyla sürerken, Sabah Gazetesi yazarı Erhan Afyoncu bugün köşesine Osmanlı dönemindeki fiyat uygulamalarıyla ilgili bir yazıyı taşıdı.

Tarih boyunca ne kadar kanun çıkarılırsa çıkarılsın satıcıların bir kısmının halka pahalı mal satmasının önüne geçilememiştir. Osmanlı döneminde de en önemli meselelerden biri, halkın satın alacağı malların devlet tarafından belirlenen üst fiyatların üzerinde satılmasıydı. Bu yüzden Osmanlı yönetimi, kanunlara ağır para cezalarının yanı sıra dayağı da koymuştu. Müşteriye kalitesiz veya eksik mal veren, devletin belirlediği fiyattan daha pahalı satan esnaf, herkese ibret olması için çarşının ortasında falakaya yatırılırdı. Zeynep Dramalı, "Tarihi Tersten Okumak" isimli ilginç kitabında Osmanlı yönetiminin esnafa karşı aldığı tedbirleri uzun uzun anlatır.
DENETİM ŞART
Osmanlı yönetimi, halkın mağdur olmaması için esnaf teşkilatını devamlı denetim altında tutardı. Hiçbir satıcı, malını devletin belirlediği narhın, yani üst sınır fiyatın üzerinde satamazdı. Piyasada satılan malların devletin belirlediği fiyatın üzerinde satılıp satılmadığının denetlenmesi, padişahın vekili olan veziriazamların en önemli göreviydi. Veziriazamın bırakın görevini aksatmasını, fiyat denetimini ihmal ettiği yönünde bir dedikodu çıkması bile azline sebep olurdu. Bu yüzden veziriazamlar, çarşamba günleri yanlarına İstanbul kadısı ile muhtesibi, yani dönemin zabıta müdürünü alarak esnafı denetler, karaborsacılık yapan, pahalı mal satan ve kalitesiz mal üreten esnafı cezalandırırdı.
YÜZDE 10-15 KÂR
Toptancı ile perakendecilerin fiyatları farklı olur, iki fiyat ayrı ayrı gösterilirdi. Başta bakkallar olmak üzere birçok esnaf aldığı mala en fazla yüzde 10-15 kâr koyabilirdi. Yüzde 15'ten fazla kârla mal satan esnaf tespit edilirse, önce kadıya götürülür, ardından bir güzel sopa çekilirdi. Karpuz, kavun, elma, armut, kiraz gibi meyveler ile mercimek, nohut, pirinç gibi bakliyat türleri mevsimine göre kadı tarafından belirlenen fiyattan satılırdı.
Devlet tarafından hizmet sektörü için de üst fiyat sınırı belirlenirdi. Terzilerin dikecekleri elbiselerin fiyatlarını da devlet, kumaşın cinsine ve üzerinde kullanılacak aksesuvara göre belirlerdi. Devletin belirlediği fiyatın üzerinde elbise diken terziler, kadının yani hâkimin karşısına çıkarılır, suçu sabit olursa kafasına tahta külah geçirilerek teşhir edilirdi.