Kuraklık başladı barajlarda doluluk oranı kritik seviyede! Tarımsal verim düşüyor
Türkiye'nin yurdun birçok farklı noktasından birçok baraj ve göletten son veriler geldi. Türkiye'nin 2020 kuraklığından ne kadar etkileneceği ortaya çıktı. Resmi veriler Türkiye'nin şiddetli kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Geçen yıla oranla yağışlar yüzde 53 düşerken Türkiye'de kuru tarım alanlarında verim kaybı yaşanmaya başladı.
Küresel iklim değişikliğinin kaçınılmaz sonucu kuraklık kapıya dayandı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün son haritası Türkiye'nin şiddetli kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Geçen yıla oranla yağışlar yüzde 53 düştü. Meteorolojik kuraklık Türkiye'de kuru tarım alanlarında verim kaybına neden oluyor. Önümüzdeki aylarda yer altı suları ile nehirlerde debi düşüşü dolayısıyla hidrolojik kuraklık riski de var. Türkiye'nin tarımsal kuraklık için acil önlemlere ihtiyacı var.
KURAKLIKTA RİSK NE DURUMDA?
Tarım ve Orman Bakanlığı Kuraklık Eylem Planı'nı hazırladı ancak su tasarrufu konusunda toplumsal bilinç de gerekiyor. Konuyu uzmanlarla konuşup tarımdaki kuraklık riskinin fotoğrafını çektik. Türkiye'nin tarımsal üretimi risk altında mı? Havzalarda, barajlarda su durumu nedir? Neler yapılması gerekir?
UYGUN ÜRÜN SEÇİLMELİ
Zirai faaliyetlerde su kaynaklarının etkin kullanımı, suyun miktarına ve bolluğuna uygun tarımsal ürün deseni seçimi yapılmalı. Türkiye'de suyun yüzde 74'ü sulama amaçlı tarımda kullanılıyor. Türkiye'de tarımda hâlâ suyun yüksek oranda israf edildiği salma sulama yöntemi tercih ediliyor. Sadece yüzde 1 oranında yapılan damla sulama sistemlerinin ise hızla yaygınlaştırılması öneriliyor.
PARKLARDDA ŞEBEKE SUYU KULLANILMAMALI
En hızlı su tüketiminin olduğu kentlerde beklenen su sıkıntısının önüne geçmek için ilk etapta park ve bahçelerde şebeke suyunun kullanılmasının önüne geçilmesi gerekiyor.
ÇİFTÇİYE UYARI
Çiftçinin kuraklıktan etkilenmemesi için kuraklık sigortası yaptırmasının önemi büyük. Ülke genelinde su tasarrufu ile ilgili hareket başlatılmalı. Yayınlar ve eğitimlerle su tasarrufu bilinci pekiştirilmeli. Küçük arazilerde tarım yapan üreticilerin arazi birleşmesine giderek kuraklıktan en az şekilde etkilenmesi elzem.
STRATEJİK ÜRÜNDE STOK YAPILSIN
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'de kuru alanlarda yetiştirilen buğday, arpa, kanola ve kırmızı mercimek gibi bazı temel ürünlerin kuraklıktan etkilenme sınırına geldiğini anlatıyor. Bayraktar, "Buğday, arpa ve mercimek tek başına toplam ekili-dikili alanların yüzde 56'sını kapsıyor.
EKİM KASIM'DA EKİLİYOR
Bu ürünler ekim-kasım aylarında ekiliyor. Bu aylarda yağışlar geçen yılın çok altında oldu" diyor. Türkiye'nin buğday başta olmak üzere stratejik ürünlerde stok yapması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, atıl tarım arazilerinin de acilen devreye alınması gerektiğini vurguluyor. Bayraktar, "Birçok ülke kuraklık nedeniyle verimde kayıplar yaşıyor.
Örneğin, Rusya'da kışlık buğday ekilişlerinin yüzde 22'sinde büyüme eksiklik tespit edildi. Bunun gibi üretimde kayıp yaşayan ülkeler 2021'de ihracat yasağı getirebilir" diyor.
SU FAKİRİ OLMA YOLUNDA İLERLİYORUZ
Türkiye sanılanın aksine de su zengini değil, yılda kişi başına düşen bin 519 metreküplük su miktarı ile 'su sıkıntısı çeken' bir ülke... WWF'in verilerine göre, Türkiye nüfusunun 2030'da 100 milyona ulaşacağı ve kişi başına düşen su miktarının bin 120 metreküpe gerileyeceği öngörülüyor. Diğer bir deyişle, artan nüfusu ve büyüyen kentleriyle Türkiye, 'su fakiri' olma yolunda ilerliyor.
İÇ ANADOLU EN RİSKLİ BÖLGELERİN BAŞINDA
Yani kısa vadede Türkiye'de kuraklığın şiddet ve süresi bugüne kıyasla çok daha kuvvetli hissedilecek. İç Anadolu en riskli bölgelerin başında geliyor. İTÜ Meteoroloji Mühendisliği bölümünün verilerine göre, bölgeye düşen yağışta yüzde 62 oranında azalma var.
YAĞIŞ DÜŞTÜKÇE VERİM DE DÜŞER
Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş da, yağışın geçen yıla göre bu dönemde yüzde 53 azaldığını özellikle tahıl ürünlerinin bu kuraklıktan ilk etapta zarar göreceğini söylüyor. Tahılın suya çok fazla ihtiyaç duymamasına rağmen yağışın dağılımında bir azalma olduğunda toprakta çimlenen ürünün çürüdüğünü dile getiren Demirtaş, bunun da verime negatif yansıyacağını anlatıyor.
ÜRETİM NÜFUSA YETMEZSE İHRACAT OLMAZ
Kasımda ekim yapanların ise yağışlar az seyrettiği takdirde ekimlerini bahara kaydırabileceklerini dile getiren Demirtaş, şunları söylüyor: "Ancak ürün hasadı ekimdeki gibi yüksek olmaz. Yılda yaklaşık 22 milyon ton buğday üretimi yapmamıza rağmen 10 milyon ton da ithal ediyoruz. Bunun bir bölümünü ihraç ediyoruz ama artık mevcut üretim Türkiye nüfusuna yetmiyor.
TAHIL AMBARINDA DURUM NE?
Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya'da da durum farklı değil. Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, "31 ilçemizin 28'ine yakınında yağış yok. Acilen bu bölgeye su aktarılması gerekiyor. Mavi Tünel olmasaydı Konya'nın Çumra ve Karatay ilçelerinde tarım bitmiş olacaktı. Allah'tan ümit kesilmez ama yüzde 10'luk bir rekolte düştü. Yağış olmazsa rekolte diye bir şey kalmayacak" diyor. Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Murak Akbulut da 2019'da 80 milimetre alınan yağışın bu yıl 30 milimetreye kadar düştüğünü söylüyor.
ARABA-HALI YIKAMAYA SON VERİLSİN
Devlet Su İşleri (DSİ) Dairesi Eski Başkan Yardımcısı ve Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, 2019'da yağışların yüzde 20 düştüğünü, bu yıl da böyle giderse ciddi bir tehditle karşı karşıya kalınacağını söylüyor. Sulama barajlarındaki depolama suyunun çok dikkatli kullanılması gerektiğinin altını çizen Yıldız, "Kuraklık tablosu endişe verici. Üçte biri dolu depolarla yıla giriyoruz. Melen Barajı projesinin 5 yıldan önce bitmesi çok güç. Kuraklık devam ederse, önümüzdeki yaz su seviyeleri dibe vuracak. Kovid-19 tedbirleri gibi, gerekirse genelgeler yayınlayarak, araba ve halı yıkama gibi hoyratlıklara son verilmeli" diye konuştu.
YAĞIŞLARDA EN FAZLA AZALMA İÇ ANADOLU'DA
2020'de ekim ve kasım ayı toplam yağışı 56.4 milimetre, normal yağış ortalaması 118.8 milimetre ve geçen yılın aynı dönemine göre yağış ortalaması ise 58.3 milimetre oldu. Ekim ve kasım ayı toplam yağışlarında normale göre yüzde 53 ve geçen yıl yağışlarına göre yüzde 3 azalma gözlendi. Ekim ve kasım ayı toplam yağışları, tüm bölgelerde normale göre azalma gösterdi.
EN FAZLA AZALMA İÇ ANADOLU'DA
Normaline göre, yağışlarda en fazla azalma yüzde 62 ile İç Anadolu bölgesinde gerçekleşti. Bunu yüzde 57'le Akdeniz, yüzde 56'yla Ege, yüzde 55'le Doğu Anadolu, yüzde 48'le Karadeniz, yüzde 41'le Güneydoğu Anadolu ve yüzde 40'la Marmara Bölgesi izledi.