Kiviyi yerken o tüylü ve kahverengi kabuğu hemen soymaya mı çalışıyorsunuz? Uzmanlara göre kivinin kabuğu, iç kısmından çok daha fazla lif ve antioksidan içeriyor. Pek çok yararı olan kivi kabuğu, sağlıklı yaşamın gizli anahtarlarından biri! İşte bilinmeyen faydaları…
Kivi kabuğu, içerdiği zengin besin öğeleriyle sağlıklı yaşamın göz ardı edilen bir parçası. Sindirimi düzenleyen lifler, bağışıklığı destekleyen antioksidanlar ve daha fazlası kivinin tüylü kahverengi yüzeyinde saklı. Peki kivi kabuğu yenir mi? İşte şaşırtan faydaları…
Kivinin dış yüzeyi ilk bakışta pek iştah açıcı görünmeyebilir. Tüylü kabuklar, içeriğindeki yoğun lif ve güçlü antioksidanlarla sağlık açısından oldukça değerli. Uzmanlar, iyice yıkanarak tüketilen kivi kabuğunun sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olduğunu belirtiyor. Düşük kalorili olması ile diyet süreçlerinde ideal bir atıştırmalık olarak yer alıyor.
Diyetisyen Gillian Culbertson, "Kivi zaten iyi bir lif kaynağıdır, ancak kabuğunu soymadan yerseniz daha da fazla lif alırsınız" diyor. Kivi kabuğunu yemenin C vitamini alımını artıracağını ve bağışıklığı güçlendireceğini belirtiyor. Karaciğer, cilt sağlığı, saç ve gözler için kritik öneme sahip olduğunu ve sinir sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olduğunu vurguluyor.
Kivi kabuğunda, meyvenin iç kısmına göre daha fazla polifenol ve flavonoidler bulunuyor. Bağışıklık sistemini destekliyor, yaşlanmayı geciktiriyor ve hücresel hasarları azaltıyor. Kuersetin ve epigallokateşin gibi bileşikler, kabuk kısmında yoğun olarak yer alıyor.
Amerikan Beslenme Kılavuzları'na göre günlük lif ihtiyacı yaşa ve cinsiyete göre 20-38 gram arasında değişiyor. Çoğu kişi bu miktarı karşılamıyor. 100 gram soyulmuş kivi 2,1 gram lif içerirken, kabuğuyla birlikte tüketildiğinde bu miktar 3,5 grama kadar çıkabiliyor. Hem bağırsak sağlığı hem de kilo yönetimi açısından faydası bulunuyor.