Savcıların 'elimde belgeler var' diyen Sinan Aygün'ü dinlemesi lazım
CHP eski Milletvekili Sinan Aygün katıldığı bir televizyon programında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aygün, Mansur Yavaş'ın kendisinden 25 milyon rüşvet istediğini iddia ederken, Yavaş'ın FETÖ'cü Ayhan Atalay'ın iknaları sonucu aday olduğunu söyledi.
A Haber Ankara Koordinatörü Fatih Atik, canlı yayında Sinan Aygün'ün açıklamalarını değerlendirdi.
Atik'in açıklamaları şu şekilde:
Sinan Aygün ile Mansur Yavaş'ın karşı karşıya gelmesi son derece büyük bir olay Ankara'da yaşayan gazeteciler ve Ankara siyatesini takip edenler için. Çünkü ikisi de CHP'li isim bir tanesi CHP'den milletvekili olmuş diğeri de iki kere aday olmuş birisinde seçilmiş bir isim. Mansur Yavaş ile ilgili olarak çeşitli iddialar seçim öncesinde de gündeme gelmişti. Seçimden sonra da bu iddiaların artarak devam ettiği Ankara kulislerine yansıdı fakat bu en çarpıcı olanı. Sinan Aygün hem Ankara'nın hem Türkiye'nin yakından tanıdığı bir isim. Bu rüşvet iddiasının ardından ben bizzat belediye yetkilileriyle görüştüm. Büyükşehir Belediyesindeki isimleri aradım. Bu iddia hakkında neler söyleyeceklerini sordum. Aldığım yanıtsa Aygün'ün FETÖ ile işbirliği yaptığı ve FETÖ'cü ortakları olduğu şeklindeydi. Yani olayın hukuki tarafını bırakıp doğrudan böyle bir suçlamayla Sinan Aygün'e eleştiriler vardı. Fakat dosyayı incelediğinizde Büyükşehir Belediyesinin hukuki olarak yapması gereken başvuruyu yapmadığını görüyorsunuz. Biz mahkeme kararını uyguluyoruz yanıtını verdi belediye başkanı ancak mahkeme belediyenin verdiği ruhsatı durduruyor. Sinan Aygün'ün yaptığı inşaata daha önce 3 belediye başkanın görev yaptığı döneminde denetime gidilmiş bu denetimler sonunca yapı denetiminin uygun şekilde yapıldığı tespit edilmiş ve belgelenerek de inşaat sahibine bildirilmiş. Bu kadar onay verildikten sonra bu kadar denetim raporlarından temiz çıktıktan sonra mahkemenin durdurma kararına belediyenin doğrudan itiraz etmesi gerekir. Bu Ankara'da böyledir, İstanbul'da böyledir, İzmir'de farklı değil belediyenin onay verdiği işleme itiraz etmesi en doğal hakkıdır. Arada bir takım görüşmeler yaşanıyor. Sinan Aygün'ün söylediği iddialar ortaya geliyor rüşvet iddiası gündeme geliyor. Üst mahkemeye başvuran Ankara Büyükşehir Belediyesi yarım saat içerisinde bu başvurusunu geri çekiyor. Yapması gereken işlemi önce yapıyor ardından feragat ediyor. Burada belediye yakalanıyor.
SİNAN AYGÜN'ÜN HERHANGİ BİR HUSUMETİ VAR MI?
Sinan Aygün, FETÖ'cülerin kurduğu Ergenekon davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Milletvekili olduğu dönemde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılandı. Bu konuyu devam ettirdiler Anayasa mahkemesine, Yargıtay'a taşıdılar ve o davada ceza alanların hepsi beraat etti. O davalarda ceza alanlardan bir tanesi de Sinan Aygün'dü. Sinan Aygün o davalardan sonra siyasi hayatını noktaladı ve o süreçte Aygün'ün mal varlığına el konulmuştu iade edildi.
Dün yaptığı açıklamalarda Kemal Kılıçdaroğlu'nun Mansur Yavaş'ı ikna etmek için gönderdiğini söylüyor. Bakıldığında aralarında siyasi bir husumet olsa böyle bir görüşmeyi Sinan Aygün yapmazdı. Sinan Aygün Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla gidip Mansur Yavaş ile görüşüyor ve CHP'den adaylık teklifinde bulunuyor. Mansur Yavaş ise Sinan Aygün'ün anlattıklarından söylüyorum "ben bunu hakaret sayarım" diyerek reddediyor. Daha sonra Aygün'ün çok ciddi bir iddiaları var CHP-FETÖ işbirliği noktasında Yavaş'ın CHP'den aday olabilmesi için bir FETÖ'cünün devreye girdiğini Kılıçdaroğlu'nun FETÖ imamını devreye soktuğunu ve O FETÖ imamının Yavaş'ı ikna ederek aday olmasını sağlandığı anlattı. Bu CHP - FETÖ ilişkisi açısından çok önemli bir itiraf. Bizzat Kılıçdaroğlu ile görüşen bizzat Yavaş ile görüşen CHP'li Sinan Aygün'ün bunları dile getiriyor olması CHP açısından CHP-FETÖ işbirliği açısından skandal açıklamalar. İşin bu tarafı ayrıca konuşulması gereken bir konu.
"ELİMDE BELGELER VAR BENİ KONUŞTURMASINLAR" DEDİ
CHP yönetimi sürekli FETÖ'nün siyasi ayağından bahsederek hem AK Parti'ye hem de siyasetin tamamına yoğun eleştiriler yöneltiyor. Fakat baktığın zaman CHP yönetiminin bizzat Kılıçdaroğlu'nun tüm yapısının FETÖ ile ne kadar iç içe oldukları ortaya koyan bir tablo Aygün'ün söyledikleri. Sinan Aygün'ün açıklamaları çok çok önemli. Bundan sonra siyasette bu tartışma kapanacak gibi gözükmüyor. Bu açıklamalara bir yanıt vermesi gerekiyor. Bu konuda sessizlik hakim. Sinan Aygün'ün açıklamaları devam edecektir diye tahmin ediyorum. Adli bir konuya dönüştü. Böyle bir soruşturma açılırsa olayın tarafları dinlenecektir. Öncelikle Sinan Aygün'ün bu iddialarını yargı mensuplarına anlatması lazım. Dün akşam yayınlanan programda şöyle bir ifade kullandı, "Benim elimde çok sayıda belge var, bilgi var beni daha fazla konuşturmasınlar bildiklerimi anlattırmasınlar." dedi. Eğer bir soruşturma açılırsa savcıların öncelikle Sinan Aygün'ü dinleyeceklerdir. Aygün'ün ardından Yavaş'ı veya başka içeriden bir CHP'liyi dinleyeceklerdir. FETÖ'nün siyasi ayağı soruşturmasına dönebilir bu iş. Nereye kadar gider bilemiyorum.