Operasyonun zorluğuyla ilgili önemli bilgiler veren Abdullah Ağar şu ifadeleri kullandı:

Operasyonun zorluğu şurada; siz bir irade ortaya koyuyorsunuz. Kime karşı? Teröristlere karşı. Şimdi teröristlerin oradaki ortaya koymuş oldukları inanmışlık veya talimatlandırma son derece büyük bir hassasiyet üretiyor. Şimdi sizin iradeniz karşısında teslim mi olacak? Teslim mi edecek? Yoksa o inanmış olduğu batıl üzerinden, put üzerinden, dogma üzerinden, ideoloji üzerinden kendisiyle beraber teröristleri de mi imha edecek? Veya başka türlü refleksler mi ortaya koyacak? Bir teröristin bu insanları katletmesinin temel sebebi nedir? Kendi yaşamıyla tehdit edilmiş olmasıdır veya inandırılmış olmasıdır.

''TÜRK ASKERİ BAŞARMASIN'' DİYE…

Açıkçası oradaki o katile 'bunları kesinlikle teslim etmeyeceksin, teslim edersen senin canını alırız.' denmiş olabilir veya bir şekilde onun kendi zihinsel formasyonunda, inandırılmışlığında onun askere karşı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı ve insanlığa karşı büyük bir kini ve nefreti var. O kini ve nefreti çerçevesinde 'Türk askeri başarmasın' diye, Türk Ordusu başardı denmesin diye bizim evlatlarımız katletmişlerdir. Temeldeki ortaya çıkan fotoğrafın bu olduğunu düşünüyorum.

''BU İŞİ HALLETMEK İÇİN ÇEŞİTLİ METOTLAR DENENDİ''

Bu refleksi sizin yönetmeniz ve yönlendirmeniz açıkçası son derece zor ama bir diğer tarafıyla harekatla devletin iradesini ortaya koymak durumundasınız. Pek çok spekülasyon yapılıyor konuyla ilgili, yani daha önce başka şeyler denenmiş midir? Bunların hepsinin ben denendiğini, bu diğer şeylerin devletin ruhuna, iradesine, egemenliğine, ortaya koymuş olduğu hassasiyetlere zarar gelmeyecek şekilde her şeyin denendiğini biliyorum. Şimdi gidip PKK'lı teröristlerle onların istediği şekilde müzakere etmek bir şekilde onları meşru bir muhatap olarak kabul etmekle eşdeğer. Araya aracılar koyuyorsunuz, bu işi halletmek için çeşitli metotlar deniyorsunuz ama her seferinde PKK bunları istismar etti.