Darbeye giden keskin viraj: 1977 | Kanlı eylemler ve idamlar! 1977’de neler yaşandı?
12 eylül 1980 darbesi demokrasiye kara bir leke olarak kazınmıştı. 80 darbesinin taşları nasıl döşenmişti, neler oldu? Suikastlar, katliamlar, gaz, yağ, şeker, benzin uzayıp giden kuyruklar. Tarihte unutulmayacak o yıllar…
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren başkanlığında gerçekleştirdiği 12 Eylül darbesi ile Türkiye Cumhuriyeti, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü müdahalesini yaşadı..
12 Eylül darbesi sonrasında Kenan Evren ve kuvvet komutanlarından oluşan Milli Güvenlik Konseyi 1983 genel seçimlerine kadar Türkiye'ye ilişkin tüm kritik kararları aldı. 1980 ihtilali ile Süleyman Demirel'in Başbakan olduğu hükümet görevden alındı. Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi. Anayasa uygulamadan kaldırıldı.
Siyasi partiler kapatıldı, parti liderleri gözetim altında tutuldu, yargılandı. Türk siyasetinin yeniden tasarlandığı ve yaklaşık dokuz yıl süren askeri düzende, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 517 kişiye idam cezası verildi. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi. 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı. Gazeteler 300 gün yayın yapamadı. 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
1977'DE ODTÜ 2021'DE BOĞAZİÇİ!
1977 yılında Hasan Tan ODTÜ'ye rektör olarak atanmıştı. Atamanın ardından tıpkı bugün olduğu gibi öğrenciler kışkırtılmış, "Hasan Tan ODTÜ'ye rektör olamaz" sloganlarıyla gençler sokaklara dökülmüş ve dersler boykot edilmişti. Öğrenciler üzerinden CIA uşakları tarafından ateşlenen fitil sokakları savaş alanına çevirmiş, 3 yıl sonra "güvenlik sorunları" gerekçe gösterilerek darbe yapılmıştı. Bugün yine aynı senaryo Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan rektör üzerinden sahneye koyulmaya çalışılıyor. İşte 1977'de yaşanan ODTÜ olayları ve tarihi gerçekler.
Boğaziçi Üniversitesi'ne kanunlara uygun şekilde yapılan rektör ataması HDP ve CHP çevrelerince provoke edildi. Gençler kışkırtılarak sokaklara döküldü, birçok DHKP-C güdümlü örgüt militanı öğrenci maskesi altında ortalığı karıştırmak, toplumsal bir olayın fitilini ateşlemek istedi.
ÖĞRENCİ DEĞİL MİLTANLAR
Şüphelilerden 7'sinin terör örgütü MLKP'nin gençlik yapılanması içerisinde faaliyet yürüttükleri saptanırken, 2'sinin terör örgütü TKP/ML, 1'inin terör örgütleri PKK/KCK ile DHKP/C, 1'inin terör örgütü THKP/C ve 1'inin de terör örgütü TKEP/L faaliyetlerine katıldıkları belirlendi.
YILLAR SONRA AYNI SENARYO
Türkiye Boğaziçi'nde bugün sergilenmek istenen senaryoya yabancı değil. CIA ve uşaklarının ülkemizde cirit attığı dönemlerde de üniversiteler benzer toplumsal olayların fitilinin ateşlenmesi için provoke ediliyor, kaos planları ilk gençler üzerinden uygulamaya konuyordu.
ÖNCE ATAMA SONRA DARBE!
1977 yılında Hasan Tan ODTÜ'ye rektör olarak atanmıştı. Atamanın ardından tıpkı bugün olduğu gibi öğrenciler kışkırtılmış, "Hasan Tan ODTÜ'ye rektör olamaz" sloganlarıyla gençler sokaklara dökülmüş ve dersler boykot edilmişti.
Boykot ilanını öğrenci dekanının, rektör yardımcılarının ve Mersin Kampüsü Kurucu Dekanının istifaları ile çeşitli fakülte ve bölüm kurullarının kınama bildirileri ve öğrenime ara verilmesi kararları takip etmişti.
2 Aralık günü, Rektörlük binasından gelen patlama sesleri üzerine öğrenciler binanın etrafında toplanmıştı. Rektörlük binasından ateş açılmış, onlarca kişi yaralanmıştı. CIA'in öğrenciler üzerinden fitilini ateşlediği sokak olayları toplumsal gösterilere dönüşmüş, 3 yıl sonra 1980 darbesi yaşanmıştı. Darbeye giden dönemde Türkiye'de yükselen bir toplumsal hareket özellikle işçi ve öğrenci hareketleriyle kendini göstermekteydi.
BOĞAZİÇİ PROVOKASYONU
Boğaziçi Üniversitesine rektör ataması sonrası yapılan basın açıklaması ve protestolar sırasında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" ve "görevli memura mukavemet" suçlarını işledikleri gerekçesiyle çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerden 7'sinin terör örgütü MLKP'nin gençlik yapılanması içerisinde faaliyet yürüttükleri saptanırken, 2'sinin terör örgütü TKP/ML, 1'inin terör örgütleri PKK/KCK ile DHKP/C, 1'inin terör örgütü THKP/C ve 1'inin de terör örgütü TKEP/L faaliyetlerine katıldıkları belirlenmişti.
Diğer 28 şüphelinin ise çeşitli sol marjinal grupların düzenlediği eylemlere katıldıkları öğrenilmişti. Gözaltına alınan 40 şüpheliden 24'ü sabah saatlerinde İstanbul Adliyesi'ne sevk edilmişti.