Kim durduracak? Galatasaray'ın Kayseri zaferini spor yorumcuları değerlendirdi
Galatasaray, Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kayserispor’u deplasmanda 5-1 yenerek liderliğini pekiştirdi. İlk yarısını 2-1 önde tamamladığı maçtan farklı galibiyetle ayrılan sarı-kırmızılılar, puanını 44’e yükseltti ve Fenerbahçe ile arasındaki farkı 8’e çıkardı. Sezonun başında Young Boys’a karşı aldığı mağlubiyetin ardından yenilgi yüzü görmeyen Galatasaray, 20 maçlık yenilmezlik serisini sürdürdü. Spor yazarları, Galatasaray’ın Kayseri’deki etkileyici performansını övgüyle değerlendirdi. Sabah Gazetesi Yazarı Ahmet Çakar sarı kırmızılılara övgüler dizerken 'Galatasaray, çok kötü oynadığı ilk yarıyı bile önde kapatabiliyor. İkinci yarı biraz kımıldıyor, fark korkunç açılıveriyor. Bu G.Saray'ı kim durduracak?' dedi.
Galatasaray, Trendyol Süper Lig'in 17. haftasında konuk olduğu Kayserispor'u 5-1 mağlup etti ve Fenerbahçe ile puan farkını 8'e çıkardı.
LİDERLİĞE ASLAN PENÇESİ
Trendyol Süper Lig'in 17. haftasında Galatasaray deplasmanda Kayserispor ile karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızılılar ilk yarısını 2-1 öne tamamladığı mücadeleden 5-1'lik skorla galip ayrıldı. Cimbom, bu sonuçla puanını 44'e çıkardı ve liderliğini sürdürdü.
20 MAÇTIR YENİLMİYOR
Galatasaray, Kayserispor mücadelesiyle bu sezonki yenilgisizliğini sürdürdü. Bu sezon en son İsviçre ekibi Young Boys'a kaybeden Galatasaray, daha sonra oynadığı maçlarda yenilgi yüzü görmedi. Sarı-kırmızılılar 14'ü Süper Lig, 6'sı da Avrupa Ligi olmak üzere toplam 20 müsabakada, 15 galibiyet elde ederken, 5 kez de berabere kaldı.
Galatasaray ligde ezeli rakibi Fenerbahçe ile puan farkını 8'e yükseltirken spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.
BÜLENT TİMURLENK - BÜYÜK HOCALIK
Galatasaray dün sahaya sürdüğü defans dörtlüsünü en son 18 Ekim'de Antalya deplasmanında bir arada oynatabilmiş ve maçı 3-0 kazanmıştı. Bu ideal dörtlü bozulduğunda kalesinde gol görmediği tek maç ise son dakikasında rakibin direkten topunun döndüğü Bodrum deplasmanı. Buruk'un iki sezonda ortalama 0.80 kalesinde gol gören takımının bu sezon 1.5 ortalamayla oynaması neredeyse bütün maçlarda 3 gol atmayı gerektiriyor. Dün de Attamah'ın elinin doğal pozisyonda olduğu kolay ve erken penaltıdan sonra kornerden kalelerinde golü gördüler. Trabzon maçında alarm veren orta saha dün ilk 45 dakikada yine çok geçirgendi ve Buruk'un takımının %68 isabetli pasla oynaması Kayseri'nin tam saha presi ve kötü zemin, Barış Alper Yılmaz'ın golüne rağmen ikinci 45 dakika zor geçecek dedirtti. Sakatlıktan dönen Kaan ve Jakobs'un güçsüz göründüğü, Torreira ve Sara'nın yılın son maçında "Tatile ihtiyacımız var'' futboluna çare Yunus'un kalitesi oldu. Attığı golde Snejider'in kulaklarını çınlattı, ilk golü hazırlayan adamdı, Osimhen'e ve Barış'a asistini yaptı. Buruk, iki sezondur Kayseri'de önce kaybetmiş sonra berabere kalmıştı, dün kendisine ters gelen takımın bileğini büktü. Fark 8 puan, Galatasaray ara transferde de, bir hafta tatilin ardından Göztepe maçına hazırlanırken de puanlar eşitmiş gibi davranmalı. 2024'ün son maçının ardından alkışlar oturduğumuz yerden değil; ayakta, Okan Buruk'a… Büyük hocalık budur…
LEVENT TÜZEMEN - YUNUS&OSIMHEN'İN MÜKEMMEL UYUMU
G.Saray, Kayseri'de ikinci yarıdaki kaliteli ve etkili oyunuyla galibiyeti aldı, tatile yenilgisiz lider olarak ve en yakın rakibine 8 puan fark yaparak gitti. İlk yarı bu sezon ideal kadrosuyla Kayseri önüne çıkan G.Saray, maalesef en vasat oyununu oynadı. Bu sezon ilk kez bir maçın ilk yarısında en az isabetli pas yapmasına rağmen soyunma odasına 2-1 önde gitti. İlk 45'te vasat oyunun ana nedeni, Kayseri'nin kaos futboluna ayak uydurması ve topu yere indirmemesiydi. Okan Hoca uyarmış olacak ki ikinci yarı G.Saray, topu yere indirdi, ayağa isabetli pas yapmaya özen gösterdi. Kayseri kalesinde fazlasıyla gol buldu. Son haftaların yıldızı Yunus'un kendi alanında kaptığı topu 70 metre taşıyarak gol yapması alkışlanacak güzellikteydi. İcardi yok ama Osimhen'in sürekli koşu halinde olması rakip defansların dengesini bozuyor. Nijeryalı çok mütevazı bir golcü. Yunus'un attığı golden sonra kucakladı hatta ilk yarı kendi vurması gereken pozisyonda 'Al da at' dercesine pas verdi. İkisinin mükemmel bir uyumu var. Yunus'un pasına koşan Osimhen'in topun dibine girerek attığı gol ders niteliğindeydi. Barış zaman zaman gereksiz top kayıpları yapsa da mücadeleci oyunun karşılığını almasını biliyor, yürekten oynuyor. Attığı 2 gol de kazanma duygusunun eseriydi. Jakobs'un geri dönüşü G.Saray savunmasını rahatlattı çünkü Jakobs soldan yaptığı bindirmelerle hücuma katkı sağladı. Okan Hoca'yı, hem ligde hem de Avrupa'da yenilgisiz yola devam eden bir takım yarattığı için kutluyorum. Ocak ayında düşünülen oyuncular nokta transfer olmalı. Çünkü mevcut G.Saray'ın kulübesi çok derin değil.
MUSTAFA ÇULCU - KÖK ANALİZ Mİ, HÜCRE NAKLİ Mİ!
Kayserispor beşli savunma yaparken Galatasaray, Davinson Sanchez'le tekli savunma yapıyor. Diğerleri gölge markaj. Kayserispor çok pozisyon ve gol de buldu ama Galatasaray yediğinden fazlasını atan bir takım olunca kazanıyor. Mehmet Türkmen ilk defa bir büyük takımın deplasman maçını yönetti, kalibresi, defoları ortaya çıktı. Hakemlikte atletik yapı ve koşu önemlidir ama durmayı, yer almayı, pozisyonları doğru açıdan izlemeyi bilmek lazım. İbiği kesik horoz gibi koşmak hakemlik değildir. Doğru ve adil karar verilmeli, adalet dağıtılmalıdır. Maçın hemen başında Galatasaray lehine verdiği penaltı skandal. Attamah'ın kolları elleri doğal adım ve beden senkronu halinde. Kol genişlemiyor el topa gitmiyor, sadece top ele beklenmedik kısa mesafeden oyuncunun önünden geçerken temas ediyor. Hakemin yorumu rezalet. 'Hatalar karşısında kök analizi yapıyoruz' diye süslü laflarla kamuoyunu oyalayan MHK Başkanı, Beşiktaş maçında elle oynamaya verilmeyen mi esas penaltı yoksa bu verilen uydurma penaltı mı? Kök analiz, hücre nakli mi bilmem ama bildiğim şu ki TFF Başkanı eğer bu ehliyetsiz MHK'nın kökünü kazımazsa futbolun da sizin de bizim de canımız daha çok yanacak. Mertens'e önce Karimi sonra Carole 2 dakika içinde kontrolsüz faul yaptılar. Her iki faul net sarı kart olmalıydı ama hakem bırakın sarı kartları Carole'ün yaptığına faul bile vermedi. Kaleci Onurcan'a 23'te Osimhen net faul yaptı ama hakem faul vermedi. Fakat 60'ta Muslera-Bourabia çarpışmasında şak sarı kart! Mourinho'nun "iyi hakem" demesiyle, iyi hakem olunmuyor. Maçın 1 nolu yardımcı hakemi Emin Tuğrul çok berbattı. Kayserispor'un attığı golde Muslera'ya faul yok. Oyuncuların sahada istediği yerde durmak özgürlüğü vardır. Yeter ki rakibe müdahale ve eylem yapmasın.
AHMET ÇAKAR - BU G.SARAY'I KİM DURDURACAK?
F.Bahçe ile fark artık 8 puan ve ikili averaj G.Saray'da. Üstelik Kayseri'deki maça bakıyoruz; G.Saray, çok kötü oynadığı ilk yarıyı bile önde kapatabiliyor. İkinci yarı biraz kımıldıyor, fark korkunç açılıveriyor. Bu G.Saray'ı kim durduracak, hakikaten büyük merak konusu. G.Saray, maça uydurma bir penaltıyla 1-0 önde başladı. Kayseri hemen ardından kafayla beraberliği buldu. Kornerde rakip takımın oyuncusu geriden gelip bu kadar rahat kafa vurmamalı. İlk yarının kalan bölümünde Kayseri her geldiğinde kısmi pozisyon yarattı, G.Saray pas hatalarıyla çok zorlanırken tüm ikili mücadeleleri kaybederken Barış Alper'le öne geçiverdi. Ama bu golün baş mimarı Mertens. Sara, Osimhen'e bıraktı, Osimhen Mertens'e, onun şutunda da dönen topu Barış Alper tamamlayıverdi. İkinci yarı Kayseri bir şeyler yapar mı diye düşünürken sahneye Yunus çıktı. 70 metre top sürüp, tıpkı Trabzon maçındaki gibi muhteşem vurdu ve karşılaşma bu golle bitiverdi. G.Saray, verdiği bol pozisyon, yediği hatalı gol ve yol geçen hanı gibi işleyen sol kanadına rağmen öyle müthiş bir hücum üstünlüğü var ki kötü oynarken de maç kazanmayı biliyor. Maçın hakemi Mehmet Türkmen... Maçın başında öyle bir penaltı verdi ki uzaktan yakından ilgisi yok. Kendine hiç yakıştıramadım. Mesafe kısa, Kayserili oyuncu elini çekmeye çalışıyor, eli doğal konumda ama uydurulan bir penaltı. Hemen ardından Mertens'e net sarı kartlık iki pozisyon var ama Kayserili oyuncular kart görmedi.
REHA KAPSAL - KALİTE!
Cuma günü Fenerbahçe 2 puanı Eyüpspor maçında bırakınca Kayserispor maçı öncesi Galatasaray'ın iştahı ve motivasyonu had safhaya çıkmış oldu. Çünkü alınacak bir galibiyetle en yakın rakibine karşı 8 puanlık fark oluşturacaktı. Nitekim maç sonu bu da oldu. İlk yarı Kayserispor topa daha fazla sahip oldu ama bunu üretkenliğe dönüştüremedi. Elbette bunun en önemli sebebi ön alan baskısı ve ikinci topları alıp rakibinin topa sahip olmasıydı. Engelledikleri gibi oyunu da kurdurmadılar. Sarı-kırmızılıların en büyük eksikliği oyun hareketliliğinin yeteri seviyede olmaması. Aynı zamanda birbirlerine alan yaratamamaları da var. Hatta goller bulmasına rağmen maçın içine bir türlü girmediler. Tabii ki yetenekli oyuncularının farkıyla devreyi önde bitirmesini bildiler.
İkinci yarı Galatasaray daha kendi gücüne yakın bir oyunla başlangıç yapınca ve üstüne Yunus'un 60 metre topla tempolu driblingi ve de son vuruştaki bitiriciliği mükemmeldi. Sanırım şu ana kadar ligimizdeki atılan en iyi 2 golden birine aday olacaktır tartışmasız... Zaten bu golle maçın fişini de bir bakıma çekmiş oldular. Galatasaray maçının zaman zaman bazı bölümlerinde iyi oynamasa bile kazanmasını her zaman bilen bir takım. Bunun en önemli nedeni doğru kadro planlaması. Düşünün seviyeyi... İcardi yok ama Osimhen var... Başka söze gerek var mı? Bununla beraber ortaya çıkan bu tablo tartışmasız ligimizin üzerindeki oyuncu kalitesidir.