Fatih Terim'in TFF'ye açtığı davada ilginç diyalogla
Galatasaray Teknik Direktörü Terim'in, TFF'ye açtığı 12 milyon 950 bin liralık tazminat talepli icra takibine yapılan itirazla ilgili davanın duruşmasında, ilginç diyaloglar yaşandı.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in, Türkiye futbol direktörlüğü sözleşmesinin tek taraflı feshedildiği gerekçesiyle Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) açtığı 12 milyon 950 bin liralık (3 milyon 500 bin avro) tazminat talepli icra takibine yapılan itirazla ilgili davanın duruşmasında, taraf avukatları arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
İstanbul 17. İş Mahkemesi'ndeki duruşmada davacı Fatih Terim'i avukatı Rezan Epözdemir, davalı TFF'yi ise avukatlar Hüseyin Karaahmetoğlu ve Alp Karaahmetoğlu temsil etti.
Terim'in bordroları dosyada
Duruşmada, Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazılan yazıya cevap verildiği belirtilerek, "Kebabçı Selahattin" olarak bilinen Selahattin Aydoğdu ile Fatih Terim arasında geçtiğimiz yıl Çeşme'de yaşanan kavgayla ilgili açılan soruşturma dosyası örneğinin mahkemeye gönderildiği tutanağa geçirildi.
Davalı TFF'ye gönderilen yazılar doğrultusunda kurumun davacı Terim'in çalıştığı dönemdeki bordrolar, icmal zarfları ve denetleme kurulu raporlarını mahkemeye gönderdiği kaydedildi.
Söz alan Terim'in avukatı Rezan Epözdemir, davalı tarafın tanık dinlenilmesi talebinin hukuki olmadığını savunarak, "Dosyaya giren belgelere göre müvekkilimin iş akdinin 04 kodu ile haklı neden belirtilmeksizin yapıldığı ortadadır. Yazılı belgeler mevcutken davalının tanık dinletme talebinin, yargılamayı uzatmayı amaçladığı için reddi gerekmektedir." dedi.
"Türkiye'yi temsil eden bir insan gidip mekan basamaz"
Davalı TFF'nin avukatlarından Hüseyin Karaahmetoğlu ise dosyaya sundukları fesih bildiriminde herhangi bir gerekçe belirtilmediğini hatırlatarak, "Ancak haklı nedenle feshettiğimiz, gerek davacının soruşturma dosyasındaki beyanları gerekse yönetim kurulu yedek üyesine karşı (Selahattin Aydoğdu) tutumundan pişman olmadığına dair basına verdiği beyanlar göz önüne alındığında, futbol ailesi olarak davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ortadadır. Tanık dinletme talebimizin kabulü gerekmektedir, savunma hakkımız kısıtlanmamalıdır." diye konuştu.
Karaahmetoğlu, TFF'nin tacir değil özel statüye sahip bir kuruluş olduğunu ve davacı avukatının tanık dinletilmemesi konusunda öne sürdüğü hususların ticari kuruluşları bağladığını da söyledi.
Fatih Terim'in 14 Temmuz'daki kavga olayından sonra "Gereğini yaparım, pişman değilim" dediğini hatırlatan Karaahmetoğlu, şöyle devam etti:
"Ama onun karşısında da kocaman bir futbol ailesi var, futbol federasyonu var. Aile olduğu için futbol federasyonu da gereğini yapar. Böyle bir şeyin gerekçesi olamaz. Terim, önce 'Ben tazminat istemiyorum' diye açıklama yapıyor ancak daha sonra TFF aleyhine dava açıyor. Toplumsal bir tepki var. Medyada yer alan yorumcuların yazdıkları ve konuşulanlar Terim'in haksızlığı üzerinedir. Davacı Terim'e özel bir paye verildi. Davranışlarına ve toplumdaki duruşuna dikkat etmesi gerekir. Kurumun başında 'Türkiye' yazıyor. Türkiye'yi temsil ediyor. Türkiye'yi temsil eden bir insan gidip mekan basamaz. Biz toplum adına hareket ettiğimiz için sözleşmesini feshettik. Davacı aylık 1905 liraya köklü bir kurum olan Galatasaray ile sözleşme imzalamıştır. Bu sözleşmeyi imzalayıp sonra da TFF'den 13 milyon lira isteyeceksiniz, bu hiç adil değil. Bunlar yanlış hareketlerdir. Fatih Terim'in bu parayı almamasını isteyen en az 55 milyon insan var. İnsanların çoğu bu paranın verilmemesi yönünde tepkilerini dile getiriyorlar. Bu paralar kolay paralar değil ama kalkıp 13 milyon lirayı isteyebiliyorsun."
"Dayağı Selahattin Aydoğdu yedi"
Davalı avukatının bu beyanlarına karşılık tekrar söz alan Terim'in Avukatı Rezan Epözdemir de Çeşme'de Selahattin Aydoğdu'ya soruşturma açıldığını ancak olayın bu davayla ilgilisinin bulunmadığını belirterek, "Davalı avukatı, '50 milyon insan paranın ödenmemesini istiyor' diyor. Bu tür ifadeler, mahkemeyi psikolojik etki altına alma girişimleridir. Avukatın bu laflarına karşılık, 'Türkiye'de 80 milyon insan da TFF istifa diye bağırıyor' denilebilir o halde. Biz de bunu mu diyelim, ne yani? Yönetim bu reaksiyonlara göre mi hareket edecek? " ifadesini kullandı.
Çeşme'deki olayla ilgili de ilk kez gerçekleri anlatacağını aktaran Epözdemir, Selahattin Aydoğdu'nun müvekkilinin annesine küfür ettiğini ve müvekkilinin de sonraki süreçte kendisini kaybettiğini öne sürdü. Epözdemir, "Terim 3 saatte gidiyor oraya. 'Vurdum' diyor zaten. Kabul ediyor vurduğunu. Selahattin Aydoğdu rapor alıyor bununla ilgili ve şikayetçi oluyor. Ama Aydoğdu ertesi gün çık basının karşısına, 'Ben dövdüm' diyor. Türkiye'de hiç kimse aile ve annelerine küfür edildiğinde tepkisiz kalmaz." dedi.
"Basın mensupları hepsini yazıyor"
Türkiye'de birçok kişinin hakem kararlarından şikayetçi olduğunu vurgulayan Epözdemir'in, "O zaman, 'TFF de istifa etsin' demek mi gerekir? TFF tüzel kişiliktir. Basın mensuplarının önünde bu şekilde konuşulması hoş değil." ifadesi üzerine Hakim Ayşe Türeli, "Bu beyanları zabta geçmiyorum." dedi. Epözdemir de, "Beyanı zapta geçmiyorsunuz ama burada 9 basın mensubu var, hepsi bunları yazıyor." şeklinde konuştu.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, dosya kapsamı ve uyuşmazlığın niteliği uyarınca davalı tarafından tanık dinletme talebini reddetti.
Beyan dilekçelerinin incelenmesi için süre veren mahkeme, duruşmayı 7 Mayıs'a erteledi.
Olayın gelişimi
Bir süre önce Galatasaray Kulübü Teknik Direktörlüğü'ne getirilen Fatih Terim'in, Türkiye Futbol Direktörü olarak görev yaptığı dönem, damatları ve iki özel korumasıyla 16 Temmuz'da, Çeşme Alaçatı'daki Yüzevler Kebapçısı'na giderek, mekan sahibi Selahattin Aydoğdu'ya saldırdığı, daha sonra garsonların da karıştığı büyük bir kavga yaşandığı iddia edilmişti.
Bu iddiaların haberlere konu olması ve Terim'in kavgayla ilgili 19 Temmuz'da, "Yine olsa yine yaparım" açıklamaları üzerine harekete geçen TFF, 26 Temmuz'da Terim'in sözleşmesini tek taraflı feshetti.
Terim'in avukatı Rezan Epözdemir de taraflar arasında 15 Kasım 2013'te imzalanan sözleşmenin haksız yere feshedildiği iddiasıyla sözleşmenin 6. maddesinden doğan 3 milyon 500 bin avroluk (12 milyon 950 bin lira) erken fesih tazminatının ödenmesi talebiyle İstanbul 19. İcra Müdürlüğü'ne icra takibi başlattı.
Bu talebe TFF avukatlarınca itiraz edilmesi üzerine avukat Epözdemir, İstanbul 17. İş Mahkemesi'ne "itirazın iptali" davası açtı.
"Terim fedakarlıkta bulundu; kuru sabitledik"
Epözdemir dava dilekçesinde, "Müvekkilimin yıllık maaşı primler hariç, net 3 milyon 500 bin avro olmasına rağmen, döviz kurlarındaki yükselme sebebiyle müvekkil iyi niyet göstererek fedakarlıkta bulunmuş ve kurun 3,70'e sabitlenmesini kabul etmiştir. An itibarıyla avro kurunun 4,48 lira olduğu göz önüne alındığında müvekkilin yaptığı fedakarlığın boyutları daha iyi anlaşılacaktır." ifadelerini kullanmıştı.