Dünyanın en büyük deri ve organ bankası İsrail’de! Hastane baskınında şoke eden gerçek: Filistinli cesetlerin bir kısmı kaçırıldı
Terör devleti İsrail, 7 Ekim Cumartesi günü başlattığı Gazze’ye havadan, karadan ve denizden ölüm yağdırıyor. Katil ordusunun yaptığı saldırılar nedeniyle Gazze'de binlerce sivil hayatını kaybederken, bazı ailelerin cenazelerinin kayıp olduğunu açıklaması dünya gündeminde bomba gibi düştü. 2009 yılında kendisini Filistinli bir diş hekimi olarak tanıtan kadınla yapılan röportaj görüntüleri sosyal medyayı ayağa kaldırdı. İngiltere merkezli The Guardian gazetesinin İsrail ile ilgili 14 yıl önceki İsveç kaynaklı haberinde, “İsrailli doktorların, öldürülen Filistinlilerin organlarını ve derilerini ailelerinin rızası olmadan topladığı”na ilişkin ifadeler yer aldı. ‘Deri ve organ bankası’ itirafı ile gündeme gelen görüntüler kayıp cesetlerin akıbetini ortaya koydu. 7 Ekim’de başlayan savaşta özellikle hastaneleri hedef alan işgalcilerin Şifa Hastanesine yaptığı saldırısı esnasında işgalciler tarafından Filistinli cesetlerin bir kısmının kaçırıldığı aktarıldı. İşte habere dair tüm detaylar…
İşgalci İsrail tarafından Gazze'de uygulanan abluka ve bombardımanlar sonucu 15 bine yakın sivil hayatını kaybetti. Bölgede neredeyse yaşam alanı bırakmayan katillerin özellikle hastaneleri hedef almaları dikkati çekerken, Filistinlilerin kayıp cesetlerine dair kaçırılma skandalları gündeme geldi. İşgalcilerin Gazze'deki soykırımıyla beraber 2009 yılında İsrailli bir diş hekiminin İsveçli bir doktora verdiği röportajındaki ifadeler adeta şoke etti. Soykırımcı İsrail'in, insanlık dışı bir eylemi daha ayyuka çıktı.
DÜNYANIN EN BÜYÜK İNSAN DERİ VE ORGAN BANKASI İSRAİL'DE!
Lübnan merkezli lbcı sitesinde "Gizlilik Perdesinin Ardında: İsrail Deri Bankası ve Organ Toplamayla İlgili Tartışmalar" başlığı altında bankayla ilgili şu önemli detaylar paylaşıldı:
İsrail gibi bir ülkede ordu, özellikle askerlerdeki cilt yaralanmaları da dahil olmak üzere yaralıların tedavisi için her zaman en son teknolojilere sahip olmaya çalışır.
Buradan hareketle, 1973 savaşı sonrasında, çatışmalarda yanan askerlerin tedavisi için "İsrail Deri Bankası"nın kurulması fikri ortaya çıktı.
Bankanın kuruluşu, özellikle Yahudi dininde organ bağışının yasak olması nedeniyle hahamların karar vermesi gerektiği için 12 yıl ertelendi.
1985 yılında hahamlar, deri bağışına veya başka bir kişiden deri alınmasına izin veren bir karar yayınladı.
DERİLER VE ORGANLAR İSRAİLLİLERE AİT DEĞİL!
Sosyal medyada yankı uyandıran röportajda kadının ifadeleri kan dondurdu. Deri ve organ bankasında İsrailli cesetlerin olmadığını özellikle Filistinlilerin olduğunu vurgulayan kadın, şu sözleri kaydetti:
İsrail, Filistinlilerin organlarını ve derilerini topluyor. Dünyanın en büyük deri bankasına sahipler ve yanıkları, kanseri vb. tedavi etmek için kullanıyorlar. Bankadaki derinin büyük kısmı İsraillilere ait değil. Filistinlilere, özellikle de 'kimliği belirlenemeyen cesetlere' ve 'otopsiden geçemeyenlere' ait. Neden İsraillilerin derisini kullanmadıklarını merak edebilirsiniz. Çünkü İslamiyet'te ve Yahudilikte bir bedenin mümkün olduğunca bütün olarak Allah'a dönmesi gerekir. İsrail bunun İslam'ın da bir parçası olduğunu biliyor ama Filistinlileri sadece hayvan olarak gördüğü için bizim ölülerimize bile saygısı yok.
"ORGANLARINI ALMAK İÇİN ÖLDÜRÜYORUZ"
İsveççe yayın yapan The Aftonbladet gazetesinde 2009 yılında konuyla ilgili çarpıcı detaylar paylaşıldı. İsrail'in Abu Kabir adlı tıp enstitüsünün eski başkanı Dr. Yehuda Hiss ile yapılan röportajda "Derileri ve organları için onları öldürüyoruz" itirafı geldi.
"AİLELERİN RIZASI YOK, CESETLER EKSİK İADE EDİLİYOR"
Londra merkezli haber ajansı Reuters'ın 2015 yılında yayınladığı haberde ise BM'deki Filistin baş delegesi Riyad Mansur, BM Güvenlik Konseyi başkanına yazdığı mektubu gün yüzüne çıkardı. İsrail güçleri tarafından katledilen Filistinlilerin vücut parçalarının toplandığı detaylarının yer aldığı mektupta, cesetlerin ailelerine korneaları ve diğer organları eksik olarak iade edildiği bildirildi.
"FİLİSTİNLİLERİN DERİSİ, İSRAİLLİLERİN TEDAVİSİDİR!"
Mısırlı bir gencin sosyal medya hesabından "Filistinlilerin derisi, İsraillilerin tedavisidir" başlıklı serisi hakkında açıklama yapan bir kullanıcı işgalci İsrail hakkında akılalmaz detaylara yer verdi. İsrail'in deri ve organ bankası olduğunu ilk olarak İsveçli Donald Boström adında bir gazetecinin açığa çıkardığını ifade etti. Gazetecinin, 1992 yılındaki taş intifadası esnasında şahit olduğu bir olayı şöyle aktardı:
"1992'de İsrail ordusu Bilal Ganen denen Filistinli genci tutukladı. Bayrak kaldırıp taş atarak intifadada aktif bir gençti. Ailesinin evinin önünde kendisine ateş edildikten sonra ordu, tedavi ettirme bahanesiyle ısrarla onu götürdü. 5 gün sonra ailesine ceset olarak geri getirdiler. Ama göğsü boyunca dikilmiş bir yarası vardı. Bilal'in ailesi organlarının çalındığını düşünmüştü."
Konuyla ilgili detay verilen videoda "O sırada 20'den fazla Filistinli aile, İsveçli gazeteciyle aynı şeyi yaşadıklarını anlatmış." ifadeleri de yer aldı.
"ŞİFA HASTANESİNE SALDIRI SIRASINDA FİLİSTİNLİLERE AİT CESETLERİN BİR KISMI KAÇIRILDI"
Gazze Şeridi'ndeki Şifa Hastanesinde görevli doktor Mutez Harara işgalci İsrail güçlerinin hastaneye düzenlediği baskın sırasında sağlık personeline saldırdığını, Filistinlilere ait cesetlerin bir kısmını kaçırdığını belirtti. Harara'nın verdiği bu bilgi neticesinde işgalci İsrail'in yıllar önce devreye soktuğu deri ve organ bankasının aktif olduğu anlaşıldı.
Bazı hastaların askerler tarafından götürüldüğünü, Filistinlilere ait cesetlerden bazılarının ise kaçırıldığını söyleyen Harara, soykırımcı İsrail ordusunun hastanede elektriği kestiğini ve tıbbi cihazları kullanılamaz hale getirdiğini bildiren Harara, askerlerin hastaneden ayrılmadan önce jeneratörlerin ve tıbbi ekipmanların bulunduğu bölümleri patlattığını kaydetti.