Malatya'da 5,2 ve 4,7'lik iki deprem ne anlama geliyor? Prof. Dr. Şükrü Ersoy A Haber’de değerlendirdi
Malatya'da 3 dakika arayla 5,2 ve 4,7 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Sarsıntı; Adıyaman, Elazığ, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Kahramanmaraş ve çevre illerden hissedildi. Son depremler neye işaret? 5'ten büyük yeni artçılar olur mu? Hangi illerde risk sürüyor? İstanbul'un son durumu ne? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy değerlendirdi.
23 Kasım'da Malatya'nın Battalgazi ilçesi merkezinde saat 17.46'da 5,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin ardından 17.49'da 4,7 ve 18.54'te ise 3,5 büyüklüğünde üçüncü bir sarsıntı daha kayıtlara geçti. Peş peşe meydana gelen depremler Adıyaman, Elazığ, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep, Kahramanmaraş ve çevre illerden hissedildi.
AFAD depremin hemen ardından artçı sarsıntıların devam ettiğini belirterek, vatandaşlara bölgedeki ağır hasarlı yapılara kesinlikle girmemelerini, riskli binaların çevresinde bulunmamalarını ve resmi birimlerin uyarılarını dikkate almaları konusunda uyarıda bulunmuştu. Deprem ile birlikte gözler İstanbul'a ve kentsel dönüşüm yasasına çevrildi.
Peki son depremler ne anlama geliyor? 5'ten büyük yeni artçılar olur mu? Hangi illerde deprem riski sürüyor? İstanbul depreme ne kadar hazırlıklı? İstanbul'un ne kadar vakti kaldı? İstanbul depremi yakın mı? Fay hattı hangi bölgeleri etkiliyor? Türkiye'nin hangi bölgelerinde büyük deprem bekleniyor? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy değerlendirdi.
DEPREM ŞİDDETİNİN FARKI
Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Şu günlerde yaşadığımız deprem aktivitesi normal sürecinde seyrediyor ve anormal bir durum yok. Artçı depremler 1-2 yıl devam edecek ve zaman zaman şiddeti yükselecek. 5'i geçen deprem ülkemiz için biraz kaygı vericidir korkutucudur. Vatandaşlar da bu depremi hissettiği zaman sokakta vakit geçirdiler. 4'ten 5'e geçiş deprem şiddeti anlamında 30 adım gibi enerji yükselimi oluyor. Malatya'da yaşanan depremlerle ilgili 2 yorum yapmak zorunda kaldık. Kandilli açıklamasına göre normal artçı deprem olarak söyleyebiliriz ancak AFAD Malatya Battalgazi merkez üssü olarak belirtti. Bu müstakil bir deprem anlamına gelir. Ancak bu bölgede büyük bir fay yok. Orası için daha büyük bir deprem söz konusu değil.
BİLİNMEDİK NOKTALARDAN SARSINTI HABERLERİ
6 Şubat depremlerinden sonra biraz seyir değişti. Ülkemizde her yıl 22 bin ila 24 bin deprem oluyor. Ancak şimdiye kadar 11 aylık dönemde 66 bin deprem meydana geldi. 3 senede olması gereken aktivite neredeyse 1 yılda oldu. 6 Şubat depremleri sadece bölgeyi değil tüm Türkiye'yi etkiledi. Bütün fay hatlarını huzursuz etti ve olmadık yerlerden deprem haberleri gelmeye başladı. Konya'dan Niğde'den gelen haberler buna örnek olabilir. Bu da Türkiye diri fay haritasının yenilenmesi hamlesine bizi götürdü. 5'ten fazla deprem üretecek diri fay sayısı 500'e yakın biliyorduk ancak daha fazla olduğunu gördük. Bu da Türkiye'nin deprem tehlikesinin daha fazla olduğunu gösterdi. Zeminden kaynaklı da olarak Türkiye'nin her yerinde risk var. Sisam Adası'nda olan deprem İzmir'de yıkıma neden oldu. İşte zemin kaynaklı tehlike bu oluyor. Yapı ile zeminin barışık olması gerekir.
BİNALAR MUTLAKA KONTROL EDİLMELİ
Deprem bölgesinde konut yapımları sürüyor. Burada artçı sarsıntıları etkisi var. Böyle büyük depremlerden sonra sık sık kontrol yapılmalı. Eğer hayati çatlaklar varsa hemen yıkım yapılması gerekiyor. Deprem kaldığı yerden devam eder. Eğer bir binaya zarar vermişse Bir sonraki depremde o zararı devam ettirir. Şu anda güçlendirilen binalar ve yani yapılan konutlar için dikkat edilmesi gerekir. Eğer böyle büyük depremleri yaşarsa binaların yeniden kontrol edilmesi gerekir.
İSTANBUL'DA RİSKT ALTINDA OLAN YERLER
Bazı yayınlanan haritalar var ve ben bunları çok sağlıklı bulmuyorum. Burada Zeytinburnu, Kadıköy ve Kartal'da Marmara Denizi'ne baktığı için kıyı kesimlerin hepsi risk altında. Kadıköy'ün kıyısı değil alt zemini sağlam. Yine Kartal'da durum böyle. Maltepe haritalarda kırmızı tehlikeli bölge olarak gösteriliyor ama Maltepe'nin E-5'in kuzeyinde dağlık kesimlerde çok sağlamdır. Ben de o kesim de oturuyorum. Gecekonduların olduğu yer zemin olarak daha sağlam. Yüksek katlı binaların olduğu bir sitedeyim onların bana verdiği güvence kadar biliyorum. Raporlar konusunda sıkıntılar var denetimler daha iyi yapılmalı.
ZEMİN FARKINA DİKKAT ÇEKTİ
İstanbul'da kentsel dönüşüm gecikmiş bir meseledir. Çok kalabalık bir dünya şehrinden bahsediyoruz. Dünyada 33 tane mega şehir var bunlardan bir tanesi İstanbul'dur. Nüfus giderek artıyor konut stoku da yükseliyor. Dünyanın en kritik tesisleri burada yer alıyor bunun yanında dünyanın önemli tedarik bölgelerinden bir tanesidir. Ulusal bütçemizin önemli bir kesimini buradaki bütçeden elde ediyoruz. İstanbul'da yaşanacak deprem bizi her anlamda etkileyecek. İstanbul'da en güzel planı uygulasanız bile zayıf kalacak neden? Çünkü İstanbul nüfusunu azaltmak zorundasınız. Nüfusun seyreltilmesi gerekiyor. Artan bir nüfus içinde zarar görme riski daha da artıyor.
İSTANBUL'DA ÇARE ÖZENDİRİCİ SEBEPLER
1950 yılında çok ciddi bir kalkınma hamlesi yapıyor. Türkiye hakikaten çok hızlı bir şekilde büyüyor. Burada ise bir yanlışlık yapılıyor; bunun karşısında konut ihtiyacı olduğunda Anadolu'dan gelen insanlar küçük ya da orta büyüklükteki şehirleri değil büyük şehirleri tercih ediyor. İşte böylece gecekondulaşma başlıyor. O süreç siyasileşmeyle birlikte günümüze kadar geliyor. İstanbul'da tek tip bir kentsel dönüşümden bahsedemeyiz. Eminönü için ayrı yeni bir yerleşim birimi için ayrı konuşmalı eski yerleşim yerleri için ayrı planlar olmalı. Bunun yanında bir de geç kalınmışlık var. Burada yaşayanlar "git" diyemezsiniz. Herkesin bir yaşamı ve evi var. İnsanların İstanbul'dan gitmesi için özendirici sebepler olması gerekiyor."