Fransa Afrika'dan kovuluyor mu? Afrika'da neler oluyor?
Nijer'deki askeri darbenin ardından Fransa'nın Niamey büyükelçisinin ülkeden ayrılması istenmişti. Büyükelçi Sylvain İtte Paris'e döndü. Peki Kara Kıta'nın ülkeleri batılı ülkelere baş mı kaldırıyor? Afrika'da yeni denge mi oluşuyor? Hangi ülke Afrika'da ne hesabı yapıyor? Afrika sömürgecileri kovuyor mu? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya değerlendirdi.
Nijer'de darbe yönetimi, 25 Ağustos'ta Fransız büyükelçiye ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre tanınmıştı. Buna rağmen ülkeden ayrılmayan büyükelçinin dokunulmazlığı kaldırılarak sınır dışı edilmesi için polise talimat verilmişti. Ardından da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron İtte'nin ülkeyi terk edeceğini açıklamıştı.
Peki Fransa Afrika'dan kovuluyor mu? Afrika'da neler oluyor? Kara Kıta'nın ülkeleri batılı ülkelere baş mı kaldırıyor? Afrika'da yeni denge mi oluşuyor? Hangi ülke Afrika'da ne hesabı yapıyor? Afrika sömürgecileri kovuyor mu? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya değerlendirdi.
Furkan Kaya'nın öne çıkan sözleri:
"Aslında Afrika zincirlerini kırıyor. Afrika 300-400 yıl sonra ayağa kalkmaya başlıyor. Afrika artık kendi gücünü hissetmeye başlıyor bunu böyle görmek lazım. Avrupa'da özellik Fransa'nın başını çektiği İspanya, Hollanda gibi sömürgeci ülkeler 1700'lerin başından itibaren bu coğrafyaya nüfus ettiler. Buradaki insan gücünü sömürmek için hamle yaptılar. Yeni dünya dedikleri Amerika'nın endüstrinin gelişmesi için insan gücüne ihtiyaç vardı. Bu noktada en fazla insan gücü Afrika'da vardı ve buradaki yoklukla beraber buraya bu insanlar götürüldü.
Bir de siyahi meselesi var; onları "zenci" adı altında hakaretlere varacak şekilde otobüslerde restoranlar başka yerlerde oturtacak kadar büyük bir ayrımcılık yapıp zulüm ettiler. Bizim bu konuştuklarımız son 100 yılın yansımaları bir de bunun daha öncesi var ki bunlar daha vahşi olaylardır. Ve bu zamanda bile devam eden olaylar var. ABD'de polis şiddetiyle hayatını kaybeden siyahiler var. Dolayısıyla artık Afrika siyaseti ve kültürü uyanmaya başlıyor. Orada aslında bir kültürel soykırım yapıldı. İnsanların dili, dini ve varlıkları sömürüldü.
Mali- Burikana Faso- Çad Gine-Sudan-Gıinea Bisau-Sao Tome ve Principe-Gambia-Nijer ve Mısır içinde olduğu bir kırmızı hat var. Bu coğrafya Seher bölgesi olarak geçer. Aslında Afrika'nın bir kuşağı, bel kemiği ve köprüsüdür. Afrika'da istikrar olması için bu bölgede istikrar olmalı. Fransa son dönemde yeni bir Afrika siyaseti üretmeye çalışıyor ama Afrika'da Fransa'nın kirli ve kanlı elleri artık ne kadar insancıl görünse de inandırıcı değil. Türkler bu bölgeye her zaman barış götürdü. Ancak Avrupalı ya da bir Fransalı buraya gittiği zaman tepki alıyor. Türkler bölgeye gittiğinde ise seviliyor ve teveccüh görüyor. Kılıçla ülke fethedilir ama gönüller olmaz. İşte burada gönülleri fetheden Türkler oluyor. Tabi bu da ayrı işlenmesi gereken bir konudur.
Darbe rüzgarına baktığımız zaman Soğuk Savaş döneminde bilindiği gibi Sovyetler Birliği ile ABD'nin çok ciddi bir bilek görüşü alanıydı. Ama son dönemde Ukrayna savaşının getirmiş olduğu yeni jeopolitik düzen Afrika'yı yeni bir Avrasyacı düşünce içerisinde kontrol edilmesi gereken bir coğrafya haline getirdi. Bunun sadece Rusya özelinde değerlendiriyoruz ama burası en güçlü oldukları yerler. Burada ABD ya da Avrupa ne yapacak? Diye soruluyor ama asıl Çin ne yapacak? Bu da sorulması ve araştırılması gereken önemli bir durum. Son 20 yılda Çin'in hem askeri olarak hem de yatırım olarak bölgede varlığını güçlendirdiği dönemler oldu.
Nijerya'da Almanya'nın ABD ve Fransa'nın askeri üsleri var. İşte böyle bir askeri üs olduğu zaman ağırlık merkezi ve mesaj içeriyor. Afrika Birliği darbeye karşı çıktı. Ama tabi biraz da Batı'nın kontrolünde olan bir birlikten söz ediyoruz. Darbe yapanlar ise hodri meydan resti çekti. Burada çıkan bir kıvılcım Afrika'da yangına döner 3. Dünya Savaşı'nın başlangıcını verecek. Şu anda bıçak sırtı bir durumda duruyoruz."